Evet gelirler artıyor ama giderlerde yerinde durmuyor. Zaten durmadığı içinde 2024 yılı bütçe açığı son yılların en büyük bütçe açığı olarak gerçekleşti.
Tablodaki veriler TL bazında olmayıp cari yılın sonundaki TL gerçekleşme rakamları cari yılın ORTALAMA EURO kuru dikkate alınarak hesaplanmıştır. 2025 yılı rakamları ise yılın ilk yarısı olan OCAK-HAZİRAN dönemi verilerine göre hesaplanmıştır.
TABLODAKİ VERİLER ÇERÇEVESİNDE YILLAR İTİBARİYLE VERGİ GELİRLERİ ile GENEL GİDERLER ARASINDAKİ FARKIN MUKAYESESİ:
2019: Vergi gelirleri: 874.660.192 Genel giderler: 1.208.970.877
FARK/AÇIK: 334.310.685 EURO
2020: Vergi gelirleri: 693.920.371 Genel giderler: 1.083.178.921
FARK/AÇIK: 389.258.550 EURO
2021: Vergi gelirleri: 669.326.263 Genel giderler: 992.977.502
FARK/AÇIK: 323.651.239 EURO
2022: Vergi gelirleri: 874.660.192 Genel giderler: 1.208.970.877
FARK/AÇIK: 334.310.685 EURO
2023: Vergi gelirleri: 1.139.213.979 Genel giderler: 1.499.952.972
FARK/AÇIK: 360.738.993 EURO
2024: Vergi gelirleri: 1.565.895.571 Genel giderler: 2.307.605.037
FARK/AÇIK: 741.709.466 EURO
2025 (6AY) Vergi gelirleri: 803.418.539 Genel giderler: 1.256.482.377
FARK/AÇIK: 453.063.838 EURO
Tablodaki verilerden görüldüğü üzere 2019 yılına göre 2024 yılı fiili gerçekleşme rakamlarında,
VERGİ GELİRLERİ %79,03 ARTARKEN
GENEL GİDERLER %98,32 ARTTI.
Yani genel giderlerin artış oranı çok daha yüksek bunun sonucu olarak ta bütçe açıkları artmaktadır.
Yıllar itibariyle farkın özellikle 2023 yılı sonrasında ciddi oranda arttığını neredeyse İKİYE KATLANDIĞI GÖRÜLMEKTEDİR. Bunun birçok nedeni olmakla birlikte kanaatimce daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi en büyük etken olan İTHAL ENFLASYONDAN KAYNAKLANMAKTADIR.
Çünkü son yıllarda paranın sahibi TL'nin değerini kendi para politikası çerçevesinde baskılamaktadır. Ancak piyasadaki mal/hizmet satıcıları ile ithalatçılar KUR RİSKİNİ almak istemedikleri için satmış oldukları mal hizmetlere ÖNDEN YÜKLEMELİ FİYATLANDIRMALAR yaptıkları fiili bir durumdur. Dolayısıyla ülkedeki ENFLASYON çarpan etkisiyle de artmaktadır.
Kamu maliyesinin en büyük ve katı gider kalemi de MAAŞ NİTELİKLİ transfer giderleri olunca doğal olarak GENEL GİDERLERİ ARTIYOR. Oysa kamu maliyesi gelirleri açısından KURUMLAR VERGİSİ başta olmak üzere yılın başında TL bazında sabitlenen HARÇLAR yıl içinde TL yabancı para birimlerine karşı değer kaybettik sonra REEL anlamda kamu maliyesine vergi gelirleri açısından yansıması olumsuz olmaktadır.
Bu durum KURUMLAR VERGİSİ AÇISINDAN çok daha vahimdir. Çünkü mevzuat gereği 2024 yılının kurumlar vergisi 1 yıl sonra 2 taksitte ödenmektedir. 2024 yılı enflasyonunun %53,29 olduğunu dikkate alırsak ne demek istediğimiz sanırım anlaşılacaktır.
SON SÖZ: EURO'ya geçme noktasında ülkemizde net bir konsensüs olmamakla birlikte ki ağırlıklı olarak olumsız görüş bildirenler teknik nedenler yerine SİYASİ gerekçeleri ön plana çıkarmaktadır. Ancak bu noktada fazla detaya girmeden siyaset kurumunun asli görevleri arasında çözüm bulmak zorunda olduğunu belirtmemiz gerekir.
Çünkü görüldüğü üzere mevcut TL kullanımıyla özellikle öngörülebilirlik ve kamu maliyesinin gelir/gider dengesi açısından ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Bunun üzerinde durulmalıdır. EURO'ya geçişi sadece MAAŞLAR AÇISINDAN DEĞERLENDİRMENİN ise sığ bir değerlendirme olacağını belirtirim.
VERİLER ORTADADIR GÖREV SİYASET KURUMUNDA ve istenç belirterek onu hareketlendirecek sivil toplum örgütleriyle toplumdadır.