Öğrenciler Saygısız, Öğretmenler Yorgun, Sistem Çökmek Üzere

Salih Sarpten

Öğretmenler artık yalnızca ders anlatmıyor; aynı zamanda psikolog, rehber, kriz yöneticisi ve çoğu zaman sistemin açıklarını kapatan birer “tamirci” gibi çalışıyorlar. Ancak bu çoklu rol, ciddi bir tükenmişlik yaratıyor.

Saygı görmemek, emeğinin karşılığını alamamak ve yalnız hissetmek öğretmenlerin motivasyonunu kırıyor:

  • Aile içi iletişimdeki zayıflık, çocukların okulda da sınır tanımayan davranışlar sergilemesine neden oluyor.
  • Saygı duyulan figürlerin yerini popülerlik ve görünürlükle ölçülen kişiler almış durumda.

Bütün bunlar öğretmene saygısızca davranan hatta davranışlarının saygısızlık olduğunun bile farkında olmayan duyarsız davranışların temel nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Öğretmen, her geçen gün okulundan evine; mesleğinin daha da itibar kaybettiği düşüncesi ile dönüyor.

Sistem, giderek daha fazla “ezberci”, “yarışmacı” ve “duyarsız” bireyler yetiştiren bir hale dönüşüyor:

  • Sınav odaklılık, öğrenme yerine yüksek not almaya odaklanan bir anlayış, merakı ve yaratıcılığı öldürüyor.
  • Fırsatlara erişimdeki adaletsizlik, eğitimde sınıfsal uçurumları derinleştiriyor.
  • Gerçek hayatla bağ kurmayan içerikler, öğrencide anlamsızlık duygusu yaratıyor.

Dijital dünyanın, yeni medyanın, aile yapısının ve toplumsal değerlerin dönüşümünün bir sonucu olarak ortaya çıkan öğrencilerdeki saygı eksikliği bireysel bir sorun olmaktan çıktı, sosyal bir çürümeye doğru hızla ilerliyor.

Toplumsal değerlerin, normların ve kurumların bozulması bu sosyal çürümenin en önemli işareti olarak karşımızda duruyor:

  • Yolsuzluk, liyakatsizlik, adaletsizlik gibi durumların normalleşmesi,
  • Toplumsal ayrışma, kimlik, sınıf, inanç gibi eksenlerde kutuplaşma ve ötekileştirme,
  • Eğitim sisteminin nitelik kaybı, adaletin gecikmesi, ekonomik eşitsizliklerin artması,

Hem bireylerarası hem de başta okullar olmak üzere bireylerin kamu kurumlarına olan güvenlerinin azalmasına ve inançlarının sarsılmasına neden oluyor.

Öğretmenler artık yalnızca ders anlatmıyor, psikolojik yıkımın sınırında bir meslek sürdürüyorlar.

Yazının başlığı olan “Öğrenciler saygısız, öğretmenler yorgun, sistem çökmek üzere” ifadesi yalnızca bir serzeniş değil; aynı zamanda bir toplumun eğitim aynasında gördüğü kırılmanın özetidir.

“Öğrenciler saygısız, öğretmenler yorgun, sistem çökmek üzere” cümlesi bir alarmdır. Ama aynı zamanda bir çağrıdır. Eğitimde pedagojiyi, eğitim bilimini, öğretmenin itibarını dikkate alan anlayışlarla adaletli bir sistemi yeniden inşa etmek için çok yüksek sesle söylenmiş açık bir çağrıdır. Çünkü eğitim sıradan bir alan değildir. Eğitim, bir halkın insan onuruna yakışır şekilde var olabilmesinin ta kendisidir.


Anlayana Gülmece

Okul

Çocuk okuldan eve çok mutlu bir halde gelir… Annesi bu mutluluğunun nedenini öğrenmek için hemen sorar:

  • Hayırdır… Bugün çok farklı bir şey yaptınız galiba okulda…

Çocuk gülen gözlerle yanıt verir:

  • Evet… Patlayıcı madde nasıl elde edilir onu öğrendik.

Anne, biraz şaşırmış biraz da tereddütlü bir sesle tekrar sorar:

  • Peki, yarında aynı şeyi mi yapacaksınız okulda?

Çocuk yanıt vermekte gecikmez

  • Hangi okulda…

Okumuş muydunuz?

Hayatın en önemli derslerinden biri, yaptığımız şeyleri neden yaptığımızı anlamayı öğrenmektir.

Anthony Robbinns