Pazarlık

Erdinç Gündüz

 

Vatandaşlık

T.C. Cumhubaşkanı Erdoğan, KKTC’den giden siyasiler heyetine “Vatandaşlıkları neden vermiyorsunuz ?” diye sormuş.
Çok merak ettiğinden, masum bir soru muymuş ?  Hesap sormak için mi sormuş ?  Bir ‘azar’ sorusu muymuş ? Bir ‘emir’ sorusu muymuş ?  ‘Ne halt etmeye vatandaşlıkları vermiyorsunuz ?” anlamında bir soru muymuş ? Pek belli değil. Ama,  şurası bir gerçek ki, zamanlama mükemmel (!)....
Tam da liderler,  ‘çözüm’ için pazarlıklarını sürdürürken;  pazarlıklar arasında ‘nüfus oranları’ konusu da tartışılırken; Rumların ‘yerleşikler’ konusundaki hassasiyeti ortadayken  v.s. v.s. v.s.
Sn. Cumhurbaşkanı, çok da haksız değil. “Çocuk yapın” dedi, dinleyen olmadı... Baktı ki, Kıbrıslı Türklerle ‘hedefe’ varmak zor,  “Sizinkilerle bu iş olmayacak. Bizimkileri gönderelim” dedi, nüfus aktardı, sen kalkmış, engeller çıkarıyorsun. 
Çok yakınlarda, KKTC Vatandaşlığını Ankara’da vermeye başlarlarsa hiç şaşırmayın.

Kumarcılar Hanı

Şu tarihi ve de ünlü mü ünlü Kumarcılar Hanı’nın harap oluşunu, nerdeyse ölüme terkedilişini izledik yıllarca ve kahrolduk. Sonunda nihayet el atıldı, restore edildi, kurtarıldı. Çok sevindik. Tam da “Acaba nasıl değerlendirilecek ?” tartışmalarının çıkmasını beklerken, garip mi garip bir başka tartışmanın tam ortasında bulduk kendimizi.  Adı değiştirilecekmiş.... Neden ? Hiç kimse anlayamadı. Aslına bakarsanız, anlamak  istemedi, istemiyor da. Çünkü orası bilmem kaç yıldır ‘Kumarcılar Hanı’ydı halk için.
Bir işgüzarlıkla mı karşı  karşıyayız gene ?... Köylere sigara markalarını verenler; Lefkoşa’yı Lefkoşe, Mağusa’yı Magosa yapmaya çalışanlar; yüzlerce yerleşim yerinin yüzlerce yıllık adını, gerekli gereksiz değiştirenler mi devredeydi yine ?
Kumarcılar Hanı’ndan sonra isim değiştirme sırası, St.Hilarion’a, Kantara’ya, Buffavento’ya, Salamis’e gelecek mi  acaba ?

Adı var kendisi yok olmuş ülke

Bugüne kadar, hayatını kaybedenlerin sayısı 500 bin... Yaralananların sayısı ise 2 milyon.... Bırakın köyleri kasabaları, şimdi şehirler de bomba yağmuru altında. Evsiz barksız kalanların sayısı kaç milyon acaba ? Nüfusun yarısı ülkeden kaçtı bile. Geriye kalanlar da  kaçmanın yollarını arıyor. Türkiye en kolay kaçış yolu.  Olanak yakalayanlar Avrupa’ya geçme gayreti içinde.
21. yüzyılın ‘utanç’ ülkelerinden arasında birinci sırayı alan bu zavallı ülkenin adı Suriye.  Şimdi hepten yok olmanın eşiğinde. Dünya orada olanlarla yakından ilgili  (!!!)... Rus’u, ABD’lisi, İngiliz’i, Fransız’ı da fiilen taraf.  Yanıbaşındaki Türkiye şaşkın. Ne ne yaptığını biliyor,  ne de ne yapacağını.  Bölge, her an her şey olabilecek bir durumda... Ülkenin insanları yok olurken, bir sürü ilgili ilgisiz Devlet de başka hesaplar içinde. Bu karmaşanın sonu nereye varır ? Hiç belli değil. Resmen açıklanmamış  ama uluslararası hale gelmiş bir savaş var. Resmileşir mi ? O da büyük bir olasılık. Olunca, seyreyleyin cümbüşü...

Türkiye ?

Suriye sınırı kaynarken, Türkiye’nin malum bölgelerinde de hasar büyük.  Kaç ev yıkıldı ? Kaç ev kullanılmaz halde ?  Göç edip ülkenin başka başka yerlerine kaçanların sayısı kaç ?  Çatışmalarda kaç sivil öldü ? Bilmiyoruz.  Ortada dolanan rakamlar sadece Silahlı Kuvvetlerin verdikleri. 

Savaşla ilgili sözler:

• Barışta ağullar babalarını, savaşta babalar oğullarını gömerler. (KREZUS)
• Büyük güce sahip egemen devletler var olduğu sürece savaş kaçınılmazdır. (A.EINSTEIN)
• Savaşlarda ilk yenilen ‘gerçek’tir. (AESYLOS)
• Savaşları zenginler çıkarır, fakirler ölür. (SARTRE)
• Savaş yüreklilik değil korkaklıktır. (E.BURKE)
• Bütün savaşları, dövüşemeyecek kadar korkak olan, bu yüzden de, kendileri adına dövüşmek için gençleri cepheye süren hırsızlar çıkarır. (E.GODLMAN)
• Zafer ve yenilgi... Her ikisinin de bedeli aynıdır. (T.JEFFERSON)
• 3. Dünya Savaşı’da hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum. Ama 4. Dünya Savaşı’nda taş ve sopalar kullanılacağını biliyorum. (A.EINSTEIN)