KIZIMA...

Ayşemden Akın

Sen doğdun, üç gün ağladım. Sanki dünyayı kurtarmıştım, gururluydum ama suçluluk duygusu daha ağır basıyordu. Sen doğmadan hemen önce vurmuştu kıyıya Suriyeli minik Aylan’ın cansız bedeni. Bu nasıl bir dünyaydı böyle senden habersiz seni getirmeye çalıştığım...

Kırmızı tişörtü, lacivert şortuyla aylarca kovaladı beni. Bulutun üstüne düşmüş tüy gibi naifti. Bir eli yeri, bir eli göğü gösteriyordu, geldim ve gidiyorum diyordu... Dalgalar onu yormuş dinleniyor az sonra kalkıp oynamaya devam edecek gibiydi. Canlı ama ölü, ölü ama canlı gibiydi. Kalk diyordum ses vermiyordu. Sesi yoktu, yüzü yoktu ama minik elleri vardı, bir de ayağında ayakkabıları, onlara hiçbir şey olmamıştı. Gözlerini görmemiştim ama o koca Arap gözlerden öpmüşlüğüm çok oldu. Yüzüne kapanıp ağlıyordum, kollarıma alıp kaçıyordum. Annesinin onu kurtarmak için denizde verdiği mücadelede boğuldum. Olanlar ve hayali beni bitiriyordu. Ben bunları yaşamıştım. Daha iyi bir dünya bulmamıştım ki, sana daha kötüsünü bırakacağımı bile bile yaptım seni.

Sen doğdun ben sandım dünya değişecek ama her şey daha da zorlaştı. Her yüzüne baktığımda senin ne kadar güzel, ne kadar sevecen, samimi ve yalansız olduğunu gördükçe bu dünyanın seni değiştirecek olması daha da ağır gelmeye başladı. Mutsuzluklara yeni korkular eklendi. O cansız bedenler kıyılara vurmaya devam etti. Bir poşet gibi oradan oraya savruluyor insanlık. Çığlık çığlığa içim. Seni yaptım artık ölemem. Artık korkusuzca sokamam ayağımı denize senin yaptığın gibi. Deniz umuttu, denizler umutlarımızı yuttu. Sana tutunuyorum hakkım yok bu çok fazla biliyorum ama kendim için, kendimce, kendiliğinden yaptım seni. Nasıl umarsızsın öyle hoyratsın, nasıl da kendin gibi sanıyorsun dünyayı. Ayılacaksın. Ama biliyorum yine de vazgeçmeyeceksin böyle güzel gülmekten. Yine güller açacak yüzünde güldükçe, dünya mana kazanacak sesinle.

İki kış bir yaz gördün daha. Senin için hala daha iyi bir dünya yaratmış değilim. Yarım ülkenin yasal yarısında dünyaya gelesin diye epeyi uğraştım. Sen doğduğunda Rum doktorun çiftetelli söyleyip, oynuyordu ameliyathanede. Sen doğdun diye gerçekten de çok sevinmişti tüm ekip. Kıbrıs birleşmişti sanki hepimiz çok sevinmiştik. O yüzden adını Lena koyduk. Bizim için, bizden biri olduğun için, bizi birleştirdiğin, dört kitapta insanlığı kucakladığın ve yolu aydınlattığın için...

Yarın anneler günü. Sen henüz farkında değilsin ama böyle günler var dünyada bizim kutlamayacağımız. Eğer bir gün büyüklerin berbat ettiği dünyayı değiştirebilirsen, sen ve dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerinle kurtuluşumuzu kutlarız.

 

Sana, bana geldiğin için sadece teşekkür edebilirim.

Annen,

Garava/Kıbrıs