Sakın genç dostum, sakın değişme

Derya Beyatlı

 

Hiç sönmesin gözlerindeki heyecan.

İnanma sen büyü artık diyenlere. Büyüklerin dünyasıysa bu, sen çocuğum sakın büyüme!

Hep otur böyle karşımda. Tutkuyla yanarak bak bana. Umutla anlat ülkemle ilgili düşlerini. Anlat saatlerce, günlerce, aylarca, ben dinlerim.

Umudumu yeniden yak sen yüreğimde, tutuştur inancınla alev alev. Ne olur hiç sönmesin umut, söndürme.

Hep derdin olsun köşe başında akardiyon çalan çocuğun çıplak ayakları. Yaksın içini onun gözlerindeki kimsesizlik, hep yaksın!

Korkmuyorsun gelecekten biliyorum, korkma!

Aç kalırsın, açıkta kalırsın, işsiz diyenlere sakın kulak asma. Güven sen kendine, geleceğe, hep güven!  

Yüreğini avcunda taşıyorsun biliyorum. Kırıyorsun, kırılıyorsun, doğru bildiğin yolda yürürken.

Yüreğini hiç sorgulama, yürek yalan söylemez insana, asla. Esas olan kalbini takip etmektir, yollara düşmektir peşi sıra, unutma!

Sadık olacaksan eğer, kendine sadık ol, duygularına, doğrularına, tuttuğun yola sahip çık.

Başkaları mutlu olsun diye üzme kendini, sakın yapma. Sen mutluysan ancak mutlu edersin başkasını da. Bu gerçeği atlıyor herkes, sen atlama.

Ne kadar güzelsin başın dik, sapasağlam tutunurken hayata, ezilenin yanında durup, ezdirmem diye direnirken ne kadar onurlu.

Ben de bir tuhafım diyorsun. Kırgınsın belli, anlaşılmamaktan muzdarip. Tuhaf filan değilsin sen. Öylesine doğal, öylesine saf, içten ve gerçeksin.

Bu yüzden genç dostum, sen çok güzelsin.

Değişme sakın, inanma ütopya bunlar nakaratına. Yanılıyorsun cümlesi için iki kulağın var, unutma. Doğrusu senin yolun, sakın şaşma!

Merağını köreltmeye çalışanlara aldanma. Cebinde umutların devam et farklı dünyaları aralamaya. Öğrenmenin sonu yok ki hayatta.

Dünya acımasız diyecekler, dinleme. Senin gibi yüreklerle dolu dünya ve sen onu sevgiyle kucakladıkça evren de seni sarmalayacaktır şefkatle.

İçinde ne varsa dök ortaya, yüreğini koy yaptığın işe. Söz veriyorum sana, kaybetmeyeceksin günün sonunda.

Koltuğa olmasın vereceğin değer, diplomalara, beylere, hanımlara, başkanlara, vekillere olmasın. Dürüstlüğe, doğruya, doğala çıkar sadece şapkanı, insanlığın önünde eğil tek dostum. 

Biliyor musun, hayat bir aynadan ibaret ve seni yansıtmaktan başka bir işe yaramaz aynalar. 

Güven!

Kendine, dostuna, insana ve aşka güven. Yanılmazsın, verdiğinin fazlasını alırsın kat kat.

Sev!

Doğayı ve onun yarattığı herşeyi sev. Sana sunacağı sevginin büyüklüğüne şaşarsın.

Saygı duy!

Farklılıklara, yaşanmışlıklara, her türlü inanca ve yaklaşıma saygı duy, çoğalırsın.

Gülümse!

Durduk yere, kendi kendine, karşına çıkan her yüreğe gülümse. Bir çok ışık yakarsın hayata, ışıl ışıl.

Kin, nefret, öfke gördüğünde tanı ama bulaşma sakın. Bütün renkler kirlensin, sen bembeyaz kal. Bu yarış senin yarışın değil dostum, bırak koşmak isteyen koşsun, sen karışma.

Çamur atacaklar sana, atsınlar. Pırlantalar çamurda da parlar, tozlarını alıp yüreğinin devam et yola, daha bir hırsla.

Vazgeçme içindeki isyandan, seni canlı tutan o, inan bana. Kaybetsen bile kavgada zaman zaman, şairin dediği gibi bir daha kaybet, daha güzel kaybet. Yumruk havada yeniden gir bir sonraki kavgaya. 

Hayalini kurduğun dünya olsun tüm hayatın. İnşa et kendi dünyanı sabırla, tutkuyla, inançla ve sevgiyle...

Umudumsun sen benim, ülkemin. Geleceğimsin. Sen genç dostum çok güzelsin.

1 Haziran 2014
Ankara