‘Kurultay’ senaryoları ve gelecek

Cenk Mutluyakalı

Senaryolara şöyle bir bakalım...

Ve kendi yorumlarımızı ekleyelim altına...

***

1- İRSEN KÜÇÜK KAZANIR

En ’olası’ senaryo...

Bakanlar Kurulu değişmez...

Ve Küçük-Eroğlu gerilimi bundan sonra da sürer, gider...

Parti içi huzursuzluk dinmez...

UBP içinde küçük kopmalar yaşansa da, geriye kalanlar zamanla Küçük’le ‘uyumlaşır’.

Kaşif, Tokel, Töre, Kamil gibi isimler dışlanır, yalnızlaşır.

Ekonomik program aynen uygulanır...

Yurttaşlıklar patlar...

Meclis’teki ‘kaos’ sürer...

İmkanı yok erken seçim olmaz.

Ama UBP, ki kanımca şu anda oy oranı % 20’lerdedir, daha da kan kaybeder...

Kan kaybettikçe yurttaşlık dağıtır, istihdam yapar...

‘Genel Seçim’e Türkiye’den gelen su, ‘müdahale’ ve büyük bir ‘şaşa’ içerisinde adım atar.

 

2- AHMET KAŞİF kazanır.

Yeni bir Bakanlar Kurulu oluşur...

Bir süre sonra, daha önce Küçük’ün yanında yer alan bakanlar, giderek Kaşif’e yaklaşır, uyumlaşır...

İrsen Küçük yalnızlaşır...

Bir süre sonra, kimseler kalmaz yanında, muhtemelen Meclis’e de uğramaz olur.

Türkiye’deki AKP hükümeti ile Kaşif hükümeti ilişkilerini ‘normalleştirir’...

Bu ‘normalleşme’ karşılığında, Kaşif-Eroğlu arasına önce ‘soğukluk’ girer, sonra küçük gerilimler başlar...

Yeni “vefasızlık” suçlamaları yapılır...

Erken seçim olmaz...

‘Ekonomik Program’ aynen uygulanır.

UBP ‘kan kaybetmeye’ devam eder.

Yeni ‘partizan’ istihdamlar yapılır.

Yeni ‘yurttaşlıklar’ dağıtılır...

***

Önümüzdeki iki senaryo budur...

Günün sonunda, çok daha adil, şeffaf, eşitlikçi bir yapıya dair ışık yoktur, tünelin ucunda.

Muhtemelen, ilk genel seçimler, yine önemli bir ‘baskı’ ve ‘müdahale’ altında geçecektir...

Ve geleceği, hem seçmen belirleyecektir, hem de ‘alternatif’ partiler, özellikle de ‘sol’...

Karar vermemiz gereken “rekabetçi duygulardan ve günlük çıkarlardan arınmış, haysiyetli ve ilkeli siyaset” ile “gelen parayı üleşmek ve kendimizi kurtarmak” arasındaki tercihtir..

Çok öfkeli olsak da, birinci seçeneğin ‘samimi’ bir çoğunluğu yoktur henüz.