Nisan sonuna kadar görüşme olmaz

Ünal Fındık

Kıbrıslı liderler dışında herkes Kıbrıs görüşmelerinin yeniden başlaması için elinden geleni yapıyor.
Ama nafile.
Kıbrıslı liderler aynı kanıda değil. Herbiri kendi derdiyle meşgul. Anastasiadis sağlık sorunlarıyla, Eroğlu ise adaylık süreciyle uğraşıyor.
Rum siyasi parti liderlerinin desteğini de alan Anastasiadis, tam da özlü müzakerelere geçecekken, görüşmeleri kestiğini açıkladı. Gerekçe olarak da Türk sismik araştırma gemisi “Barbaros”un Doğu Akdeniz’de sismik araştırmaya başlamasını ve beraberinde Türk savaş gemilerinin de bulunmasını gösterdi.Görüşmelere yeniden başlamak için de gemilerin geri çekilmesini istedi.
Bu arada Anastasiadis’in rahatsızlığı nedeniyle amaliyat olmak için aybaşında Newyork’a gideceği açıklandı. Kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Umarım en kısa sürede iyileşerek görevinin başına döner. Döner dönmez de görüşmelere kaldığı yerden devam eder.
Ancak Anastasiadis’in dönüşünün bir aksilik olmazsa Ocak ayı başlarında olacağı açıklandı. Bu durumda görüşmeler ancak Ocak sonu, Şubat başı başlayabilir.
Bu tarihlerse KKTC Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasının başladığı günlere denk gelecek. Zaten adaylığını muhtemelen bugün resmen açıklayacak olan Eroğlu daha şimdiden söylemlerini sertleştirdi.
Henüz “çözümsüzlük çözümdür” demedi. Ama önceki akşam bir yemekte “Kıbrıs Türk halkı bugün bir anlaşma arzusundadır ama eğer müzakereler uzarsa Kıbrıs Türk halkının anlaşmaya olan umudu da ortadan kalkacak. Anlaşmaya hazır Türk toplumu bulamayabilirler” dedi.
Eroğlu henüz daha adaylığımı açıklamadım diyor ama seçim kampanyasını çoktan başlattı. Bütün eylem ve söylemlerini bu çerçevede yürütüyor. Bu nedenle ben Eide kadar umutlu değilim. Eide dün “Nisan’dan önce görüşmelerin başlayabileceğine inandığını” söyledi.
Ben başlamayacağını, zorla ve baskı ile başlasa bile bırakınız en küçük bir ilerleme olmasını, Eroğlu’nun söylemleri daha da sertleşeceği için, gelinen noktadan daha da gerileme olabilir.
Bu nedenle hiç başlamasa ve Nisan sonrasında yeni Cumhurbaşkanı ile yeni bir başlangıç yapılsa daha yararlı olur diye düşünüyorum.
Eroğlu’nun beş yıllık görev süresi boyunca görüşme süreci bir milim bile ilerlemedi. Aksine Talat döneminde sağlanan ilerlemeden geri gidildi. Ama Eroğlu bunda rahatsız olmadı. Destekçileri de bundan hiç rahatsızlık duymadı.
Geçenlerde bir UBP Milletvekili bir TV programında neden Eroğlu’nu destekleme kararı aldıklarını açıklıyordu. Dinlediğim zaman gerçekten hayretten donakaldım. Sayın vekil Eroğlu’na bir sürü övgüler dizdikten sonra “Eroğlu, çünkü Eroğlu görüşme sürecinde çok başarılı oldu, hiçbirşeyi kabul etmedi” dedi.
Evet UBP’li vekile göre başarı ölçütü hiçbirşeyi kabul etmemesidir. Ama Kıbrıs Türk halkı artık bu sorunun çözümünü ister. Görüşme masasındaki liderinden bu soruna çare bulmasını ister. Liderinden kararlı ama esnek olmasını, sürekli yeni açılımlarla Rumlarla uzlaşma yollarını zorlamasını ve hem kendisini, hem de ülkesini Kıbrıs sorunundan kurtarmasını istiyor.
Hiçbirşeyi kabul etmeyen lider devri bitti. Kıbrıs Türkü artık bu adada  “çözüm ve barışı” sağlayacak yeni lider arayışındadır. 2004 sürecinde Talat’la başlayan ve 2009’da bir yol kazası sonucu kesintiye uğrayan bu süreç Nisan 2015’le beraber yeniden başlayacaktır.
Şimdi artık yeni yüzler ve yeni şeyler söyleme zamanıdır.