MTG’de puslu hava dağıldı

Sezona sıkıntılı başlayan Mağusa Türk Gücü futbol takımı, antrenmanlarına geç de olsa alınan doğru kararlarla başladı. Takım Kaptanı Hasan Tamel’in insiyatif alması, zaten uzun bir süredir öz kaynaklarda olduğu için kulüple iç içe olan Ahmet Ogan&

 

Sezona sıkıntılı başlayan Mağusa Türk Gücü futbol takımı, antrenmanlarına geç de olsa alınan doğru kararlarla başladı.

Takım Kaptanı Hasan Tamel’in insiyatif alması, zaten uzun bir süredir öz kaynaklarda olduğu için kulüple iç içe olan Ahmet Ogan’ın en azından antrenmanlarda takımın başında yer alması, kaybedilen zamanın telafisi açısından önemli bir pozitif durumdu. Sonrasında zor da olsa oluşturulan yeni yönetim, her ne kadar geçici olarak nitelendirilse de,  Teknik Direktör olarak Ahmet Ogan’ın görevde devam etmesi kararını alarak, işin başını sıkı tutma kararlılığını gösterdi. Sonrasında Derviş Kolcu’nun dönüşü, öz kaynaklardan yetişen birçok oyuncunu kadroya dahil edilmesi, antrenman disiplininin sağlanması, takım adına artılar oldu. Ancak fizik kondüsyon eksiği sezonun ilk resmi maçı öncesinde tam olarak giderilememişti.

Daha iyi hazırlanmış olan Türk Ocağı karşısında alınan mağlubiyet, zaten az olan moralleri bozdu. Ancak takımın başında başarıyı hedef olarak seven, benimseyen ve bunu takımına haftalar ilerledikçe benimseten Teknik Direktör Ahmet Ogan’la Mağusa Türk Gücü kendini bulmaya başladı. Bağcıl ve Cihangir maçlarından alınan beraberlikler, özgüven açısından önemliydi. Genç isimlerin kendilerini göstermeleri, takım içindeki tatlı rekabeti artırdı. Kadroda yer bulmak isteyen diğer oyuncuların performansları da yavaş yavaş artmaya başladı. Bu noktada taktik olarak en önemli sıkıntı forvet hattında yaşandı. Büyük umutlarla transfer edilen Conteh’in adli bir durumdan dolayı takımdan ayrılmak zorunda kalması, Hasan Büke’nin gayretli ancak tecrübesiz oluşu ve alternatif oyuncu olmaması, bu konuda sıkıntı oluşturdu. Özellikle Serdarlı maçında gol olarak değerlendirilemeyen birçok pozisyon da yaşanmıştı. Bunun üstüne asker futbolcuların da form düşüklüğü eklenince henüz galibiyeti olmayan takımda ister istemez motivasyon eksikliği yaşandı. Ancak gerek yönetimin, gerekse teknik kadronun geceli gündüzlü çalışmaları ve özverileri, takımdaki tecrübeli büyüklerin gayretleriyle dengesiz oyun yerini daha pozitif bir oyun anlayışına bıraktı.

Sürpriz Doğan galibiyetiyle büyük moral bulan ve ilk üç puanını kazanan sarı yeşilliler, sonraki haftalarda özellikle zirve mücadelesi veren takımlar karşısında puan kaybı yaşasalar da, maçlarına motivasyon kaybı yaşamadan çıktılar. Conteh’in dönüşü, Diallo ve Kamil’in yükselen performansları, asker futbolcuların antrenmanlara katılmaya başlamaları, puslu havanın dağılmasını sağladı. GG galibiyetine sonraki haftada, son dakikada kaçırılan Yenicami beraberliği de eklenseydi, moraller çok daha yüksek olacaktı. Ancak olmadı. Onüç maçta alınan dört beraberlik te neredeyse üç yenilgiye bedel. Puan kayıpları fazla olan MTG’de, buna rağmen kadro kazanımları artıyor. Devre arasında sadece Derviş’in ayrılması, yapılması beklenen 1-2 transferle de kadronun güçlendirilmesiyle sanırım ikinci devrede çok daha iyi ve pozitif oynayan bir MTG izleyeceğiz. Takım adına bir önemli hedef de kuşkusuz Kıbrıs Kupası olacak. İkinci turda zorlu ama teknik heyet değişikliği yaşamış bir Lefke’yle karşılaşacak olan sarı yeşilliler açısından uzun yıllardır uzak kalınan kupa hedefi, performans artışı açısından lige olumlu yansıyacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri