NASIL BİR ADAY ?

Cenk Mutluyakalı

 

Seçim dönemlerini biraz ‘maymunlaşma’ süreçleri gibi yorumlarım!
Hem adaylar…
Hem siyasi partiler “ortalama” seçmene oynar.
Burada esas olan “farklı kitleleri kazanmak”tır…
Kimi zaman “ne pahasına olursa olsun.”
İşte bu nedenle “ürkütmeyelim” mantığı devreye girer…
Şerbetin tadı iyice ayarlanır ki nabzı kaçmasın!..

***

Bu da yetmez elbette!..
“Sevecenlik” abartılı bir dozdan uygulanır…
Kelebekler uçuşur!..
“Babavura uç uç” tekerlemesine dönüşür süreç!..
“Ölçülü” kelimelerle herkese net mesajlar verilir.
Yarım elma ile alınır gönüller, ‘ilkeler’den çok daha önemlidir sözcüklerin ‘oy potansiyeli’ne etkisi!..

***

Tüm bunları düşlerken, gülümseyerek okudum bir mesajı:
“Seçimi devlete inanmış bir aday kazanmalı!..”
- Hangi devlete?
- Nereden anlayacağız ‘inandığını’?
- Nasıl yani!..

***

‘Kim kazanmalı’ sorusuna kendi sorularımı ekledim sonra.
• ‘Birleşik Kıbrıs’a inanan bir aday kazanmalı…
• Başkanlık konumunu ‘aile eşrafı’ için kullanmayacak bir aday…
• Her kuruşun hesabını ‘şeffaflık’la verecek ‘örtüsüz’ bir aday…
• Siyasi partilerin içinde ‘mikser’ olmayacak bir aday…
• ‘Göründüğü gibi olan, olduğu gibi görünen’ bir aday…
• Bilgisi, görgüsü, vizyonu, enerjisi yüksek bir aday…
• ‘Nefret’ ya da ‘çatışma’ değil ‘barış’ dilini konuşan bir aday…
• ‘Takım’ çalışmasına inanan bir aday…
• Bize ‘masallar’ anlatmayan bir aday…
• Kendine güvenen bir aday…

***

Sizi ‘nasıl bir lider’in temsil etmesini istediğinizi, lütfen üşenmeyiniz ve yazınız bir köşeye…
Sonra bir bakınız, düşününüz, kıyaslayınız ne olur, karar vermeden önce…
Çünkü hayatımız, tercihlerimizdir…
Ve bu tercihler önemlidir.