Maraş ve adaylar

Tümay Tuğyan

Maraş’ın son dönemde yoğun bir şekilde gündemde olması nedeniyle, adaylar da seçim propaganda çalışmaları kapsamında bu konuda bir tavır geliştirmek, bu konuda bir duruş ortaya koymak durumunda kaldılar.

Kim ne diyor, kabaca bir hatırlayalım.

Derviş Eroğlu, Maraş’ı bütünlüklü çözümün bir parçası olarak görüyor.

Eroğlu’na göre Maraş toprak başlığı altında görüşülmesi gereken bir konu.

‘Ben Maraş sorununu çözmek için değil, Kıbrıs sorununu çözmek için aday oldum, Kıbrıs sorununun, salam politikasıyla çözülmesi mümkün değil’ diyor.

Kudret Özersay ise Maraş konusunda bir öneriyle karşımıza çıkıyor.

Özersay’ın önerisi Kapalı Maraş’ın, Türk yönetimi altında açılması.

Maraş’ın yönetiminin KKTC’de olması, mal sahibi Kıbrıslı Rum ve yabancıların ise belirli şartları yerine getirmeleri kaydıyla Gazimağusa Belediyesi’ne bağlanacak ve askeri bölge statüsünden çıkarılacak bu alan içerisindeki taşınmaz mallarını kullanabilmesi, Özersay’ın önerisinin temelini oluşturuyor.

Özersay bu modelde ayrıca, taşınmaz malı iade edilen kişinin, malı ile ilgili herhangi bir tamirat veya yeniden inşa işlemi yapacak olması durumunda, tüm inşaat malzeme ve hizmetini KKTC’den almak zorunda olmasını, emlak vergisi ve diğer vergileri de KKTC kurumlarına yatırmasını öneriyor.

Bölge güvenliğinin Kıbrıs Türk polisi, beledi hizmetlerin ise Gazimağusa Belediyesi tarafından sağlanması da önerinin diğer bazı unsurları arasında.

Mustafa Akıncı’nın Maraş’la ilgili önerisi ise, kapalı Maraş’ın, Birleşmiş Milletler gözetiminde yerleşime açılması.

Akıncı, kapalı Maraş konusunun, Mağusa Limanı ve Ercan Havaalanı ile birlikte, bir paket olarak ele alınmasını öneriyor.

‘Kapalı Maraş bölgesinin BM gözetiminde yerleşime açılması ve bu açılışa ek zamanlı olarak Kıbrıslı Türkler’in, ticaret ve turizm alanında yaşadıkları darboğazların aşılması ve doğrudan ticaret ile direkt uçuşlar için Mağusa Limanı ve Ercan Havaalanı’nın kullanılabilmesinin yolları üzerinde uzlaşma aranacaktır’ diyor.

Sibel Siber’in Kapalı Maraş’la ilgili önerisi ise, müzakere sürecine paralel olarak iki toplumdan oluşacak bir heyetin kapalı Maraş konusunda çalışmalar yaparak bu soruna bir çözüm bulmasını sağlamak.

Kapalı Maraş’la ilgili BM’nin, Rum ve Türk tarafının üzerinde konsensüs sağlayacağı bir çözüm modeli konusunda zorlayıcı taraf olmak, müzakere masasında yeni bir yaklaşım geliştirilmesini zorlamak.

***

Eroğlu’nun Maraş konusunda bir önerisi yok, ancak somut bir tavrı var.

Özersay’ın ve Akıncı’nın ise somut önerileri var.

Bu önerilerin içeriğini veya gerek hukuki boyutu gerekse önceki deneyimler ışığında hayata geçirilebilir olup olmadıklarını tartışmak mümkün.

Ancak Siber’in bu konuda ne somut bir önerisi, ne de somut bir tavrı var.

‘Özersay’ın ve Akıncı’nın önerilerinin oluru yoktur, daha önce denenmiş ancak başarı sağlanamamış önerilerdir’ diyor Sayın Siber.

Seçmen ise ‘oluru olduğuna inanılan, somut, karşı öneriler’ duymak  istiyor.

Kurulmasını öngördüğü teknik komitede Siber’in, Kıbrıs Türk tarafı adına nasıl bir ‘Maraş çözüm modeli’ önereceğini, bilmek istiyor.