Hiç kimse durduk yerde kaybetmez...
Kaybeden olmak için de bazı şekillerde düşünmek, bazı şekillerde davranmak, bazı şeylere inanmak gerekir.
Örneğin, birçoğumuzu bu memlekette kaybetmeye mahkum eden:
Kendi zihin haritalarımız ve realitelerimizdir.
Yani kendi dileğimizi âlemin dileği yapmaya çalışmak...
Ancak açıktır ki, bireyin başarı süreci ciddi anlamda yaşadığı kültürün "töresine" tâbidir.
BEDEL
Balık nasıl suda olanı içine soluyor, içinde olanı da suya katıyorsa, ve yaşadığı okyanusun kaderine , iç şartlarına tâbi ise, insanlar da içinde yaşadıkları kültüre tâbidir.
Sosyal olaylar matematik gibi hep aynı sonucu vermezler...
İnsanların her zaman bir "gerçek dünyâ" ları, bir de "orta oyun" ları vardır…
Biz genelde orta oyunu kısmını görürüz.
Yanlış etkilenmemiz ve yanlış yönlendirilmemiz bizi felakete doğru sürükler ve bir teveccühle karşılanmak yerine ağır bir bedel ödemek zorunda kalmamıza yol açabilir!
ATEŞKES
Gelinen noktada "birileri", sol muhalefetin çözüm üretemeyip savunmada kalmasını arzularken, ısrarla ve bilinçli bir şekilde yaşamın gerçeğini ve organikliğini görmezden gelip, mücadeleyi herkesle oynanacak olan ve "birilerinin başrole geçtiği" bir "orta oyunu" olarak görüyor.
Oldukça net bir biçimde ve sloganlardan arınarak artık sormak gerekir: "Reform" ve "devrim" telaffuz edenlerin şuurlu hedefleri nedir?
Yani, çevremizde bazı açılardan "savaş" tamtamları çalıyor, bazı açılardansa "ateşkes"le idare ediliyor anlayacağınız!
Hâl ve vaziyet böyle olunca, yiğidi öldürdükleri gibi hakkını da vermezler! Böyleleri, doğruya eğri, eğriye ise doğru demekten de çekinmezler!..
AKIL
Aklı ölçü ve örnek almadan; hele de bu çağda, bilgi çağında, yüzlerce alanın her birinde onlarca düşünür insanımız mevcutken, bilimselliğin sosyalizmin temeli olduğu gerçeği reddedilemeyecek bir biçimde kitaplarda ve ortadayken, isimler üzerinden siyaset yapıp oynamamak lazım!
Bırakalım herkes kalbindekini akıtsın!
Halkın eğilim ve tercihlerini değiştirip dönüştürecek ölçekte projeler ve stratejiler, bize dayatılan bu nüfuz mücadelesinde, kimseye figüranlık yapma ihtiyacında olmadığımızın teminatıdır...
Ama artık bilinmelidir ki, orta oyunu oynamanın zamanı çoktan geçmiştir...