MTG’de yaşananlar benim açımdan çok doğal. Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi. Kulübün sahipsiz kalması yeni bir hadise değildir. MTG kulübü zaten yıllardır sahipsizdir. MTG’nin bugününü konuşurken, dününü çok iyi analiz etmeli. Aksi takdirde çok büyük yanılgıya düşersiniz.
Metin Şahinoğlu döneminde yaşanan şampiyonluk, şampiyonluktan çok daha önemliydi. Çünkü yıllardan sonra kulüp içerisinde tüm kesimler birleşmiş ve MTG için el ele vermişti. Belli ki bu koalisyon bazı çevreleri rahatsız etmiş. Metin Şahinoğlu’nun başkanlıktan ayrılmasıyla da koalisyon bozulmuştu. Kulübte tek adamlık dönemi başlamış ve bir çok müdür müsteşar milletvekili, hatta bakanlar yaratılmıştı. Kısacası, MTG’yi “sözde” sevenlerin istediği ortam hayata geçirilmiş ve yine MTG kullanılarak yeni nesil adam olmayan “adamlar” yaratılmıştı.
Yıllar geçmiş ama kafalar asla değişmemiş.
“Nato kafa, nato mermer” derler ya. Aynen kulüb o hale getirilmiş.
Acımasızca eskisinden daha çok kullanılmış. Alan almış. Satan satmış. Her seçim döneminde kahramanlar ortaya çıkmış.
Vaadler verilmiş. Heşa huşa derken, siyasetin cambazları makamlara, MTG de her zamanki gibi kendi kaderine terk ettirilmiş.
Seçim sonrası bir de bakmışsınız ortalıkta hiç kimse yok. MTG’nin beş on kişinin maskarası haline geldiğini gören Mağusa halkı da haklı olarak elini kolunu kulüpten çekerek, MTG’ye karşı hiç bir inançları kalmamış.
Yaşanan son kadro dışı bırakma ve boykot olayı da geçmişten gelen yansımanın ürünüdür. Bugünü ilgilendiren bir durum değildir. Sahipsiz kalan kulüpte tabi ki, futbolcu maaş alamaz. Tabi ki, arkasında destek bulamaz. Tabi ki, futbolcu boykoto gider. Tabi ki, GG maçından çok, GS-Chelsea maçı düşünür. Hal böyle olunca da kulüp boğulur.
Bundan sonra yapılacak en doğru iş, ızdırap çekmemektir. Çünkü gerçekten de Mağusa’da MTG’nin küme düşüp veya kümede kalması birinci gündem maddesi değildir. Hatta yüzde doksanının umurunda bile değil.
İleride yeniden yapılanma yapılır mı? Kulüp doğru yönetilir mi? Ligde kalınır veya kalınmaz mı? Bilemiyorum.
Bildiğim tek şey, Mağusa halkının MTG’ye ihtiyacından çok, MTG’nin Mağusa halkına ihtiyacı olduğudur. Bu barış sağlanmadıkça, MTG Kuzey Kıbrıs’ın sıradan bir takımı olmaya devam edip, asansör görevine devam eder.