LEDRA PALAS HOTELİN AÇILIŞI-1949

Eralp Adanır

Kıbrıs’ın ve dünyanın tek bölünmüş Başkenti olan Lefkoşa’nın, “ara bölge” denilen yerde heybetli duruşuyla tarihin tanıklığını yapmış, yapmakta olan bir Hotel, Ledra Palas.

Yapımına 1947 yılında başlanıp 1949 yılında tamamlanan ve o zamana göre sadece Kıbrıs’ın değil, Yakın Doğu’nun da kalitesiyle sayılı otel arasına giren Ledra Palas, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasından itibaren, 1974 ve sonrasında özellikle Kıbrıslı liderlerin, Sivil Toplum örgütlerinin görüşebildikleri tek yer olma özelliği taşımıştı uzun yıllar. Şu an Birleşmiş Milletler’in görev yerlerinden biri olarak yaşamını bu şekilde sürdüren Ledra Palas hotelin, yapım ve açılış günlerine gidiyoruz. Basında yer alan ilk haberimiz 1947 tarihli. Ledra Palas hotelin temel atma töreni... 

 

“Ateş Gazetesi, 16 Ocak 1947, syf:1

LEDRA PALAS HOTELİNİN DÜN TEMEL ATMA TÖRENİ YAPILMIŞTIR

Ekselâns Vali Vekili dün Ledra caddesinda yapılacak olan Ledra Palas Hotelinin temel taşını törenle koymuştur.

Ekselâns Vali Mr. George Poulias O.B.E ve Mr. Dimitris Zerbin (Mısırlı) tarafından karşılanmışlardır. Taş koymazdan evvel Mr. Poulias tarafından verilen söyleve Ekselâns Vali hem cevap vermiş ve hem de topluluğa konuşmuştur.

Ekselâns Vali söylevinde Kıbrıs’ta otelciliğin ilerlemesi için lâzım gelen her şeyin yapılmasının hükümetin bir arzusu olduğunu; ve adanın tabii güzelliklerinin ve tarihi eserlerinin birçok seyyahları cezbettiğini; ve harbin doğurduğu bu turizmin cemaatın kârına olduğunu söylemiş, ve bunun için adada seyyahları memnun edecek konforlu otellerin bulunması lûzumunu belirttikten sonra, yapılmakta olan bu otel gibi otellerin yalnız seyyahlar için değil, günden güne büyüyen Lefkoşa’nın iş adamları için de olduğunu ve dışardan gelen bir adamın, buradaki otelleri konforlu bulmadığı takdirde bir daha gelmiyeceği ve geri kalan işini muhabere ile bitireceğini ilâve etmiş ve bu gibi otellerin hususi kimseler tarafından yapılması lâzım geldiğini ve Hükûmetin ise inşa hususunda idari hiç bir yardımdan kaçınmayacağını söyliyerek bu otel müteşebbislerine muvaffakiyetler dilemiş ve sözlerine son vermiştir.”

Temel atma törenininden sonra aradan yaklaşık iki buçuk yıl gibi bir zaman geçmiş. 1949 yılının 15 Ekim’inde resmi açılışı yapılması planlanan Ledra Palas hotelin, söz konusu “resmi açılışından” önce, “dini açılışının” yapıldığını görmekteyiz. O yıllarda “din” olgusunun toplumlar nezdinde ne kadar etkin olduğunun göstergelerinden biri olsa gerek. Ve 1949 yılına gidiyoruz. Önce duyuru niteliğindeki bir haberi ardından da hotelle ilgili  verilen detaylı bilgileri okuyacağız.

 

“Halkın Sesi Gazetesi, 07 Ekim 1949, syf:2

Lidra Palas’ın açılış merasimi

Lefkoşa’da Modern ve pek büyük Lidra Palas Hotelinin dini açılış töreni 8 Ekim Cumartesi günü ö.e. 11’de yapılacak ve işe daha sonra başlıyacaktır.

15 Ekim Cumartesi günü ise hotelin resmi açılış töreni yapılacaktır. Bu maksad için hususi bir program hazırlanmaktadır.”

 

“Halkın Sesi Gazetesi, 09 Ekim 1949, syf:1

Lidrapalas Hotel

Uzun zamandan beri inşaatı devam etmekte olan, Kıbrıs’ın en fevkalâde hoteli “Lidrapalas”’ın inşaatı son günlerde tamamlanmış ve dün öğleden evvel dini merasimi yapılmıştı.

Dinî merasimi müteakip hazır bulunanlara ve gazete mümessillerine hotel dolaştırılmıştır. İki mükemmel yemek salonu, gayet güzel istirahat odaları, biri “Kıbrıs Barı” olmak üzere iki fevkalâde barı mevcuttur. “Kıbrıs Barı” Kıbrıs’ta yetişen ve kendilerine has çok güzel rayihası olan ağaç kerestesinden yapılmış ve tamamen Kıbrıs hissini verecek şekilde tezyin edilmiştir. Hotelin muazzam bir de dans salonu ve hususî cazı mevcuttur. Bilhassa salonun dekorasyonu nazarı dikkati celbedecek şekildedir.

Hotelde, fabrikaların mamulâtlarını teşhir etmek için vitrinler mevcut olduğu gibi hava yolları namına bilet verecek büro ve Lefkara işleri satış mağazası mevcuttur.

Cyprus Hotels Ltd. Tarafından hisse senedatı çıkarmak suretiyle yaptırılan bu hotel £245,000 kadar bir paraya mal olmuştur. Hotelin dekorasyon işlerine sarfedilen miktar £20.000 ve mefruşat için harcanan da £50.000 kadardır. En modern plânlara uygun olarak yapılan hotel Avrupa memleketlerinin hotelleri kadar tam istirahat ve konfor sağlıyacak şekildedir. 93 odası bulunan hotel 150 kişiyi istiap (misafir) edebilecek şekilde yapılmış olup odalarda telefon, hususî banyo teşkilâtı mevcuttur.

Mr. Albert Ferario isimli bir İtalyanın idaresinde üçü İtalyan olmak üzere 60-65 kişilik bir hotel erkânı kadrosu mevcuttur.

Hali hazırda hotelde 30 kadar misafir kalmaktadır. Birinci müşteriye hediye olmak üzere konulan bir şişe şampanyayı Mr. Marshall kazanmıştır.”

Haberde verilen detaylı bilgiden de anlaşılacağı gibi 1949 yılı Kıbrısı için olağanüstü bir yapıya sahip olduğunu anlayabilmekteyiz hotelin. Her odada telefon ve özel banyonun olmasının o yıllara göre en “lüks” ayrıcalıklardan biri olduğu hemen anlaşılabilmektedir. Ayrıca Kıbrıs’a özgü bir bara ve yerli üretimin sergilenebileceği vitrinlere de yer verilmesi, bu konudaki yönetim anlayışının özellikle ülke ve yerli üretim tanıtımı açısından önemli bir gösterge olduğunu söyleyebiliriz.

Ve 15 Ekim 1949 tarihinde gerçekleştirilen açılış sonrası haberlere bakıyoruz şimdi de.

 

“HÜR SÖZ Gazetesi, 16 Ekim 1949, syf:4

Ekselâns Vali yeni oteli açtı

Ekselâns Vali dünkü Cumartesi günü sabah yeni Ledra Palas otelini merasimle açmıştır. Bu hotel, takriben bir çeyrek milyon lira sarfedilerek inşa edilmiştir.

Hazır bulunan güzide zevat arasında Belediye Başkanı Dr. Derviş ve bir çok hükûmet memuru bulunuyordu. Müdürler heyeti namına Ekselânsı karşılayan Belediye Başkam yardımcısı Mr. George Poulias kısa bir hitabede bulunarak üç senelik uzun bir çalışmadan sonra Kıbrıs Bankasının anlayışlı idaresi ile Kıbrısın ve belki de yakın doğunun en muhteşem binası olan Ledra Palasın Kıbrıs’a turist celbetme bakımından haiz olduğu ehemmiyeti belirtmiştir. Poulias netice olarak şirkete tecrübe ve ihtisaslarıyle faydası dokunan zevâla teşekkür ederek sözü Ekselâns’a bıraktı.

Son 25 yıl zarfında böyle bir otelin Kıbrıs’ta inşasının lûzumuna işaret eden Ekselâns, otelin mükemmeliyetinden bahsetmiş ve Engomi hafriyat sahasında görmüş olduğu iki büyük saray hakkındaki görüşlerini tasrih etmiştir.”

Hür Söz gazetemiz açılış töreni hakkında haberi bu şekilde verirken aynı tarihli, bu kez Halkın Sesi gazetemiz de yine birinci sayfasından Ledra Palas hotelin açılışını uzun bir yazıyla okura sunuyordu.

“Halkın Sesi Gazetesi, 16 Ekim 1949, syf:1

Ekselâns “Lidra Palas”ı açtı

Dün sabah Ekselâns Vali, Lefkoşa’da yeni inşa edilen ve takriben 1 çeyrek milyon liraya inşa edilmiş olan Lidra Palas Otelinin açılış merasimini yapmıştır. Merasimde bir çok hükûmet memurları ve güzide zevat hazır bulunmuşlardır. Müdürler heyeti namına Ekselâns Valiyi, Başkan yardımcısı Mr. George Poulias karşılamış ve Ekselâns yaptığı beyani hoşamedide şöyle demiştir:

“İki sene on ay evvel 15 Ocak 1947’de Ekselâns Vali vekili Mr. Ronald Turnbull, şirketin yeni otelinin temel taşını koymakla şirkete şeref vermişti. O tarihten bir iki ay evvel Kıbrıs’a Yakın Şark’ın en şahane Otelleri ile kâbili kıyas yüksek sınıfta bir Otel inşa etmek emeline düşen şirket Başkanı Mr. Dimitris Zelvini ve diğer müteşebbisler, bu maksad için bir proje hazırlatmış bulunuyorlardı. Siparişlerin teslimindeki hatalar lezavım ve amele masraflarının süratle artması sıkı kambiyo ve para tahdidatı (sınırlama) vaziyeti, kontrol edilemeyecek derecede kötüleştirdiği anlar olmuş ve hükûmete yapılan yardım müracaatı da akamete uğratmıştı.

Fakat bütün bu aksilik ve manilere rağmen şirketimiz asla yolundan ayrılmamış, hızını yavaşlatmamış ve memleket namına üzerine aldığı taahütlerden bir an bile kaçınmağı düşünmemiştir. İşte takriben 3 sene gibi uzun bir mücadeleden sonra ve Kıbrıs Bankası idaresinin anlayışlı ruhu sayesinde şirketimiz, Lefkoşa’ya Kıbrıs’a ve bütün Yakınşark’a, Yakınşark’ın en iyi sarayları derecesinde hakiki bir servet kaynağı olacak olan bir oteli çeyrek milyon liraya yakın bir masrafa mukabil takdim ediyor.

Mr. Poulias, otelin inşasında gerek maddî ve gerekse manevî büyük hizmetleri geçen bir çok esbabın (katkı koyanların) isimlerini andıktan sonra sözlerine şöyle son vermiştir:

“Otelin idare ve servisi, daima güzel binası ve Kıbrıs halkının ananevi misafirperverliğine uygun yüksek bir seviyede tutulacaktır.”

Ekselâns şu mukabelede bulunmuştur:

Bugün bu açılış törenine gelmek için Kıbrıs Oteller Şirketinin Müdürler Heyetinin davetini kabul etmekle memnunum. Mr. Poulias sayesinde Lidra Palas Otelinin Kıbrıs için yeni ve kıymetli bir fırsat açacağını umarım.

Son 25 yıl zarfında bu ayarda bir otelin Lefkoşa’da tesisi muvafık olup olmadığı hakkında şüpheler vardı ve Mr. Poulias’ın şüpheli olan kimselerden bahsetmesi beni hayrete düşürmedi. Mevcud şartlar tahdinde, eğer müteşebbislerin bu teşebbüste gösterdikleri inanç ile onu ileri götürmek enerjisi, idare heyeti ve hademenin meharet ve bağlılıkları ile birleştirilirse, şüphe eden kimseler şaşırtılmakta devam edecektir.

Burada Yakın Şark’ın en son lûks otellerinden birine malik bulunuyor ve bu suretle yeni bir seviyeye erişilmiş bulunulduğuna inanıyorum. Bir memleketin ziyaretçileri celbedilmesi ancak otelcilik seviyesi sayesinde olur ve devam ettirilir.

Bu projenin icrası için hükûmetin mali yardımda bulunmadığını işittiniz. Bu sebebden dolayıdır ki hususi müteşebbisleri büyük sitayişle teprik ediyoruz.

Hükûmetin bu işte oynayacağı rol bir otel şirketinin oynıyacağı rolde hiç şüphesiz ayrı ve onun tamamlayıcısıdır, ve bu sabah burada hazır bulunan Turizm direktörü Mr. Jarrat’ı bu vesile ile selamlamak isterim.

Bu zatın Kıbrıs’a gelmesi bu otelin açılış sırasında tesadüf etmiştir. Misafirlerimizi eğlendirmek ve onlara istirahat temin etmek hususunda en yüksek seviyeyi bulup idame etmek için otel endüstrisi ile mesai ortaklığı yapmak onun emeli olacaktır.

Mr. Poulias’ın beyan ettiği gibi, bu törene vesile olan teşebbüsü teşvik eden şey hiç şüphe yoktur ki sivil havacılığın tekâmülüdür. Lefkoşa uçak alanında tek bir gün geçmez ki ticarî uçaklar gelip geçmesin. Bu yolculuğun Kıbrıs ekonomisine olan büyük faydasını takdir ederken, adaya gelip giden yolcuların sayısına buraya transit geçmek üzere gelen yolcuların sayısı da ilâve edilmelidir ki bunlar ilâ nihaye artacaktır.

Uçakların müstakbel sürat ve uçuş sahalarının tekâmülleri ve onların hava şirketleri programları üzerindeki tesirleri de hesapsızdır. Fakat modern seyyahların istediği yüksek otel standardı, Kıbrıs’ın şöhreti, onun ziyaretçilere olan cazibesi ve dünya üzerinde kendi mevkiimiz olduktan sonra, hava yollarında bir mahreç (çıkış) olduğu kadar bir kavşak noktası olarak tanınmamızı temin etmesi mümkündür.

Lidra Palas Otelini açıyorum, ve onu açarken bana memnuniyet ve zevk veren ümid budur.”