Ne YAMA ne de!..

Cenk Mutluyakalı

Dile vuruyor, gerçek köpürdükçe.
Görüntü büyüdükçe inkar artıyor.
"İlhak olmayacak."
Gülüyorum!
Sanki de Birleşmiş Milletler kararı ve törenle ilan edilecek.
Cumhurbaşkanına verilecek, "Al sana entegrasyonun altın anahtarı, güle güle kullan!" diye...
TRT'den bildiri okunacak (!)
Referanduma sunulacak sanki de!

*  *  *

Son zamanlarda slogan gibi oldu...
"Ne Güney Kıbrıs‘a yama ne de Türkiye’ye ilhak..."
Buna izin verilmeyecekmiş...
Daha ne olacak, daha ne?!

*  *  *

Kıbrıs'ta çözüm isteyenlerin belki yarısı "Birleşik Kıbrıs"a inanıyor!
Öbür yarısı, yaşanan kuşatmayı gördükleri, vesayetten daraldıkları, gidilecek köyün minarelerini çoktan anladıkları için!

*  *  *

Senelerdir "adım adım" yaşanıyor, adanın kuzeyinde kuşatma...
Te 74'ten beri...
Nüfus aktarılması neydi, daha ilk günden?
Güneyden göç eden nüfusun fazlası, kuzeyden getirildi.
"Doğal artış"ın çok üzerinde oldu bu ülkede nüfus...
Köy isimleri, sigara isimlerine dönüştü, komutanların!
Okullar ayrıştı, kahvehaneler, düğün yerleri...
Kurumlarımız birer birer gitti elden...

*  *  *

Kıbrıs'ın kuzeyinde egemenlik kimindir, kimdedir, söyleyiniz allah aşkına...
Türkiye'yi ikna etmeden değil müzakere masasına oturmak, adım atmak mümkün değildir...
Büyükelçi'nin yeri başbakana denktir, müşavirlerinin bakanlara...
Komutanını seçmeye yoktur gücün, paranı yönetmene dermanın!
İşin aslı, kendi başımıza yaptıklarımız da ayrı bir rezilliktir ya...

*  *  *

"Ne Güney Kıbrıs‘a yama ne de Türkiye’ye ilhak..."
Laf güzel...
Kulağa epeyce hoş geliyor da...
Tekerleme gibi...
Pratik hiç öyle demiyor...