Ne satıyorlar?

Ayşemden Akın

 

İş yerim Arabahmet’te.
Surlariçi desem içinizi biraz daha karartırım herhalde…
Her sabah işe ulaşmaya çalışırken izliyorum onları. Surlariçi çocukları…
Yolun bir o tarafına, bir bu tarafına koşturup duruyorlar çılgınca.
Sahipsiz, kuytu köşelerde yuvalanırken de görüyorum bazen iş çıkışı. Ayaklarındaki topu, surun kızgın duvarlarına çarparken ne de öfkeliler. Ürkek ve kaçışkanlar aslında, saydamlar onlar da tüm çocuklar gibi…
Bihaberler…
Lefkoşa’nın pis sokaklarına gerdiği eğreti ipin üzerindeki çamaşırları toplayan kadınlar ve etiketli iş arabalarıyla meçhule süren kocalar. Maaş belki var belki yok, sosyal yatırım dediğin nedir ki!
Sahipsizler…
Her seçim dönemi adayın son gece operasyonuyla öne geçmek için para dağıttığı karanlık sokaklar çok yakında yine zifiri olacak.
İlkesiz seçmen oyunu satmak için pazarlıklar edecek yine. Son geceye kadar sürecek aldım-verdim.
Bir zamanlar ekmeği silah yapanlar o gece yalanlarını parayla dinletecek. Satın alacak kendine benzeyen kim var kim yok. Belki de yine halkın parasıyla. Onlar bunu hep yaptılar.
Demokrasiyi karanlık sokaklarda boğacaklar yine. Hep birlikte kiralık katillere dönüşecekler. Aslında onlardı ölü doğanlar. Sur duvarlarına sıçrayacak parçalar. Parçaları toplayan olmayacak, onlar çoktan sırça köşklerine kurulmuş olacak. Tepelerinde akbabalar! 
Sefiller…
7 Nisan’a iki hafta kaldı. İki hafta sonra Lefkoşalı bundan böyle görmek istediği siyaseti oylayacak. Ya UBP ve türevleriyle yola devam edecek ya da yeniyi, bileni, temizi seçerek umuda kurşun işlemediğini gösterecek.
Siyasetin sadece kahvehanede yapılmadığı, son gece satın almalarının yaşanmadığı, koltuk takımına oyların satılmadığı yeni bir Lefkoşa yeni bir memleket lazım hepimize.
Oy sizin onurunuz.
Lefkoşa da geleceğimiz!

      ***
Bir çuval bakla…


16-17 Haziran’da Mısır’da seçim yapılmış ve Müslüman Kardeşlerin adayı Muhammed Mursi oyların % 51.73’nü alarak Cumhurbaşkanı seçilmişti.
Seçime katılma oranı ile ilgili olarak çok farklı oranlar verilmişti ama ortalama olarak seçmenlerin % 36’sı sandığa gitmişti.
Seçim sürecinde seçmenlerin kandırılması ile ilgili olarak akıl almaz hikayeler anlatılmıştı.
Cami imamları fetva veriyor ve oy kullanmanın Cuma namazından bile daha değerli olduğunu söylüyordu. Başkaları ise oy kullanmayanların cennete zor gideceği tehdidinde bulunuyordu.
Ama iş yalnızca dini söylemle yürütülmüyordu. BBC’de yayınlanan bir habere göre Mursi’nin yandaşları genelinde gariban hatta sefil durumda olan yoksul Mısırlılara bol miktarda maddi vaatlerde bulunulmuş ve zaman zaman da ‘cash’ para dili konuşmuş.
Mursi’nin adamları Katar Şeyhinden aldıkları milyonlarca doları gariban seçmenlere dağıtmış.
BBC’nin haberine göre bazılarına ailedeki seçmen sayısına göre nakit para verilmiş ya da elbise, mobilya ve benzeri ev eşyaları dağıtılmış.
Bazılarına da ekmek, pirinç, lokum, un, bakliyat.
Bakla ise en popüler.
Çünkü bakla yoksul Mısırlıların en çok sevdiği yemekmiş.
Türklerin kuru fasulyesi gibi.
Bir çuval bakla alanlar koşa koşa Mursi’ye oyunu vermiş.
Çünkü çuvalı teslim alanlar,  Allah ve Peygamber adına yemin etmiş ve Mursi’ye oy vermezlerse çarpılacaklarını’ peşinen kabul etmişler.
Bakalım önümüzdeki günlerde Lefkoşa’da kim kimlere ne dağıtacak?
Bakarsınız bizdeki oy avcıları da Mısır’dan ders alarak oylarını satın alacakları garibanlara Kuran üzerine yemin de ettirirler?
UBP Genel Başkanı kalabilmek için Başbakan İrsen Küçük bunu da yapmamış mıydı!