Lise gibi üniversitelerimiz!

Cenk Mutluyakalı

Kamu Hizmeti Komisyonu’nun yaptığı “yeterlik” sınavı, eğitim sistemimize dair yetersizliği tüm açıklığı ile gözler önüne serdi.
Özellikle de ezberci modelin yarattığı vasatlık hali sonuçlara yansıdı.

Hep diyorlar ya, “nitelikli eğitimin amacı düşünen, sorgulayan ve çözüm üreten bireyler yetiştirmektir.”
Hatta “Eğitimdeki yeni anlayış problem çözmek de değil… O problemi önceden ön görecek nesilleri yetiştirmeyi hedefliyor yeni eğitim sistemi…”

Kıbrıs’ın kuzeyinde durum tam tersi!
Düşünmek, sorgulamak, yorumlamak gibi beceriler özellikli insanlara kalıyor.
Çözüm üretmek yerine kriz üretiyor çoğunluk…

Maalesef “öğrenim” değil “diploma” hedefli bir çevrede yaşıyoruz ve özellikle “KKTC üniversitelerinden” yeni mezunlar tam anlamıyla dökülüyor.

***

Üniversite mezunlarının katılığı “orta düzey yeterlik” sınavında her 100 mezundan 95’i başarısız oldu.
Tam bir felaket bu!
Gündem bile yapmadık, birkaç saat konuşuldu, dalga geçildi, unutuldu.
Manzara açık oysa…
Eğitim sil baştan gözden geçirilmeli, üniversiteler için ciddi standartlar oluşturulmalı, üzgünüm ama çoğu “üniversite görünümlü ticarethane” de kapatılmalıdır.

***

Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Ömer Köseoğlu’nu ziyaret ettim, sınavlara dair detayları sorguladım, not aldım, üzüldüm.
Üniversite mezunlarının katıldığı “Orta Düzey Yeterlik Sınavı”nda en başarılı ilk üç profile baktım.
Birinci gelen Selçuk Üniversitesi, İngiliz Dili ve Edebiyatı’ndan…
İkinci gelen Ankara Üniversitesi Hukuk’tan…
Üçüncü gelen de Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler’den...

Kıbrıs üniversitelerinden kimse yok en başlarda…
Düşünsenize, 1.388 mezun sınava girmiş, 60’ın üzerinde puan alanların sayısı sadece 64!

“Bunun en önemli sebebi, soruları hazırlarken biraz daha düşünme ve yorumlama istedik, inisiyatif üstlenme kabiliyetine sahip insanların kamuya girişini hedefledik” diyor Başkan…

***

Daha acı tablo şu!
“Lise mezuniyeti” gerektiren “Alt Düzey Yeterlik Sınavı”na başvuranların neredeyse tamamı üniversite mezunu…
İşte orada “kuzey Kıbrıs üniversitelerinden mezunlarımız” ortaya çıkıyor.
Lise düzeyinde!
“Alt Düzey” sorular lise düzeyine göre hazırlanıyor ve ilk üçte “yerel üniversitelerimizden” mezunlarımız var.
O düzeyde bile 1.529 kişi sınava katılmış, 495’i başarılı olmuş.

***

İlkokuldan itibaren yeniden planlanmalıdır eğitim ve sanırım, üniversitelere giriş için de bir ölçme, değerlendirme sistemi devreye girmelidir…
Parayı değil yeteneği, bilgiyi, ilgiyi ölçmek şart…

Eğitim bilimciler yeni bir yapılanmaya dair bugüne dek pek çok öneri sundu.
Dünya Bankası raporları da öyle...
Atölyeler, çalıştaylar, paneller düzenlendi defalarca…
Sorun biliniyor da çözüm için adım atılmıyor nedense…
Döküldükçe dökülüyoruz, her yıl, biraz daha…



16 Aralık 2023 Cumartesi günü gerçekleştirilen Üst Düzey ile Alt Düzey ve 17 Aralık 2023 Pazar günü gerçekleştirilen Orta Düzey ile Ortaokul Düzeyi Yeterlik Sınavları sonucunda ilk üç dereceye giren 16 adaya “Üstün Başarı Belgesi” Kamu Hizmeti Komisyonunda düzenlenen bir etkinlikle takdim edilmişti.


20 Temmuz çıkarması nereden oldu?

Elbette en önemli soru bu değil…
“Soru Bankası” içinde niye yer almış, bilmiyorum.
Kamu görevine girecek ya da yükselecek kişiler Kıbrıs’a yönelik askeri müdahalenin nereden başladığını bilse ne olacak bilmese ne…

Yine de bir örnek, yine de çarpıcı…
Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı’na “çoğunluğun yanlış yanıt verdiği sorulardan bir örnek verir misiniz” diye sorduğumda bu geliyor aklına…

“20 Temmuz 1974 Barış Harekatı nereden başladı” mealinde bir soru yöneltilmiş.
Seçenekler de Yeşilırmak, Erenköy, Girne ve Mağusa olarak verilmiş.
İşte bu soruya sınava katılanların yarısı yanış yanıt vermiş.

Gerçekten “kurtulmak” istiyorsak eğitime yatırım yapmalıyız demek ki…
İlahiyat falan değil…
Yanlış anlaşılmasın yine…
Bilimsel, çağdaş, nitelikli eğitim…


Meslek eğitimi desteklenmeli

Meslek programları ya da mesleki eğitimin teşvik edilmesi şarttır.
Avrupa’da örnekleri var.
Lise eğitimi sonrasında gençler, kendi yetenek ya da hedeflerine göre üniversiteye gitmek yerine büyük şirketlerin meslek edindirme programlarına katılıyor.
İş garantisi veriliyor bu kurslarda…

“Devlet” de şu desteği verebilir.
1- Meslek lisesi ya da özel işletmelerin meslek edindirme programlarına katılan gençler için 10 yıllığına sosyal yatırım desteği sağlanabilir.
2- “Doktora” yerine meslek eğitimine yönelenler askerlikten muaf tutulabilir.

Böylece mecburi askerlikten kaçmak amacıyla  “akademik doktora unvanı” alan onca genç yerine, çok daha fazla ustamız, kalfamız, zanaatkârımız olur.

[ Askerlik “mecburi” olmasın elbette, kimseye…
Kimse de askerden kaçmak zorunda kalmasın.
Öyle söylemle olmuyor bu elbette…
Mücadele istiyor, bedel ödemek, ayağa kalkmak… ]



Mesleki eğitim programlarına dair İsviçre’den bir örnek…