Maaş desteği ve maskesiz örgütlenme

Cenk Mutluyakalı

 

ÖZELE yönelik “maaş desteği” tartışması uçuruma yuvarlanıyor.
Yıkıcı bir hınca dönüşüyor atışma ve gerilimli bir yere evriliyor.
Bunu “sendika-sermaye” polemiği üzerinden ilerletmek, asgari ücret mahkûmu güvencesiz insanların hiç mi hiç ilgisini çekmiyor.
Geleneksel sendikal zihniyet agresifleştikçe, aslında, emekçi eriyor.
İtiraf etmeliyiz ki, senelerdir bir kenara itilmiş asgari ücret yoksulu güvencesizler, bu sendikal zihniyete de güvenmiyor.

*  *  *

Özelde sendikalaşma bu kadar cılızsa, bunun sebebi en az örgütlenme karşıtı işverenler kadar kamuda örgütlü sendikaların statükocu tavrıdır.
Bir vesile bu gerçeği de söylemiş olalım ki, arada kaynamasın.
Çünkü patronların iki dudağı arasında terk edilmiş insanlar, geleneksel sendikal zihniyeti hiçbir dönem yanlarında göremediler.
Sözde oldu, özde olmalı.
Özelde örgütlenme çabasıyla bilinen birkaç sendika hariç, diğerleri, gölge etmeseler aslında yeter…

*  *  *

Gelir dağılımında büyük bir adaletsizlik var.
Tam bir maaş uçurumu yaşanıyor.
Uçurum derinleşiyor.
Bunun en önemli sebeplerinden biri “hep bana hep bana” diyerek “zümre mücadelesi” veren kamu sendikaları değil mi?

*  *  *

Şimdi "sendikalar ile işveren" arasında bir "çatışma"nın zamanı değildir.
Kendi öykülerinde yalnızlaşan ve kaybolan özel sektör emekçileri, bu didişmede de "özne" olamayacaktır çünkü...
Birileri tepişecek...
Birileri sevişecek...
Ve yine aynı insanlar ezilecek.

*  *  *

Ortadaki manzara çok yalındır.

  • Ekonomik kriz var.
  • Bu krizin en önemli mağduru özel sektör emekçileridir.
  • Böylesi bir dönemde “maaş desteği” bir nefes borusu olabilir.
  • Bu destek özel bir fondan karşılanacaktır.
  • “Örgütlülük”le sağlanacak maaş desteği, çalışana da “iş güvencesi” sunacaktır.
  • İşveren örgütlüyse, işçi de örgütlü olacaktır.

*  *  *

Sendikaların yapması gereken, "sermaye" karşıtlığı üzerinden slogan yarıştırmak olmamalıdır.
Önce özel sektördeki yoksulların halini anlamayı denesinler!
Kendi ezberlerini bozsunlar önce...
Kamudaki "memur kılıklı patronlar"a karşı çıksınlar.
Ve yenilensinler...
Haklar kadar sorumlulukları da gözeterek, hizmet kalitesi ve üretim, performans ve adil paylaşım üzerine çözüm üretsinler.
Çünkü "sendikalı çalışma düzeni" ve "örgütlülük" özeldeki işçinin de geleceğidir.
Ama köhnesi ve baştan aşağı kibir, egoizm, bencillik kokanı değil, çok daha yenilikçisi ve çağdaşı!..