ŞAİRLER SELAM OLSUN….

Tamer Öncül

EKİN GÜNDEMİ                                                                                          
toncul@kibris.net

Gericiliğin, adaletsizliğin ve diktatörlüğün kalesi Suudi Arabistan'da yeni yılın ikinci gününde,  aralarında Şii din adamı Ayetullah Nemr Bakır’ın da bulunduğu 47 kişi başları kesilerek idam edildi…

İŞİD’in barbarlığını ve yöntemlerini aratmayan bu idamlar ne ilk ne de sondur Suudi topraklarında…. Bir de şairi var listelerinde…
Suudi Arabistan’da yaşayan Filistin kökenli 35 yaşındaki sanatçı ve şair Eşref Fayyad (Ashraf Fayadh) … 2013 yılında yalnızca bir “tanığın” iddiasına dayanarak, mahkemeye çıkarılan Fayadh, “Tanrı’ya hakaret etmek ve İslam dinini terk etmek” suçlanarak, dört yıl hapis ve 800 kırbaç cezasına mahkum olmuştu. Ancak diğer bir Suudi yargıç, 2014’te ‘dinden çıktığı‘ ve ‘ateist fikirler yaydığı‘ gerekçesiyle Fayadh hakkında verilen kararı değiştirdi ve Filistinli şaire idam cezası, verdi.

Uluslar arası  “literature festival berlin (ilb)”in çağrısı ve PEN yazarlar örgütü dahil pek çok yazar/sanatçı örgütünün desteğiyle 14 Ocak’ta Fayadh’a özgürlük için şiirler okunacak… Sanatçı ve Yazarlar Birliği de bu “eş zamanlı” dayanışma etkinliğine saat 19.00’da, “1984 Bahçe”de katılıp; Fayadh’ın şiirlerini okuyacak…
***
Fikret Demirağ 75 yaşında
Yarın, Fikret Demirağ’ın doğum günü… Dostları, şiir aşıkları çeşitli etkinliklerle anıyor büyük şairimizi…
Ben de, aşağıdaki (kendi) şiiriyle, hem onu anmak istedim; hem de Fayadh’la dayanışmak… “Şairler olmasın, peki, kurtulun ‘fazlalığından’,
kendi ‘çölünüz’de kalakalın!” demişti Demirağ bu şiirinde… Bir gün kendi çöllerinde kalakalacak barbarlar; şairler hep yaşayacak…

İÇİMDEKİ IŞIĞI
TEK BAŞIMA SÖNDÜRMÜŞ OLAMAM

Her şafak toprağa inen ‘şiir’i
öldürmek için ‘katiller’ uyanır.

Yüreğini flüt edip ‘boşluğa’ doğru
Çalan da Hayat’tan bir anlam arar.

Söz bitince yapacak ne kalır;
gövdeler mi konuşur, delirmiş gözler?

‘Yangın’a ‘tiner’le koşulan bir Dünya’da
akar durur ‘kirli kalabalık bulutlar’.


Şiir ölsün, peki, kurtulun ‘fazlalığından’,
sonra da ‘boşluğuna’ bakakalın!

Şairler olmasın, peki, kurtulun ‘fazlalığından’,
kendi ‘çölünüz’de kalakalın!

-Sağlığında nasıl bilirdiniz?
-Bilmezdik!

-Nereye gömelim ‘ölü’yü
-Gene ‘kendine’ gömün!

(Çünkü ‘kendi içinde’ yaşayıp öldü,
herhalde ‘kendi içine’ gömülmek isterdi.)

                                       Lefkoşa, 21. 1. 1995