Sabotaj!

Cenk Mutluyakalı

Sayıştay raporlarında yazıyor: Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu, tam 6,7 milyon dolar zarara uğratılmış.

Ne oldu bu dosya?

Eğer “sabotaj” konuşacaksak, önce bu ihale vurgununun hesabını vermek gerekmez mi?

O para yatırıma dönüşebilirdi.
Enerji planlamamız bambaşka olurdu o zaman...

***

Maliye, maaş ödeyebilmek için 3 milyar TL daha borçlandı.
Her borç, yurttaşın sırtına yeni bir yük; her faiz, yoksulun boynuna dolanan bir zincir.
Peki soruyorum:
Bu ülkenin ortak kaynaklarını asıl sabote” eden kim?

***

Son sekiz ayda 200’ü aşkın geçici, sözleşmeli, mevsimlik istihdam yapıldı.

Hepsi partizanca.
Ne fırsat eşitliği var, ne sınav.
Önceki yılların rakamlarını hiç söylemiyorum bile.

Sonra dönüp yeniden borçlanıyorlar.
Maaş ödeyebilmek için…

Ülke gitgide pahalılaşıyor.
Maliye’nin açığı büyüdükçe fonlara yükleniyorlar, dolaylı vergilerle halkın cebine el atıyorlar.

Sonuç?
Hayat ağırlaşıyor.
Toplum, ne okulda ne hastanede kaliteli, kesintisiz hizmet alabiliyor.

Gençlik Federasyonu Başkanı Mustafa Özbilgehan, genç işsizliğinin genel işsizlik oranının üç katına yaklaştığını, bunun artık inkâr edilemez bir kriz olduğunu anlattı.

Bunu umursayan var mı?

***

Seçim yaklaşırken, ortak kaynaklarımızı tepe tepe kullanıyorlar.

Gündüz, gece, pervasızca…

Müdür–müsteşar kavgaları, koltuk oyunları, iktidar hırsları arasında ülke sürükleniyor.

Yakında okullar açılacak.
Ama öğretmen görevlendirmiyorlar.
Bir ülkeyi gerçekten sabote” etmek isterseniz, önce eğitimini çökertirsiniz.

İşte, yıllardır yapılan tam da budur.
Rastgele değil, bilinçli.

***

Sabotaj; çocukların hayallerini, gençlerin geleceğini, toplumun umutlarını tüketmektir.
Yalnızlaştırmaktır bir toplumu, dünyadan...
Yabancılaştırmaktır kendine...

Biz, hepimiz, bu sessiz yıkımı izlemek zorunda değiliz.