Malta Casinoları!
Eskiden “Gazino” dediğimizde, gidip “müzik dans eğlence” eşliğinde neşelendiğimiz – sosyalleştiğimiz yerleri anlardık, bilirdik!
-*-*-
Hatta çok küçükken mesela “Kooperatif”i köyün bakkalı; olarak algılardım...
-*-*-
Yeşilırmak ve Gaziveren’de “Kooperatif”, bakkalımızdı...
Çikolata bile yoktu!
Ekmek, un, şeker vardı...
Ve hatırladığım kadarıyla pirinç!
Bir de hem çamaşır hem bulaşık için “Temiz” marka toz!
Bir de Belcola!
Bubble up!
-*-*-
Un var mıydı hakikatten?
Unu insanlar sanki kendileri öğütürdü!
Bulguru da!
Salçayı da!
Meyveyi, sebzeyi de kendileri üretirdi!
Ekmeğini kendileri yapardı!
-*-*-
Tavuğunu, et ve süt için hayvanını kendi beslerdi!
Ulaşım için köyde bir bilemediniz iki bus olurdu!
Otobüs be canım otobüs!
-*-*-
Hiç büyük otobüs kazası hatırlamam!
Şoförler köyün en sevilen insanlarıydı...
Mesela çok çok küçüktüm ama “Yeşilırmak” dendiğinde otobüs şoförleri Halit dayı, Tera dendiğinde Ferdi dayı gelir aklıma!
Bir de iki dedem!
-*-*-
Cuma günleri Gaziveren’de ana yola çıkardım, tek başıma...
5’li, 6’lı yaşlardan söz ediyorum!
Halit dayı beni alacağını bilirdi...
Lefkoşa’dan gelirdi...
Binerdim, Yeşilırmak’ta inerdim, dedem beni elimden tutar eve giderdik...
-*-*-
Yolda belde güvenlikmiş, şuymuş, buymuş hiç hatırlamam!
-*-*-
Tera otobüsü geçerken de öteki dedemi görürdüm...
Ferdi dayı otobüsü Yeşilırmak’ta durdururdu...
Bir kaç kez dedemin otobüsün damında yolculuk yaptığı da aklımda; Ferdi dayıya yardım ederdi, hamallık yapardı!
-*-*-
Efendim Rumlar saldırıyordu, EOKA’cılar vardı, yolları kesiyorlardı hade be siz da!
-*-*-
Elbette olmuştur da; kimse, şu andaki hayatın, kesinlikle o zamanki hayatımızdan daha az tehlikede olduğunu iddia edemez!
-*-*-
Yedi yaşında bile olmayan çocuğunuzu, hangi köyden hangi köye gitmesi için anayolun kenarına, elinde küçük bir valizle bırakabilirsiniz?
-*-*-
Öyle bir korku var ki insanlarımızda şu anda; sebebi de gayet net!
Biliyorum ağrınıza da gidecek ama mesela Kıbrıs Türk Toplumu Lideri, Türkiye Cumhurbaşkanı’ndan ve O’nun KKTC adlı sözde devlete gönderdiği her tür dilbandisinden korkuyor!
-*-*-
Tir tir titriyor!
-*-*-
Sadece Kıbrıs Türk Toplumu Lideri değil, toplumun her kesimi; korkutulmuş durumda!
Yürütme ve yasama “neredeyse” yüzde 100’e yakın “biat ve itaatta” “esas duruş – selam duuur!” veya “Namaz için duaya...” pozisyonunda!
-*-*-
Türkiyeli iki gazeteci Ersin Tatar ile söyleşi yapacakmış da Tatar’a Ekrem İmamoğlu veya başörtüsü ya da başörtüsüne karşı Sibel Tatar’ın tavrı falan sorulduğunda zangır zangır titremelerdeymiş!
-*-*-
“Ben Erdoğan’dan korkmuyorum” diyen var mı?
Yoktur!
-*-*-
Sadece Tatar değil; “milliyetçi kanatta” Erdoğan karşısında, sert konuşursa sidiğini tutabilecek siyasi kişi sayısı üçü geçmez!
Onlar da bu seçim aday yapılmayacaklar, kesin!
-*-*-
Amaaaaan; nereden nereye geldik!
Sahi Gazino kelimesi ile başlamıştık – dayanamadık, bizim “işgalizasyon” ya da “kanalizasyon” pardon, “kolonizasyona” dönmüş “örnek demokrasimiz”den söz ettik!
-*-*-
Oysa, Malta’dayım...
Nefis geziyorum, gezdiriliyorum...
-*-*-
Bir köşeye bakıyorum, binlerce turist, hepsi gülüyor, hepsi mutlu, hepsi güzel!
İnsanları güzel ve çirkin diye fiziksel görünüm anlamında ayırdığım yok!
“Güzel insan”dan söz ediyorum!
Ne tetikçi olarak gelmiş Malta’ya, ne de beş parasız...
Geldikten 10 dakika sonra soyguna meyillenecek tek kişi yok!
-*-*-
İhaleler mi?
Öğrendim!
Ülkede bazı otoyolları Türk firmaları yapmış!
Ama ihale Malta’daki bir şirkete kalıyor, Türk firmadan isterlerse taşeronluk hizmeti alıyorlar!
Arada rüşvet ve komisyon yiyen birileri de yok!
Neden?
Çünkü parayı AB veriyor ve ebelerinin çıkrığına kadar hesap soruyorlar!
-*-*-
Offff “gazino”ya gelemedik!
“Casino”...
-*-*-
Şimdilerde KKTC’de “casino”; neredeyse tek “can damarı” kaldı!
Casinolar da giderse; çok ciddiyim, KKTC’ye tetikçi da gelmeyecek!
Gerek kalmayacak çünkü!
-*-*-
Malta’da da “casino” var!
Yani bizdekiler gibi iş yapıyor ama bizdekiler kadar havalı, görkemli, lüks, büyük değil!
-*-*-
Ama Malta’da bir de başka tür casino var!
Bizim eski “gazino”lar gibi!
-*-*-
Mesela hükümet üyeleri, başbakan ve bakanlar bu gazinolardan birine takılıyor, konuşmalar, sohbetler, dedikodular orada da gırla!
-*-*-
Bir tanesine girdim...
“Kıbrıslı Türküm” diye bağırdım!
Alkışladılar!
Ayağa kalktı herkes!
-*-*-
Kimisi çılgınca, elleri parçalanırcasına alkışlıyordu!
Kimisi, “sizin izolasyon ve ambargolar altında, kötü Rumlar ve daha kötü AB tarafından nasıl ezildiğinizi biliyoruz, lütfen yüce lideriniz Ersin Tatar’a ve O’ndan daha yüce esas lideriniz Tayyip Erdoğan’a sevgi ve saygılarımızı iletin” diye nutuklar atıyordu!
-*-*-
Hatta bir ara, arka tarafta bir masa, “... Recep Tayyip Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan” diye tezahürat yapmaya başladı!
Bir başka masadan KKTC Bayrakları fırladı, ellerde Ersin Tatar posterleri...
-*-*-
Soğuk bira içiyordu insanlar...
Malta’nın kendi markasından ve alkolsüz olanı da var...
Bir tane de ben denedim!
Fena değil!
Haa bir de Malta’nın kendi ürünü “zero” cola!
-*-*-
Malta, AB üyesi ülkelerden biri...
Tek bir Malta vatandaşı, ne KKTC diye bir yerden haberdar, ne de Ersin Tatar diye birini tanıyor!
Ne de Ersin Tatar ya da arkadaşlarının korku – idrar sorunu hakkında bir bilgisi var!
Valetta’da bir cadde... Tabiri caizse “ortalık turist gaynıyor...”
Valetta Limanı yine tabiri caizse “Cruise gemisi gaynıyor”...