“Cahilde eksik olan akıl değildir, o kurnazdır; eksik olan ahlaktır. Cahil, güçlüdür. Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötü insandır.” (Tolstoy)
Çok kötülük yapıyorlar bu ülkeye, çok…
“Kalpleri fena” denirdi eskiden…
Yetmez anlatmaya…
Dudaklarından çirkef akıyor; insanların gözü önünde. Bu hınç, bu sömürücü düşmanlık nasıl sığar bir insanın içine, hâlâ inanamıyorum.
Değer mi bir seçime!
O koltuğa değer mi, böylesine hedef göstermek, bu ülkenin değerlerini…
Korkutuyorlar, kirletiyorlar dili ve hafızayı.
Doğuş’a söylediklerini izliyorum; Tatar’ın dişlerini sıkarak, dudakları eğrilerek, neredeyse ağzı yerinden kaçacak gibi fenalık kusuyorlar.
Bu kızın yurt ve insan sevgisine, bilgisine, direncine, kardeşliğine yanaşamazsınız dahi…
***
Utanmıyorlar.
Hâlâ “sizi gemilere koyacaklar da geri gönderecekler” sığlığıyla yaşıyorlar hayatı…
Öyle!
Sizin bu yozluğunuz, gericiliğiniz, hatta barbarlığınız sürerse; gemilere binip binip kaçacak bu çocuklar, bu güzel adadan…
Kıbrıs’ta toplumlar ve insanlar arasında nefret yaymaktan başka neye yarıyor sözleri? Bir koltuk uğruna, iktidar uğruna… Daha ihtişamlı bir hayat yaşayabilmek için kendileri ve yandaşları, bir ülkeyi hiç vazgeçmeden zehirliyorlar.
Her çağın tiranları, aynı kötülükten beslenir... “Biz”i yok ederler, "ben" dedikçe... Korku bir yönetim biçimine dönüşür...
Ne olur, kazansanız bu seçimi ha!
Kaç yıllık saltanat yaşayacaksınız? Eninde sonunda geriye cehaletiniz ve kötücül yüreğiniz kalacak… İnsanları birbirine kırdırdığınız çirkefiniz kalacak…
Kıbrıs’ı bölmeye yeminleri yetmezmiş gibi, adanın kuzeyini de bölüyorlar her gün, her gece…
***
Yapay zekâdan “halk” yarattılar kendilerine; buralara uymayan avukat cüppeleri, trafikte ters yönde ilerleyen araçlar… Yapay zekâyla şarkılar yaptılar, ezgilerimiz üzerine; yapay gülüşler, yapay siyasi söylemler… Sahte profiller yarattılar sosyal medyada, tek bir takipçisi olmayan, kimsenin tanımadığı...
Ama kalplerindeki kötülük yapay değil maalesef, gerçek…
“Toplumun hiçbir kesimi siyasi kazanç uğruna ötekileştirilemez; hiçbir meslek grubu da politik manipülasyon aracı olarak gösterilemez,” dedi hekimlerimiz.
Yüzlerine vurdu ayıplarını; toplumsal barışı nasıl iğfal ettiklerini anlattılar.
Bunlar kötü insanlar. Umursamazlar. Az sayıda olmaları tesellimiz; ama alkışlayanlar fazlasıyla var, ne yazık. Kendi ülkemizin sokaklarına yabancı yaptılar bizi, evlatlarımıza hasretlik çoğalttılar, hep bilinmezi büyüttüler... İnsanın insana örgütlü zulmü için icad edildiler adeta...
O kürsüde, o sahnede, o koltukta…
Boylarından büyük sokağa saldıkları nifak…
İçlerindeki fenalık oylarından fazla…
***
Bir genç geldi önceki akşam yanıma...
Öylesine tertemiz ki yüzü...
Gözleri gökyüzü adeta...
Kulağıma fısıldadı:
"Yenilmeyeceğiz bunlara...
Yenilmeyeceğiz...
Bu kötülüğe karşı direneceğiz...
Biz kazanacağız mutlaka..."