Devlet Piyangosu’na EOKA’cıları koymuşlardı…
Büyükelçi o dönemde de Ali Murat Beydi…
Çok kızmıştı!
Köprümüştü!
-*-*-
Şimdi işi geliştirdiler!
Bu kez, Ersin Tatar’ın Sağduyu Mutabakatı filmine EOKA Anıtı’nın fotoğrafını koydular!
-*-*-
Cahil mi desem, zavallı mı desem bilemiyorum!
Bu ülkeyi bilmeyen, zerre tanımayan bir grup insan!
-*-*-
Tatar’ın KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimine slogan olarak “Şehitler ölmez vatan bölünmez”i da sokabilen bir garip propaganda ekibi yani!
Adam “bölücü” be arkadaşlar!
Kıbrıs’ı bölmek isteyen biri!
O slogan, sizin oralar için geçerli!
Buralarda tam tersi!
-*-*-
Bizde o sloganı illa ki kullanacaksanız, “şehitler de ölür, vatan da bölünür” ü düşünebilirsiniz!
-*-*-
Neyse!
Sağduyu Mutabakatı toplandı!
Daha doğrusu toplanamadı!
-*-*-
Önce ufaktan bir dedikodu ile başlayalım; Ersin Tatar’a, “eşinizi getirmeyin” dendi mi?
-*-*-
Sibel Tatar neden orada değildi?
Umarım rahatsız falan değildir!
-*-*-
Görüşlerine çok değer verdiğim üç UBP’li daha doğrusu “Milliyetçi” arkadaşla konuştum…
-*-*-
“Televizyondan izlediğim kadarıyla kalabalık yoktu, coşku da yoktu” dedim…
“En basit UBP kurultayında salon tıka basa dolar, salonun içi – oturma yerleri, bahçesi de dopdoludur; burada boşluklar vardı” dedi…
-*-*-
Bir diğer UBP’li arkadaş, “Sadece Jüjü Başkan elini sallasa, en az bin kişi toplardı ama bin 800 oturma kapasiteli salonda çok boş yer vardı” değerlendirmesini yaptı!
-*-*-
Sonuncu UBP’li arkadaşın saptamaları ise çok ilginçti; ayrıntılıydı ve şöyleydi:
Salonda oturma yerleri kapasitesi bin 800… Bin 500 civarında katılım oldu…
-*-*-
Salon’un güney kısmındaki oturma alanına yani tribünlerin Güney kısmına 150 civarı MHP’li genç getirildi… Aralarında seçmen olan yoktu sanırım. Dursun Oğuz hepsini – hemen yapar mı bilemem! Tümü MHP örgütü tarafından otobüslerle getirildi.
-*-*-
Salonun kuzey yani Beşparmak Dağları tarafında 200 civarında YDP’li vardı. Kendi parti başkanları konuştuktan sonra çoğu salondan ayrıldı. 6 otobüsle getirildiler.
-*-*-
Orta taraftaki yani batıya bakan büyük tribünlerde 200 civarında çoğunluğu DP’li bazıları YDP’li oturuyordu… Burada bir miktar da kimsenin tanıyamadığı yabancı kişiler vardı.
-*-*-
Orta’nın kuzeye doğru olan bölümünde 300 – 350 kadar UBP’li!
UBP kadın kolları da bu 350 içerisinde renkleriyle görülebiliyordu…
-*-*-
Tam orta bölümde yani protokol koltuklarında, bakanlar, milletvekilleri, müsteşarlar, müdürler, belediye başkanları…
-*-*-
Tatar konuşmaya başladığında bir çok kişi ayrıldı…
Tatar’a “sakın uzun konuşma” dendi.
Fikri Ataoğlu’na önceden çalışması için konuşma metninin yazılı olduğu kağıt verildi.
-*-*-
Tatar konuşurken salonda en fazla 800 kişi kalmıştı…
-*-*-
MHP’li gençlerin “Kıbrıs Türk’tür Türk kalacak” sloganı dikkat çekiciydi…
-*-*-
Kısacası, değerli AK Partili kardeşlerim, Ekselansları Lefkoşa Büyükelçisi, değerli MİT yetkilileri ve Sayın Erdoğan, sizin adayın işi zor…
-*-*-
Ersin Tatar ikinci tura kalmaz!
Hatta bu gidişle seçim zaten ikinci tura da kalmayacak!
Net bilgi!
Gözlem değil!
Dedikodu da değil!
Sırrı Süreyya Önder ve Özdemir Berova!
Allah rahmet eylesin, Sırrı Süreyya Önder, KKTC’ye su getirilmesiyle ilgili olarak, “daha çok su götürün, iyi ediyorsunuz, çünkü orasını Türkiye’nin kalın bağırsağına çevirdiniz” demişti!
-*-*-
Şimdi, o kalın bağırsak suyla temizlenemiyor!
Tıkandı!
Haliyle bir doktor lazım!
Alın size KKTC Maliye Bakanı!
-*-*-
Ben de hep merak etmiştim, doktor adamı neden maliyeye bakan yapıyorlar diye!
Pisliği temizlemek için cerrahi müdahaleye gerek duyulacağı hiç aklıma gelmemişti!
Başörtüsü konusunda dini bütün olanlar, kumar konusunda ateistleşti!
Önce şunu belirteyim, ben casinolara karşı değilim…
Bunu defalarca yazdım…
Rahmetlik babam, dayılarım, amcam, dedelerim kumarı çok severdi, ben hayatımda oynamadım…
-*-*-
Casinoya gittim, yemek yedim, gördüm, bütün oyunları da bilirim, tavlada rakipsiz olduğumu düşünmüşlüğüm dahi vardır ama kimse beni parayla oyun oynatamaz!
-*-*-
Hemen konuya gireceğim, yerim dar; kumar ya da başörtüsü konusuna “Din” karıştırılmasından da çok huylanırım!
-*-*-
İsteyen başörtüsü taksın, isteyen takmasın!
İsteyen casinodan çıkmasın, isteyen girmesin!
-*-*-
Ama tüm Dünya’daki en aşağılık insan çeşidinin, başörtüsü konusunda “Allah’ın emri” diyerek ortalığı velveleye verenlerin, kumarla ilgili yasa söz konusu olduğunda “Ateşist”leşenler olduğuna inanıyorum…
-*-*-
Bu durumda, mantıkla hareket edeceksek, malum yasaya onay verenlerin arasında, “dine olan inancı”; “paraya olan inancından” daha zayıf olanlar bulunmaktadır!
-*-*-
Allah ıslah etsin efendim!