Kütüphane Yararına Müsamere-1945

Eralp Adanır

Bir toplumun gelişiminde okur-yazarlığın önemli bir rol oynadığını biliyoruz. Bu noktada sadece eğitimden-okullardan bahsedilemez kuşkusuz. Bunun dışında olan ve topluma kültürel zenginlik kazandıran bir başka önemli “mekânlar” ise; kütüphanelerdir.

Kıbrıs Türk toplumunun bazı fertleri, kütüphanenin toplum kültürü açısından önemini keşfetmişti. Birlikte yaşadığı Kıbrıslı Rumların özellikle belediye ve kilise çatısı altında açtıkları kütüphaneleri gördükçe, Kıbrıslı Türk aydınlar da buna özenmiş ve kendileri için böylesi bir kütüphanenin açılması yoluna gitmişlerdi. Yıl 1945...

Böylesi bir kütüphaneyi kurabilmek için hem mekân hem de maddi kaynağa ihtiyaç vardı. Ne yazık ki o dönemin zenginleri böylesi atılımlar için elini cebine sokmuyordu. Böylece iş, bazı kurum ve derneklere kalıyordu. “Lefkoşa Türk Kütüphanesi” için de kolları sıvayan; Viktorya Mezunlar Kurumu ile, 1925 yılında kurulan; Kıbrıslı Türklerin ilk en önemli müzik-tiyatro kurumu DARÜLELHAN oluyordu... 

 

Halkın Sesi, 04 Haziran 1945, syf:2

(ilân)

LEFKOŞA KÜTÜPHANESİ YARARINA

Kütüphane Komisyonu Tarafından

Viktorya Mezunlar Kurumu ve DARÜLELHAN İştirakiyle

8 Haziran Cuma günü akşamı Macik sineması yanında OASIS bahçesinde

OLAĞAN ÜSTÜ MÜSAMERE

Biletlerinizi bütün kulüplerden, Tüccar terzi Bay M. Naim’den ve

Kemal Rüstem kitabevinden alabilirsiniz.

Bütün biletler numaralı olup fiatları 4/- ve 3/-dir.”

 

Halkın Sesi gazetesinin o yıllardaki en önemli yazarlarından olan ve imza olarak sadece “YAVUZ” ismini kulllanan  Mustafa Kazım Bedevi, Kütüphane yararına gerçekleştirilecek etkinlikle ilgili bilgilendirici ve özendirici bir yazı kaleme almıştı.

 

Halkın Sesi, 05 Haziran 1945, syf:2

Günün Cilveleri, yazan: YAVUZ

Kütüphane yararına müsamere

Seçilen kütüphane komisyonu tarafından hazırlanan ve Viktorya Mezunlar Kurumu ve Darülelhan’ın iştirakiyle verileceğini bildiğimiz olağanüstü müsamereye bir iki gece kalmıştır. Macik sineması yanındaki Oasis bahçesinde Cuma günü akşamı verilecek olan müsamerenin, kütüphane gibi en büyük ve en lüzumlu bir maksat için yapılacağını bir an düşünecek olursak, gayenin fayda ve önemini takdir etmekte hiç de uzun düşünceye ihtiyaç yoktur.

Sair unsurların özel, genel ve mevcut olan kilise kütüphanelerine karşı bizim tek bir kütüphanemizin bulunmayışı, ışığı görmekten mahrum olan körler sınıfında bulunduğumuza kâfi bir delil değil midir? Bu konu, yani kütüphane meselesi ortaya atıldığı zaman, maalesef Rum vatandaşlarımızdan örnek alarak ne bir zenginimiz ortaya atılmış, ne de ferdî bağışlar yapılmıştır. İşte bunun içindir ki, kütüphane komisyonu yokluk ve zorluk içinde yukarıda zikrettiğimiz iki kurumun iştirakini sağlıyarak olağanüstü bir müsamere vermeğe karar vermiş ve en büyük eksikliklerimizden birini ortadan kaldırmak için ilk adımı atmış bulunuyor.

Bunun değer ve kadrini takdir ederek bilet alanlar, bir taşla iki kuş vuracaklarına şüphe yoktur. Çünkü zengin bir programla hazırlanan müsamerede, sağlığın temel taşı olan neşeli anlar geçirebileceği gibi, en güzel sesli bayan ve baylardan müteşekkil bir koro tarafından okunan şarkılar da, bizi bir şiir âleminde yaşatacaktır. Ve bu suretle kütüphanenin yaratılmasında da, ayrı ayrı yardımda bulunmuş olacağız.

 “Para Delisi” ismindeki 3 perdelik komedi, öyle iddia edebiliriz ki çok enteresan ve görülmemiş bir oyun olacaktır. İddiamızın doğruluğunu ispat etmek için, sahnede rol alacak gençlerin adlarını yazmakla dâvayı kazanmış olacağımıza şüphe yoktur.

DİKKAT: M. Zeynel, Fitnet Zeynel, Işık Ekenoğlu, Lûtfi Ekenoğlu, Fevzi Alirıza ve Kıbrıs’ın Vasfi Rizası meşhur Hasan Saffet... Buna başka söz eklemek bizce lüzum değildir. Binaenaleyh millî kütüphanemizin kurulması uğrunda büyük zahmetlere katlanan komisyon ve Viktorya mezunlar kurumu ile Darülelhan’ın enerjik üyelerini şimdiden tebrik eder ve sayın halkımızın kütüphane meselesine büyük bir sempati göstermesini temenni ederiz.

YAVUZ”

 

Etkinlik büyük bir seyirci kitlesi içerisinde gerçekleştirilmişti. YAVUZ’un; gerek sahneye konan “Para Delisi” gerekse Darülelhan’ın konser repertuarı, korist ve enstrümanistler hakkında verdiği detaylı bilgiler toplumsal belleğimiz için müthiş bir kaynak teşkil ediyordu.

 

Halkın Sesi, 11 Haziran 1945, syf:1

Kütüphane menfaatine “Para Delisi” sahnede

Kurulacak Lefkoşa kütüphanesi yararına verileceğini birkaç gün önce haber verdiğimiz olağanüstü müsamere, geçen Cuma günü akşamı kesif bir seyirci kitlesi huzurunda pek büyük bir muvaffakiyetle verilmiştir.

Birkaç sözle verilecek müsamerenin maksat ve gayesini izah eden Bay Kemal Rüstem, açılacak olan kütüphanenin bilgi bakımından önem ve faydalarından bahsettikten sonra, Viktorya mezunlar kurumu ile Darülelhan heyetine ve bilhassa koca sahayı dolduran seyircilere teşekkür ederek alkışlar arasında sahneyi terk etmişti.

Birinci perde açıldığında koro ve orkestrayı teşkil eden gençler gayet temiz giyiniş ve çok muntazam duruşları ile sahneyi doldurmuşlardı. Göğsümüz iftiharla kabarıp gördüğümüz gençler:

ORKESTRA: Kâmran Aziz, M. Kenan (Mustafa), Doktor Adnan (Hakkı), Nazım Ali (İleri), H. Nidai, Refet Tevfik, Oktay, Kaya Nazım, Keğam (Celalyan), Hüseyin ve Şevket Derviş.

Koro: Neclâ Muzaffer, Meserret Mustafa, Firuzan Kâmil, Emine Otan, Ruhet Tahir, Peyker Tevfik, Olcay Korkut, Süheylâ Ahmet, Muallâ Ahmet, Ayten Muhittin, Emel Muzaffer, Fitnat Zeynel, N. Zeynel, Mazhar Hasan, M. Kemal, C. Balman, Hüseyin Çıraklı, Mustafa Çıraklı.

İlk olarak Bayan Kâmran Aziz tarafından bestelenen “Adımıza Türk derler” marşıyle başlıyan müzik, kürdili hicaz faslını, Muhlis Sabaheddinin Çaresaz operetinden birkaç parçasını yapmış ve “Affettim ben seni” tangosi ile, alkışlar içinde müziğe son verilmiştir.

Perde kapanmış, seyirciler müziğin tam bir ahenkle tatlı terennümün şiir dolu hayaline dalmış ve nihayet hafif bir konuşma ile herkes memnuniyetini yekdiğerinin kulağına fısıldamağa başlamıştı.

Kısa bir fasıldan sonra perde açılmış ve “Para Delisi” adındaki piyes temsiline başlanmıştı. Bu oyunda rol alan Fitnat Zeynel, M. Zeynel, Işık Ekenoğlui Lûtfi Ekenoğlu, Fevzi Alirıza ve Hasan Saffet, oyunun devam ettiği müddet zarfında hiçbir falsoya meydan vermeksizin rollerini büyük bir başarı ile yapmışlar ve seyircilerin içten gelen kahkaha ve alkışları ile takdire boğulmuşlardı.

Büyük bir sessizlik içinde seyredilen müsamereye İstiklâl ve İngiliz marşları ile son verilmiş ve tiyatrodan çıkan seyirciler koca Litra caddesini doldurmuşlardı.

Müzik Şefi M. Kenan ile rejisör M. Şevki’nin idare bakımından gösterdikleri incelik ve yorucu kızmetlerini bütün samimiyetimizle takdir ederken, bilhassa bayan Neclâ’nın billûr sesiyle okuduğu parçalarda gösterdiği kabiliyeti de övmekten yine kendimizi alamıyoruz.

Millî sahnemizin birer varlığı ve birer yıldızı olduklarını, deruhte ettikleri rollerde ispat eden Bayan Fitnet Zeynel ile eşi Bay Zeynel’i burada bir kere daha alkışlar ve istisnasız olarak sahnede vazife alan bütün gençleri, gösterdikleri başarıdan dolayı takdir ve tebrik ederiz.

Sonuç olarak diyebiliriz ki, bu müsamerede kadınlı erkekli, bütün gençlerimiz tiyatro sanatının en gizli sırlarını yırtmış ve olgun birer yıldız olduklarını göstererek karşımızda adeta Darülbedai’yi canlandırmışlardır.

Binaenaleyh en acı ve en esef edilecek bir çağrımız varsa, o da binlerce seyircinin iştirak ettiği bu gibi güzel müsamerelerin yabancı sahnelerde verilmek mecburiyetidir. Heyhat!

YAVUZ”