“Ne oldum deme ne olacağım de”

Erdinç Gündüz


Bir dönemin büyük imparatoru (!) da sonunda, -her neresiyse-  gitmesi gereken yere gitti.  Arkasında, ölüsünün ardından “Allah rahmet eylesin” bile demek istemeyen milyonlarca acılı yürek bırakarak... Herhalde  “Dünya Sultan Süleyman’a bile kalmadı” sözünü hiç duymamıştı, bilmiyordu. Ama hiç bir canlıya kalmadığı gibi, bir devrin ünlü mü ünlü Evren Paşa’sına da kalmadı dünya.
Herhalde, defnedilirken Hoca  sormuştur “Nasıl tanırdınız ?” diye. Oradakiler de  (usüldendir) “Çok iyiiiii” demiştir hep bir ağızdan...  Ve ama, 12 Eylül 1980 ile başlayan süreçte, 
sayısı 600 bin’in üzerinde kişinin, paranoyak bir uygulama ile  gelişigüzel bahanelerle gözaltına alındığını;  sayısı 1,5 milyonu aşan kişinin fişlendiğini;   sayısı 250 bin’in üzerinden kişinin mahkemelere sürüklendiğini;  71 bin kişinin TCK’nin 141,142 ve 163’üncü maddelerinden yargılandığını; sayısı 100 bin’i bulan kişinin ‘Örgüt üyesi olmak’la suçlandığını; mahkemelerde 7 bin kişi  için idam cezası istendiğini; 500 küsur kişinin idama mahkum edildiğini; toplamda suçlulukları hala tarışılan 50 kişinin idam edildiğini; cezaevlerinde 299 kişinin  hayatını kaybettiğini; 200’e yakın kişinin işkenceden öldüğünü; 300 kişinin kuşkulu bir şekilde hayatını kaybettiğini; 14 kişinin açlık grevi nedeniyle öldüğünü; tutukluyken ölen 70 küsur kişi için ‘doğal ölüm’ raporu verildiğini;  40 küsur kişinin hapishanede intihar ettiğini;  14 bin kişinin yurttaşlıktan çıkarıldığını; 30 bin kişinin kaçarak başka ülkelere sığındığını; 4000 kadar öğretmen, 100 küsur öğretim görevlisi ve 50’ye yakın  yargıcın işine son verildiğini bilmeyerek, bilmek istemeyerek veya unutarak....
Bu arada...
Dönemin, Kıbrıs’daki izlerini ve inanılmaz yalakalarını;  dönemin yepyeni TC Anayasası’nın referandumda % 90’ların üzerinde onayla yürürlüğe girdiğini;  Türkiye medyasındaki ‘dönem’ yağcılarını;  yalakalık yarışına giren politikacılarını,  hatta ve hatta profesörlerini de unutmamak gerek herhalde.
 

***

İster “Dünya Sultan Süleyman’a bile kalmadı” deyin, ister “İnsan ne oldum değil, ne olacağım demeli”...  Dünya tarihi, doğru olduğuna çok ama çok inanadıkları davaları (!) uğruna cinayetler işlemiş, binler,  yüzbinler,  hatta milyonları ölüme sürüklemiş ‘liderler’ (!!!) ile dolu.  Uzağımızda veya yakınımzda.  Ama hepsinin gerçek yüzleri ya yaşarlarken ama eninde sonunda ortaya çıktı.  Bazılarının, ölüsü bile bulunmadı... Bazılarının adı tarihin kapkara  sayfalarını doldurdu... Bazılarının arkasından hala ‘lanet’ okunuyor... Bazıları ise unutulmak istendi ve unutuldu.
Hepsi de  günlük gücünün hiç tükenmeyeceğini sananlar... Gerçeklerin hep örtüleceğini zannedenler... Hepsi de ‘Ne olduğunu değil, ne olacağını’ düşünmeyenler...