Irkçılık ırkçılıktır!
Bilerek de yapsanız, bilmeyerek de, ırkçılık evet ırkçılıktır!
İsteyerek yaptığınızda “Allah belanızı versin”lerdesiniz; istemeyerek yaptığınızda en iyi ihtimalle “Allah affetsin”lerde!
-*-*-
Kıbrıs, adeta bir ırkçılık örnekleri tarihidir!
Taaaa Milattan öncesine veya hemen sonralarına; Ada’daki en büyük katliamın sebebi ırkçılıktır!
-*-*-
Kıbrıs katliam kronolojisinin en başında, Yahudilerin Milattan sonra 117 yılında 240 bin Yunanlıyı Salamis’te katletmesi yer alır!
-*-*-
İkinci en büyük kayıtlı katliam, 9 Eylül 1570’te Osmanlıların Lefkoşa’da 20 bin kişiyi öldürdüğü iddia edilen katliam olarak anlatılır…
-*-*-
Dördüncü büyük katliam artık 400’lü rakamlardadır…
Bu katliamda da Osmanlı’nın gelişine yardımcı olan veya sevinen Lefkaralı Ortodokslar öldürüldü… Öldüren de Venedikli katoliklerdi… Sene 1570…
-*-*-
Üçüncüyü atlamayalım; 1821’de Yunanistan’daki ayaklanmayla birlikte ayaklanmak isteyen Rum ahali içerisinden 586 kişi idam edilmiştir… Aralarında Başpiskopos Kyprianos da vardır…
-*-*-
Sebep, evet ırkçılıktı!
Başpiskopos Kyprianos, benzer ya da aynı dilin farklı ağzıyla konuştukları için; ayrıca da aynı dinden olduklarından dolayı “biz de Yunanız” diyerek ayaklanmaya öncülük etmişti!
Benim yorumumdur; Kıbrıs’taki Rumların “Yunan milliyetçiliği gazını en yoğun kokladığı dönem, bu dönemdir”…
-*-*-
Neyse, 1974’ün – veya şöyle diyelim, Kıbrıs meselesinin temelinde de “ırk” ve “üstünlük kurma” yatır…
Ve tabii ki İngiliz zekası!
Böl – yönet canım!
-*-*-
Irkçılık, ayrımcılık, Kıbrıs’ta sadece farklı etnik gruplar ya da farklı dini gruplar arasında dğeil, aynı dinden ve aynı etnisiteden komşu köyler arasında bile olmuştur…
-*-*-
Ancak şu kabul edilmelidir; özellikle 1570’lerden sonra Ada’da Kıbrıs Türk halkı, ahalisi, cemmati veya toplumu oluşruken; köken “Osmanlı”dır!
Osmanlı da Türk, Rum, Karamanlı Ortodoks Türk, Sudanlı, Filistinli olabilmektedir…
Zamanla doğal asimilasyon çalışmış hepsi Kıbrıslı türk olmuştur ama içlerinde keisnlikle ayrımcılık vardır!
-*-*-
Ve gelmişiz 1974’e…
Türkiye’den ilk göçmen kafileleri gelmeye başladığında sene 1975!
-*-*-
Elbette farklı onlarca kültür hatta çok farklı dil!
Veya farklı diller!
Kıbrıslı, hayatında ilk kez bazı Türkiyeli göçmenlerin kendi aralarında kısık sesle de olsa bazı “Kürtçe” veya “Arapça” konuştuğunu öğreniyor!
-*-*-
Taaaa 2000’lerde, Kaplıca köyünde bir kadının, Rum gazetecilere enfes bir Rumca ya da ne bileyim belki de Pontusça konuştuğuna tanık oluyoruz ya da!
-*-*-
Kıbrıs’a nüfus taşımak; yerel nüfus yapısını değiştirmek çok büyük bir savaş suçu mu?
Kesinlikle öyledir!
Ama bu suçu işleyenler, buraya gelen ya da getirilen veya gönderilen insanlar değildir!
-*-*-
Evet, buralarda ırkçılık hala zirvede!
Erhan Arıklı bu noktada kesinlikle haksız değildir; “Türkiyeli”ye karşı ciddi bir ırkçılık yapılıyor…
Ve zaman içerisinde, doğal asimilasyon hiç işlemese veya ters yönde işlese de; Türkiye’nin onlarca yöresinden, bölgesinden, ilinden gelen on binlerce insan, en doğal haklarıdır, festivallerini bile yapmaya başlıyor!
-*-*-
Ama, “onlar da” diyeceğim ki bu ifade bile ırkçılıktır - kendi içlerinde bir birlerine karşı “ırkçı!”
Ayrımcı!
Örneğin etnik köken Türk ama biri Alevi öteki Sunni!
Örneğin etnik köken Kürt ama biri Zaza öteki Kurmançi falan!
Hatta son zamanların en moda ayrımcılığı, “Atatürkçü – cemaatçi!”
-*-*-
Derken gelmişiz günümüze!
Çoğunluğu sağ görüşlü kişiler olmak üzere Türkiyelilerin ayrı partisi” var!
Çok yanlış ve çok ayrımcı!
Haaaa “kurmakta haklıdırlar çünkü inanılmaz ırkçılığa ayrımcılığa maruz kaldılar” diyebilirim diyebilirsiniz diyebilirler!
Ama yine de yanlış!
-*-*-
Daha da acısı!
Nedendir bilmem, ya da herkes nedenini belki de çok iyi bilir; hala binlerce Türkiyeli, belki bir gün anlaşma olur ve hepimiz AB vatandaşı oluveririz de diyerek, ısrarla KKTC vatandaşlığı için baş vuruyor!
Dünya’da KKTC vatandaşlığından daha geçersiz bir vatandaşlık olamaz!
Ama rağbet görüyor!
-*-*-
İki devletli çözümde ısrar, bu vatandaşlığı daha da rezil edecek – ediyor ama umurlarında bile değil!
-*-*-
Neyse!
Sebeplerini ve çözüm önerilierinizi elbette tarışırız ama ırkçılık Ada’nın kaderi!
Güney’de ırkçılık yükselişte!
Hem de çok ciddi ve tehlikeli bir şekilde!
ELAM’ın varlığı bile sıkıntılı!
-*-*-
Ve Kuzey’de artık yeni bir ırkçılık türü gelişmiş durumda; aslında pek yeni değil ama şu anda zirvede…
-*-*-
Mesela mevcut KKTC İçişleri Bakanlığı’nın ya da baknının esas görevi nedir?
Yeni vatandaşları “AYIRMAK”tır!
Çok ciddiyim!
Bakın, son vatandaş yapılanları tek tek inceleyin, içlerinde hem dini hem de etnik anlamda örneğin “Alevi” inancına mensup tek tüktür…
Kürt kökenli yine tek tüktür…
Hatta “tarikat” kökenli olmak ve Atatürk’ün adını azğına almamak, “hamili yakınımdır” noktasındadır!
-*-*-
Ne mi yapmak lazım?
Irkçılıkla, ayrımcılıkla, faşizmle, milliyetçilikle kavga etmek lazım!
-*-*-
Ve bu kavganın adı Tufan Erhürman’dır!