Serkan SOYALAN
Ülkemizin başarılı müzisyenlerinden Umut Albayrak ile Astana konseri, müzik çalışmaları ve yeni projeleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. 2009 yılında “Umut” ismini vermiş olduğu albümü ile bizlerle buluşan Umut Albayrak, yeni yılla birlikte bir single çalışmasıyla müzik raflarındaki yerini almaya hazırlanıyor.
Astana’da Türksoy’un organize ettiği 2012 Astana Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliğinde sahne aldınız. Bu etkinlikten bahsedecek olursak neler söylemek istersiniz?
Kaliteli ve profesyonelce hazırlanmış bir etkinliğin parçası olmak gerçekten çok keyifliydi. Bilindiği üzere Kazakistan’ın başkenti Astana, 2012 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak seçilmiş ve şehir yıl boyunca bu amaç doğrultusunda pek çok uluslar arası kültür, sanat ve bilim insanlarının bir araya geldiği etkinliklere ev sahipliği yapmıştı.
30 Kasım akşamı Astana Barış ve Antlaşma Sarayı’nda düzenlenen Astana’nın kapanış ve Kültür Başkenti ünvanını Eskişehir’e devir teslimi töreninde bir konser verdik. Türksoy’a üye pek çok önemli sanatçılar da kendi ülkelerini temsilen geceye katkı koydular. Katkı koyan ülkelerin üst düzey yetkililerinin de izleyici olarak yer aldığı, çok ciddi, profesyonelce hazırlanmış ve Kazakistan halkı ve Türksoy için de ciddiye alınan bir etkinlikti. Geceye katılacak olan sanatçıların da seçimine özen gösterilmesi ve ciddi bir süzgeçten geçirilmesi kaliteli bir organizasyonun yaratılmasında çok önemli bir rol oynadı. Böylesi bir organizasyonda hem ülkemi temsil etmenin mutluluğunu yaşadım hem de diğer ülkelerdeki meslektaşlarımızla yeni projeler için fikir alışverişinde bulunduk. Kendi ülkemizde başarılı konserler vermek bizi fazlasıyla memnun etmektedir. Ama bizlerin önemli bir görevi de ülkemizin yurt dışındaki temaslarda başarı ile yer almasını sağlamak olmalıdır. Kültür ve sanat olaylarının zaman zaman siyasetin de önünde ne kadar başarıya imza atabildiğine hep birlikte tanık olmuyor muyuz?
Ülkemizden bu etkinliklere katılan bir sanatçı olarak, orada Kıbrıs’a bakış açısı nasıl oluyor?
Kazakistan son yıllarda çok ciddi bir şekilde atılımda olan bir ülke ve bunu ülkeye indiğiniz ilk andan itibaren hissediyorsunuz. Yeni başkent Astana, Asya’nın ortasında küçük bir Amerika gibi duruyor. Sıfırdan tasarlanmış ve çağdaş mimarinin ve şehirciliğin gerekleri yerine getirilerek yapılmış yeni bir kent. Adeta bir maket şehir gibi duruyor o sert coğrafyanın ortasında. Eksi 25 derecede görüntüsüyle sımsıcak bir şehir özelliğinde. Ancak kültür merkezleri, müzeler, sanat merkezleri ve benzeri binaların gerçekten titizlikle görülmesi gerekiyor. Şehrin güzelliği ile bitmiyor her şey elbette. Ülkemiz Kıbrıs içinde bulunduğu siyasi sorun ve uluslar arası kimlik bunalımı ne yazık ki her adımda, her eylemde karşımıza bir sorun olarak çıkmaktadır. Türk Dünyası bile olsa uluslar arası hukuk ve siyaset bağlamında ilişkiler ne yazık ki farklı ve acımasız bir lisanla şekillendiriliyor. Bu etkinliğe de katılabilmemiz için çok fazla gayret sarf edildiği hatta baskıların yapıldığını bilmekteyiz. Bu da bir kez daha Kıbrıs meselesinin adil ve kalıcı bir barışla çözülmesinin gerekliliğini hatırlatmaktadır.
Ayrıca buradan bu röportaj aracılığıyla etkinliğe katkı koyan ve bizlerle ilgilenen Türksoy ve Kazak yetkilileri ile ülkemizin ilgili bakanlık çalışanlarına, özellikle Umure Hanım’a titiz çalışmaları için teşekkür ediyorum.
Biraz da ülkemizdeki çalışmalarınızdan bahsedelim, raflarda yerini alan son albümünüz “Umut” ismini verdiğiniz albümünüzdü. Bu albüm hedeflediğiniz noktaya ulaştı mı?
Eylül 2009 tarihinde piyasaya çıkan “Umut” albümü yurt içindeki ve yurt dışındaki birçok müzikseverden ilgi gördü. Bu da yola çıkarken savunduğumuz ve inandığımız şeylerin doğruluğunu bize bir kez daha kanıtladı. Dinleyenlerden aldığımız yorumlar ve eleştiriler bizi çok mutlu etti. Üzerinden 3 yıl gibi bir süre geçmesine rağmen hala yurt içi ve yurt dışından talepleri olan bir çalışma oldu. Bu durum da beni ayrıca keyiflendiriyor. Çünkü bu, uzun yıllar süren titiz çalışmaların ardından piyasayla paylaştığımız bir albümdü. Bunun da dinleyenler tarafından takdir görmesi ve aynı düşüncelerle dinlenmesi beni mutlu ediyor. Bu arada yeni bir single çalışması için de çalışmalara başladık. Yeni fikir ve yorumlarla, yeni bir solukla oluşturulacak bu albümle 2013 yılı içerisinde tüm dünyadaki dinleyenlerimizle tekrar buluşacağız. “Umut” ile yakaladığımız başarıyı yeni albümle de devam ettirmeyi ve daha da geliştirmeyi hedefliyoruz.
Koulis Theodorou ile geçtiğimiz haftalarda bir konseriniz oldu. Belirlenen yeni konser organizasyonları var mı?
Evet Kazakistan konseri öncesinde Larnaka’da sevgili dostum Koulis Theodorou ile bir konser gerçekleştirdik. Benim için hızlı bir tempoydu. “3 günde 3 ülke” başlığından oluşan bir konser gezisiydi. Larnaka-İstanbul-Astana ayaklarından oluşan. Koulis ile fırsat oldukça konserler yapmaya gayret gösteriyoruz. Çalışma metodlarımız, müziğe bakış açımız, işimize duyduğumuz saygı, ciddiyet ve de dünya görüşümüz benzer olduğu için birlikte çalışmak hem keyifli, hem de kaliteli bir iş yapmamıza imkân veriyor.
2013 için Koulis ve diğer çalıştığımız sanatçı arkadaşlarımızla ve ayrıca solo olarak da yurt içi ve yurt dışında yapmak için bazı konser görüşmelerimiz devam ediyor. Gelen teklifleri değerlendiriyoruz. Kesinleşen konserleri www.umutalbayrak.com adresinden izleyenlerimizle paylaşıyoruz. Ayrıca sosyal medyadan, yazılı ve görsel basınımızla da yakınlaşan etkinlikleri paylaşıyoruz. Tüm bunların yanında dünyanın farklı noktalarından izler kitlemiz olduğu için konserlerimizi yine aynı web adresinden tüm dünyayla canlı olarak paylaşıyoruz.
Umut Albayrak müzik alanında emin adımlarla ilerliyor. Hedefleriniz nelerdir?
Teşekkür ederim. Her yaptığım projenin bir öncekinden iyi olmasına gayret etmek benim için önemli. Bunu başarabildiğimiz sürece gelişmeye devam edeceğiz. Yeni yılda da birbirinden özel projelerle izleyenlerin ve dinleyenlerimizin karşısında olacağız. Buna ilaveten yeni single ile de izleyenlerin ve dinleyenlerimizin karşısında olacağız. Özellikle solo konserler en çok özen gösterdiğim çalışmalardır. Ses sistemi, ışık, sahne düzeni, müzisyenler, repertuar seçimi, kostüm, dansçılar, vokaller ve konserin nerede olursak olalım canlı yayınlanması önem verdiğimiz konuların başında gelmektedir.
Ülkemizde son dönemde birçok yeni isim müzik alanında çalışmalar yapmaya başladı. Bunlar sevindirici. Müziğe yeni başlayan genç isimlere neler önerebilirsiniz?
Ülkemizde müzik alanında her geçen gün iyi işlerin yapıldığını görmekteyiz. Yeni isimlerin de güzel çalışmalarla ülke müzik yaşantısına girdiğini görmek oldukça sevindirici. Bu yolda ne istediğini bilmek ve bu amaç için uğraş vermek çok önemlidir. İnandığınız ve sizi yansıttığını düşündüğünüz projelerin bir parçası olmaya gayret ederseniz bu sizi hem mutluluğa hem de başarıya ulaştıracaktır. Ayrıca bu sektördeki kişilerin kolektif çalışmaya özen göstermesi bence çok önemlidir. Müzik sektöründeki isimlerin birbirlerine köstek değil de, destek olması, sektörel bazda sıkıntıların daha kolay aşılmasına yardımcı olacaktır. Gençlerimiz yardımlaşmadan ve paylaşımdan korkmasınlar.
Röportajımızın sonunda okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Öncelikle yeni yıla girmeye çok az bir zaman kala tüm halkımıza ve okuyucularımıza sağlık, huzur ve barış dolu bir yeni yıl dilemek isterim. Umarım 2013 yılı Kıbrıs halkı için sıkıntıların hafiflediği, siyasi çirkinliklerin olmadığı, ekonominin, insan ilişkilerinin düzeldiği ve sevginin hakim kılındığı bir yıl olur.
2013 yılında da yeni single çalışmamız, yeni konser ve projelerimizle sevenlerimizle buluşacağımız için şimdiden çok heyecanlıyım. Hepimize mutlu yıllar.