Ne kadar egemeniz (!)

Mert Özdağ

Egemen Bağış'ın KKTC yurttaşlığına alınması aslında perde önünde görünen…
Olayı bir de perde arkası var tabii..
Egemen Bağış'ın Kıbrıs'ta işi ne mesela?
Ne arıyor bu adam bu topraklarda?
Eski AKP’li bakanın adada bulunma sebebi nedir?
Duymuşsunuzdur; ismi sık sık Türkiye’deki Uluslararası Aydın Üniversitesi’nin “KKTC
yöneticileri” arasında yer alıyor.

Takip etmişsinizdir, Aydın Üniversitesi bir süredir Kuzey Kıbrıs’ta kampus ve üniversite açmak için
bazı girişimler yapıyor.
E, ne var bunda diyebilirsiniz.
Aslında olayın ekonomi-siyaset ilişkisi dikkat çekiyor.
Söz konusu şirket adına Kuzey Kıbrıs’ta temaslar yapan, üniversite izni almak için çabalayan iki isim var!
Bunlardan biri Egemen Bağış, bir diğeri Ata Atun!
Egemen Bağış AKP’li eski bir bakan, bilen bilir…
Peki Ata Atun kim?
UBP’nin etkili isimlerinden, Azınlık Hükümeti’nin “Ekonomi” Bakanı Sunat Atun’un babası…
Yani meşhur Atun ailesi…
Demem o ki, kişiler ve konular bir birinin içine geçmiş.
Önceleri söz konusu üniversitenin rektörü olacağı açıklanan ve hatta “ortaklarından” olduğu duyurulan
Ata Atun şimdilerde biraz geriye çekilse de ekip aynı ekip.
Ata Atun, Egemen Bağış, Aydın Üniversitesi, Sunat Atun…
Bir yanda Egemen Bağış’a KKTC vatandaşlığı veren, bu ekibe üniversite izni veren bir hükümet var, UBP’li!
Diğer yanda da bu üniversitenin ortağı, ya da yöneticileri arasında yer alan  Atun ailesi var, onlar da UBP’li
Peki bu ilişki ağında tuhaflık yok mudur?
Talep eden, veren, izin onaylayan, hatta yurttaş yapan ve yapılan aynı ekipte!
Ve tüm bunlar normalmiş gibi lanse ediliyor, Egemen denen adamın yurttaş olması da minik bir magazin haberciği gibi sunuluyor, yorumlanıyor.
Oysa ki perde gerisinde pişirilen çok başka!
Perde gerisinde, hatta biraz da perde önüne çıkan bir ortaklıktan söz ediyoruz.
Ve bu ortaklık üniversite izni, yurttaşlık hakkı gibi devlet olanaklarını tepe tepe kullanmaktan çekinmiyor!
Olayın ciddiyeti bir yana dursun Egemen Bağış’ın sosyal medyada yaptığı “Özgürgün kardeşimin teşvik ve davetiyle gerçekleyen KKTC yurttaşlığımı kutlayanlara teşekkürler” sözü de trajikomik aslında…
Merakım şu ki; bir Başbakan neden böylesi ‘davet’ ve ‘teşvik’ yapar?
Bu ortaklıkta başbakanın “davetinin” yeri nedir mesela?
Ya da “teşvikinin”?
Siyasiler bu ekonomik ilişki ağının içerisinde neden vardırlar?
Memleketin geleceği için mi?
Tabii tabii canım (!)
Vatan sağ olsun!
Memleket sağ olsun!

 


 

Cevap bekleyen bazı sorular

Okan Dağlı yazmış…

Yeni dönemde cevap bekleyen bazı sorular:
Halk nezdinde meşru olmayan ve tamamen siyasi rant için dağıtılan vatandaşlıklar iptal edilecek mi?
Hak olmayan, sadece siyasi rüşvet olarak dağıtılan sözde kırsal kesim arsaları dağıtılmaktan vazgeçilecek mi?
Ekonomik döngünün, burada yaşayan, üreten ve tüketen halkın çıkarları gözetilerek –en azından siyasi çözüme kadar- bu ülke gerçekleri dikkate alınarak kendi irademizle planlanması sağlanacak mı?
Ülkede gelişi güzel ve tamamen rantçı anlayışla dağıtılan ve açılan üniversitelerin durumu ayni şekilde mi devam edecek?
Halkın iradesinin federal çözüm doğrultusunda olduğu dikkate alınarak kurulacak hükümet, liderlik üzerinde, federal çözüm doğrultusunda daha aktif bir politika izlenmesini zorlayacak mı?
İki toplumun temaslarında yaşatılan zorluklardan vazgeçilip, evrensel insan haklarına kuzeyde saygı gösterilecek mi?

Gerçekten de öyle…
Bu sorular ve cevapları önemli…
Hem de çok…