Olanlar ve Olmayanlar

Salih Sarpten

KKTC 2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı 35 milyar 850 milyon TL olarak belirlendi ve Cumhuriyet Meclisinde görüşülmeye başlandı. Bütçenin eğitimle ilgili olan kısmı şöyle özetlenebilir.

  • Bütçede Milli Eğitim Bakanlığı için ayrılan miktar 4 milyar 130 milyon 908 bin 200 TL (4,130,908,200.00 TL) oldu.
  • Bu rakam %11.52’lik oranıyla toplam bütçenin Maliye Bakanlığından sonraki en büyük payını oluşturuyor.
  • Bu miktarın %79.45’i personel giderlerine, %5.6’sı cari transferlere, %3.99’u devlet prim giderlerine, %2.62’si sermaye giderlerine ve %8.34’ü de mal ve hizmet alımlarına ayrılmış durumda. Daha anlaşılır bir ifadeyle söyleyecek olursak Milli Eğitim Bakanlığı için ayrılan bütçenin sadece %8.34’ü eğitim hizmetlerine gidecek.
  • Ne var ki bu %8.34’ün tamamı da eğitimin gelişimi için değil. Eğitim yatırımı ve gelişimi için ayrılan pay ise sadece %0.012  oldu.
  • Yine her sene olduğu gibi 2023’de de müşavir maaşları memur maaşlarından fazla. Ancak bu fark 2023’de rekor düzeye ulaştı. 2023’de memur maaşları için 5 milyon 837 bin TL ayrılırken, müşavir maaşları için 14 milyon 482 bin TL ödenek ayrıldı.
  • Maaşlarla ilgili olarak 2023 yılında daha da ilginç bir veri var. Memur maaşları 5 milyon 837 bin TL ancak sözleşmeli personel maaşları için ayrılan miktar ise 6 milyon 045 bin. Sanırım 2023’de Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde kamu ataması olarak çalışan kurul üyesi, eğitim uzmanı ve denetmenden çok daha fazla sözleşmeli personel olacak.

Yukarıda okuduklarınız 2023 Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinde olanlar. Bir de bütçede olmayanlardan bahsedelim.

  • Proje yok: Çağdaş eğitim kuramlarının, eğitim sistemine entegresini içeren veya eğitimin kalitesini yükselmeyi amaçlayan veya Bakanlık personelin uzmanlığını destekleyen tek bir proje, bu yönde harcanacak tek bir kuruş yok.
  • Öğretmene yatırım yok: Öğretmenin hizmet içi eğitimlerini daha nitelikli bir şekilde yapılmasını sağlayacak ihtiyaca yönelik olarak planlanma veya öğretmenin gelişimini destekleyecek herhangi bir programlama yok, bu anlamda düşünülmüş tek bir kalem yok.
  • Eğitimin kamusal yanı yok: Dezavantajlı çocukların eğitim imkanlarıyla daha çok buluşmasını sağlayacak anlamlı bir uygulama yok.
  • Eğitimdeki en temel sorunlara çare olabilecek tek bir satır yok: Ana dili Türkçe olmayan yabancı uyruklu öğrencilere yönelik destek programı hayata geçirecek tek bir planlama tek bir uygulama yok. Ciddi davranış bozuklukları yaşayan çocuklarımızın düşünülerek organize edilmiş herhangi bir yapı yok.

2023’de “tam gün” eğitime geçilecek söylemleri var ama nedense “okula dayalı yönetim anlayışı”, “okul tabanlı bütçe anlayışı” gibi yaklaşımlar kimsenin aklına gelmiyor.

Öğretmen daha etkin olsun, kol faaliyetleri daha aktif uygulansın talepleri var ama öğretmene destek yok, öğrenciyi yönlendirme yok, etkinlik ve faaliyetler için ayrılmış tek bir kuruş yok.

Kısaca eğitimde planlama yok, programlama yok, bilimsellik hiç yok.


Buraya Dikkat

Eğitimde Değişimin Engelleri

Ünlü eğitim bilimci John Dewey, “canlı ve cansız arasındaki en önemli fark, birincisinin kendisini sürekli olarak yenilemesidir” der. Bu tanımlamaya katılmamak mümkün değil… Canlı, yaşamını sürdürmek için çevresindeki güçleri ve olanakları kendi yararına değerlendirmeye çabalar. Bu çabalar da giderek yeni yaşam biçimlerini ve buna bağlı olarak bilgi ve deneyim birikimini oluşturur. Bu da değişimin ta kendisidir…

Kuşkusuz toplumsal değişmeyi etkileyen çeşitli faktörler vardır. Bu faktörler arasında “bilim ve teknolojideki gelişmeler, kentleşme, demografik değişmeler, aile yaşamındaki değişmeler, ekonomik yapı, doğal çevre, demokratik gelişmeler, değerler, ideolojiler ve insanlar arası çekişmeler” gibi birçok olguyu sıralayabiliriz.  Ancak bu listenin ilk üç sırasında daima eğitim, medya ve siyasal yapı vardır.

Elbette ki eğitim, toplumsal yapının en temel unsusudur. Bu nedenle eğitim ile toplumsal değişim arasında ilişki diğerlerine oranla çok daha etkilidir. Ancak ne yazık ki en uzun zamanı alan değişim de eğitimle olandır. Bu yüzden listedeki diğer önemli iki madde olan medya ve siyasi yapı çoğu zaman öne çıkmaktadır. Ancak bu öne çıkmaların bize yaptırdığı tek bir yanlışın, bütün doğrularımızı götürdüğünü fark ettiğimizde hatalı kararların geleceğimizi ne denli acımazsızca etkilediğini anlarız. Ancak çok geç kalmış oluruz. Çünkü sonuçları değiştirmek için, başlangıçları değiştirmeye başlamalısınız…

Okumuş muydunuz?

İnsanın en önemli buluşu ateş, tekerlek ya da motor; atomik enerji veya maddi dünya ilgili herhangi bir şey değildir. İnsanın en önemli buluşu anlaşarak ekip halinde çalışmaktır.

                                                                                                                                 B. Jenning


Anlayana Gülmece

Sınav ve Risk

Uçuk kaçık soruları ile nam yapmış hoca sınavında şöyle bir soru soruyor: “Risk Nedir?”. Öğrencilerden biri; sınavın ilk 10 saniyesinde teslim ediyor kâğıdını. Kâğıdın üst kısmında sadece isim-soyadı yazıyor, gerisi ise bomboş beyaz yaprak. En altta ise “İşte risk budur!” diye yazıyor. Ve sonuçta da sınıftaki en yüksek notu alıyor.

Hoca bir sonraki sınavında yine “Risk Nedir?” sorusuyla karşılaşan öğrencimiz tekrar boş kağıt verince bu sefer sıfır alıyor. Tabii koşa koşa hocaya gidip sebebini soruyor. Hocanın yanıt kısa ve öz oluyor:

  • Aynı şartlar altında, aynı riski iki kere almak aptallıktır!