Sefalet endeksi ünlü ekonomist Steve Hanke tarafından belirlenen metodolojiye göre yapılan bir hesaplama sonucu çıkan puanlamayla o ülkenin özellikle dar gelirlilerinin, ücretlilerinin durumunu özetleyen bir çalışmadır.
Bu hesaplamada yazımızın sonundaki tablodan da görüldüğü üzere dikkate alınan veriler,
1-ENFLASYON 2-BÜYÜME ORANI 3-KREDİ FAİZ ORANI 4-İŞSİZLİK ORANI gibi bir ülke ekonomisinin ekonomik durumunu gösteren 4 iktisadi ana bileşen dikkate alınarak hesaplanmaktadır.
FORMÜL: (İşsizlik oranı x 2) +Enflasyon + Faiz oranı- Büyüme oranı)
6 Eylül 2025 tarihinde Steve Hanke'nin kendisinin açıkladığı Sefalet Endeksi metodolojisine göre ilk 10 ülke arasına KKTC girer mi? Diye aynı metodolojiye göre hesaplama yaptık ve ne yazık ki ilk 10'da yer aldığını gördük.
Bugünkü yazımız ise 2018- 2024 döneminde Hanke'nin hesaplama metodolojisine göre KKTC nerden nereye geldi çerçevesinde bir çalışma yaptık. Çünkü ülke malumunuz Mayıs 2019'dan beri siyasi istikrara kavuşup istikrarlı bir şekilde yönetiliyor! Acaba bunun sonuçlarını ekonomide de gördük mü? Bakmamızın iyi olacağını düşündük. Üzgünüm ama sonuç olumsuz,
İSTİKRARLI BİR ŞEKİLDE KÖTÜYE GİDİYORUZ...
Tablonun hazırlanmasında ki tablonun en alt kısmında yıllar itibariyle hesaplamada kullandığımız tüm veriler mevcut olup, bu veriler KKTC merkez bankası ve İstatistik kurumu tarafından açıklanan resmi verilerdir.
NOT: Yıllar itibariyle ilgili yıllarda aylar itibariyle kredi faizi verilerine ulaşamadığımız için Merkez Bankası web sayfasındaki aylar itibariyle her yıl için yayınlanan bankalar tarafından en düşük ve en yüksek mevduat faizi oranlarının yıl içindeki süresini dikkate alarak yani ağırlıklı ortalamasını alarak ARTI 5 PUAN EKLEYEREK hesaplamada kullandığımız KREDİ FAİZ ORANINI EKLEDİK.
TABLONUN DEĞERLENDİRİLMESİ:
***Tablodan da görüldüğü üzere KKTC'nin 2018 yılında 71,71 puan olan sefalet endeksi puanı 2019 yılındaki 58,96 puana düşüşü sonrasında sürekli olarak yukarıya doğru ivmelenerek 2024 yılında 142,89 puanla en yüksek seviyeye ulaştı.
***Yukarıya doğru ivmelenmenin ciddi miktarda olduğu başlangıç yılının 132,36 puanla 2022 yılı, 2023 yılında 142,70 ve 2024 yılında ise 142,89 puanla zirveye ulaşarak yataya girdiğini görmekteyiz.
***Bu veriler ışığında 2024 yılı itibariyle ulaşılan seviyenin 2018 yılına yani 4'lü hükümet dönemine göre 2 KAT DAHA KÖTÜ bir puanlama olarak gerçekleştiği görülmektedir.
***Bu veriler ışığında mevcut hükümetin ekonomide sürekli iyileşmeler olduğu mealinde yapmış olduğu açıklamaların en hafifinden yanlış değerlendirmeler olduğu ve gerçeği yansıtmadığını söylemek yanlış olmayacaktır.
***Bu hesaplama metodolojisi bir ülke ekonomisinin tabiri caizse fotoğrafını göstermiyor eleştirisini yapacak olanlara katılmadığımı peşinen belirtirim. Çünkü hesaplamada dikkate alınan kredi faiz oranları, işsizlik, enflasyon ve büyüme oranları ülke ekonomisinin içinde bulunduğu durumun yansımalarıdır.
***Sefalet Endeksi diye tanımlanan bu hesaplamada ne yazık ki ülke içinde en fazla olumsuz anlamda etkilenen kesimler dar gelirliler ve özellikle Asgari Ücretle çalışanlardır. Nitekim sahada Asgari ücret ve diğer ücretler nominal anlamda sürekli artmasına rağmen bu kesimlerin yakınmalarından bunu görmekteyiz. Açıkçası verilerde bu kesimlerin haklılığını göstermektedir.
KKTC niçin özellikle geride bıraktığımız 6 ama özellikle son 3 senede bu kadar kötü bir noktaya geldi. Ne gibi hatalar yapıldı? Bu kötü durumu tersine çevirmek için neler yapılmalı? KKTC olarak bu kötü gidişatı tersine çevirmek için KKTC olarak elimizde yeterli enstrümanlar var mı?
Tablomuzdan da görüldüğü üzere esas kırılmanın yaşandığı yıl 2022 yılı olup enflasyonun ki hesaplamada kullanılan kredi faizlerinin de artmasını tetikleyen süreç paranın sahibi olan Türkiye'de uygulanan para politikası (Düşük faiz, güçlü TL) değişikliğiyle başladı.
Doğal olarak KKTC olarak bizde TL kullandığımız için bunun olumsuz yansımalarını ENFLASYON İTHAL ederek yaşadık. Yaşamaya da devam ediyoruz.
Türkiye'de hala eskiye göre kısmi azalma olmakla birlikte dolaşımdaki para miktarı yani emisyon miktarı enflasyon oranının üzerinde artmaktadır. Yani para basılmaktadır.
Oysa enflasyonu yenmek için sıkı para politikası ve maliye politikalarına ihtiyaç vardır. Çünkü enflasyon denilen canavar bir ülkede gelir dağılımını adaletini bozar, kayıt dışılığı artırır, bizim gibi kamunun büyük, hantal ve bütçenin çok büyük bir kısmının maaş nitelikli transfer harcamalarına gittiği ülkelerde sorunlar tabiri caizse daha gatmerli olur.
Ne yazık ki kamunun büyütülmesi noktasında ki bu büyütmeler kamunun gerçek ihtiyacı olan alanlara ve liyakatin dikkate alınarak şeffaf münhaller ve KHK üzerinden sınavla yapılması yerine yani işe göre değil adamına göre iş yaratılarak büyütülmesiyle sorunlarımız büyümektedir.
SON SÖZ: Ne yazık ki kendi evimizin içini, önünü temizlesek bile TL'nin mevcut durumu nedeniyle ki değerinin belirlenmesinde en ufak bir dahlimizin olmadığı bu yapıda bu ülkede sağlıklı, sürdürülebilir, gelir dağılımının kabul edilebilir ve adaletinin olduğu bir seviyeye gelmemiz mümkün değildir kanaatindeyim.
Bu süreçte de en fazla dar gelirliler olmak üzere reel sektörde kamu maliyesi de olumsuz anlamda nasibini almaya devam edecektir.