Mutluyaka’da kazı beklemeye alındı… Bulunan insan kalıntıları antik olabilir…

Sevgül Uludağ

KAZILARDA SON DURUM… KAZILARDA SON DURUM…

Kayıplar Komitesi’nin Mutluyaka’da (Stilloz/Stilli) yürüttüğü ve iki şahıstan geride kalanların bulunduğu kazı, kalıntılar incelenmek üzere beklemeye alındı.

Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi Kazılar Koordinatör Yardımcısı arkeolog Gülseren Baranhan’dan aldığımız bilgilere göre, bu kazıda bulunan insan kalıntıları, Kayıplar Komitesi laboratuvarında incelemeye gönderildi. Laboratuvarda antropologlar bu kemikleri inceleyerek bunların antik olup olmadığına bakacak ve kazıya devam edilip edilmeyeceğine ancak bu incelemeler sonucunda karar verilecek. Şimdilik bu kazı beklemeye alınmış bulunuyor.

Bilindiği gibi Stilloz köyü (Mutluyaka/Stilli) geçmişte karma bir köy idi… Burada eski okul yakınında başlatılan kazıda bulunan insan kalıntılarının antik bir gömü yerinde veya eski bir gömü yerinde defnedilmiş insanlar mı olduğu yoksa bunların “kayıp” şahıslara mı ait olduğu ancak Kayıplar Komitesi antropologları tarafından incelendikten sonra anlaşılacak.

Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi Kazılar Koordinatör Yardımcısı arkeolog Gülseren Baranhan’ın verdiği bilgiye göre Kayıplar Komitesi kazı ekiplerinin Lapta’da “Celebrity yanı” denen bölgede yürüttükleri kazıda iki kazı ekibi, toprakları elle kontrol etmeye devam ediyor. Burada iki “kayıp” şahıstan kalanlar bulundu. Yine Lapta’da bir lokanta yanında bir “kayıp” şahıstan geride kalanların bulunduğu kazı da devam ediyor – burada da bir “kayıp”tan geride kalanlara ulaşıldı.

Abohor’da (Cihangir-Epikho) okurlarımızın göstermiş olduğu alanda yürütülen kazı herhangi bir ize rastlanmaksızın kapatıldı. Bu alana gömülmüş olan bir “kayıp” Kıbrıslırum’dan geride kalanların, “koku yapıyor” gerekçesiyle bu alandan alınarak başka bir noktaya gömüldüğü kazı başladıktan sonra ortaya çıkmış ve bir şahit kendisinin bu “kayıp” şahsı bulunduğu yerden alarak başka bir noktaya gömdüğünü Kayıplar Komitesi kazı ekibine söylemiş ve araştırma görevlilerine de ikinci gömü yerini göstermişti… Burası efgalipto ağaçlarının altıydı ve buradaki efgaliptolar kesilmiş, ancak tek bir ağaç kalmıştı geride. Ancak bu alanda da yürütülen kazılarda herhangi bir ize rastlanmadı…

Sözkonusu “kayıp” Kıbrıslırum köyde, köylülerin gözü önünde bir Kıbrıslıtürk tarafından öldürülmüş, daha sonra bu “kayıp” şahıs, okurlarımızın gösterdiği noktaya götürülerek altına bir ve üstüne bir saman balyası konarak yakılmıştı. Okurlarımız bu noktayı bundan 11 yıl önce göstermiş ancak 11 yıl boyunca bu alan kazılmamıştı… Bunun nedeni, arazi sahibinin Kayıplar Komitesi’ne “kazı izni” vermeyi reddetmesiydi. 11 yıl aradan sonra Kayıplar Komitesi nihayet kazı iznini alabilmiş ve kazı başlatmış ve kazı başladıktan sonra, bu “kayba” ait kalıntıların, bazı köylüler tarafından oradan alınarak başka bir noktaya götürülüp gömüldüğü çeşitli yeni tanıklıklarla ortaya çıkmıştı.

Bu tanıklardan birisi Kayıplar Komitesi yetkililerine “koku yapıyor” gerekçesiyle, sözkonusu “kayıp” şahsın yakılmış kemiklerini kendisinin alarak ilerideki eftgaliptoların altına yeniden gömdüğünü söylemiş ve gömdüğünü söylediği noktayı Kayıplar Komitesi yetkililerine göstermişti. Böylece kazı genişletilerek sürdürülmüş ancak herhangi bir ize rastlanmamıştı.

Abohorlu okurlarımıza buradan çağrı yapıyor ve bu konuda bildiklerini bizimle ve Kayıplar Komitesi’yle isimli veya isimsiz olarak paylaşmaya davet ediyorum. Köyün ortasında öldürülen ve daha sonra da yakılan sözkonusu “kayıp” Kıbrıslırum’un buradan alındıktan sonra nereye götürüldüğünü biliyorsanız, isimli veya isimsiz olarak lütfen beni arayınız. Telefon numaram 0542 853 8436’dır.  Kayıplar Komitesi’nin ihbar hattı ise 181’dir.

Kayıplar Komitesi’nin diğer kazılarına gelince, Lefkoşa’da hapishane arkasındaki kazıda trençleme yapılırken, yine bir Kıbrıslırum okurumuzun Kukla-Galopsida (Köprülü-Çayönü) arasında bir tarlada göstermiş olduğu kapalı bir kuyuda başlatılan kazı da devam ediyor. Bu kuyu kazısında 1974’te öldürülerek “kayıp” edilmiş olan bir Kıbrıslıtürk’ün gömü yeri aranıyor.

Kıbrıs’ın güneyinde ise bir Kıbrıslırum gazeteci arkadaşımızın bize ve Kayıplar Komitesi yetkililerine göstermiş olduğu Mazoto’da deniz sahiline yakın bir alanda, iki “kayıp” Kıbrıslıtürk’ün gömü yeri aranıyor. Sözkonusu iki Kıbrıslıtürk, 1964 yılında “kayıp” edilmişti ve Kıbrıslırum gazeteci arkadaşımız Stavros Antoniu, bir arkadaşının dedesinden sözkonusu Kıbrıslıtürkler’in nasıl öldürüldüğünü ve hangi bölgeye gömüldüğünü öğrenerek bizimle temasa geçmiş, biz de Kayıplar Komitesi yetkilileriyle temas ederek, Antoniu’nun bu alanı bize ve onlara göstermesini organize etmiştik.

Antoniu’nun verdiği bilgiler üzerine Kayıplar Komitesi Kıbrıslırum Üye Ofisi de bu bölgeyle ilgili olarak araştırma başlatmıştı.

Mazoto’daki bu bölge, geçmiş yıllarda toprak alınan bir bölgeydi. Halen kazı alanının hemen yanında, bu bölgeden alınan toprakların elendiği düzenekler atıl biçimde duruyor. Edindiğimiz bilgilere göre, yaşlı bir Kıbrıslırum şahit de, başlatılan araştırma ardından bölgeye götürülerek halen kazıların yürütülmekte olduğu alanın karşısında bir başka noktayı da Kayıplar Komitesi Kıbrıslırum yetkililerine göstermiş bulunuyor ancak bu konuda fazla ayrıntı bilmiyoruz.

İki toplumlu kazı ekipleri, 2019 yılında yürüttükleri kazılarda 18 şahıstan geride kalanlara ulaşmış bulunuyor. Ancak bunların kaçının “kayıplar”a, kaçının antik gömülerde gömülmüş şahıslara ait olduğu, 18 kişi sayısının artıp artmayacağı, laboratuvarda antropologlarımızın yapacağı incelemeler sonucunda anlaşılacak.

Kayıplar Komitesi kazı ekiplerinde ve laboratuvarda çalışan tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza, antropologlarımıza ve genetikçilerimiz ile diğer çalışanlara “Çok kolay gelsin” diyoruz…


Gülden Plümer Küçük, “kayıplar”ı henüz bulunmamış Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum “kayıp” yakınlarıyla ilgili raporu Akıncı’ya sundu…

Kayıp Şahıslar Komitesi Kıbrıslıtürk Üyesi Gülden Plümer Küçük, dün Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı işe görüşerek kendisine “kayıplar”ı henüz bulunmamış Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum “kayıp” yakınlarıyla ilgili raporu sundu.

Dün saat 10.00’da gerçekleşen görüşmede, Akıncı’ya, “kayıplar”ı henüz bulunmamış Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum ailelerin psikolojik, psiko sosyal, ekonomik ve idari ihtiyaçlarının saptandığı “Needs of families of missing persons in Cyprus” (“Kıbrıs’ta kayıp yakınlarının ihtiyaçları”) başlıklı rapor, Gülden Plümer Küçük sundu.

Kayıp Şahıslar Komitesi ve Kızılhaç tarafından yürütülen çalışmalar sonucu hazırlan rapor, ilerleyen günlerde Kayıp Şahıslar Komitesi tarafından kamuoyu ve “kayıp” aileleriyle de paylaşılacak…

(Kaynak: Kayıp Şahıslar Komitesi Kıbrıslıtürk Üyesi sosyal medya sayfası)