Cumhurbaşkanı Eroğlu bir kez daha vurguladı: “Maraş Türk toprağıdır. Maraş’tan Rum tarafına taviz yok....”
Anlamayanlar şunu anlatmak istedi Cumhurbaşkanımız:
· Biz bu kaleyi 1974 Temmuz’unda zaptettik. Maraş, yoluyla, sokağıyla, yıkıntılarıyla herşeyiyle bizim olmuştur.
· Biz (KKTC) ve Anavatanımız Türkiye ‘Maraş Türk toprağıdır’ diyorsa, öyledir. Bakmayın siz, Rum’un, dünyanın, uluslararası mahkemelerin,hukukçuların söylediklerine.
· Maraş Türk toprağıdır. Eğer Türk toprağıysa biz istersek veririz istemezsen vermeyiz.
· AIHM davalarına aldırmayın. Tazminat mahkumiyetlerine de aldırmayın. Önemli olan onların söyledikleri değildir. Önemli olan bizim ve Anavatanımızın söyledikleridir.
***
Cumhurbaşkanı Eroğlu “...bir devlet kurmanın gururunu yaşıyoruz....”dedi.
Anlamayan ve anlamak istemeyenlere şunu anlatmak istedi Cumhurbaşkanımız:
· Biz bir devlet kurduk diyorsak, devlet kurduk demektir.
· BM kararları, uluslararası hukuk bu işlerden ne anlar ? Bu işlerden biz ve Anavatanımız anlar. Biz ne diyorsak odur.
· Anavatanımız Başbakan Yardımcısı’nın sözlerini hatırlayın. Ne demişti ? ‘Kıbrıs diye bir devlet yok” demişti. O öyle diyorsa öyledir. Kıbrıs diye bir devlet yoktur, Kıbrıs Cumhuriyeti de yoktur. Ama Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır.
· Anavatanımızın bazı özel durumlarda Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanır gibi yapması sizi aldatmasın. Fenerbahçeymiş, Karşıyakaymış, Trabzonspormuş, Tofaşmış, Larnaka’dan adaya gelip spor müsabakaları yapıyorlar demek, Kıbrıs Cumhuriyeti vardır demek değildir. Ama biz buradayız ve adımız da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir.
· Rum’u bir yana bırakın, diğer dünya devletlerinin havalanlarımızı, limanlarımızı tanımamaları da moralinizi bozmasın. Onlar tanımasın, biz inatlarına onları tanıyoruz.
· Bizzzz...Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetii kurduk ve bunun gururunu yaşıyoruz. Bu gururu daha kaç yüz sene taşıyacağımız da önemli değildir.
***
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Büyükelçisi Akça “...havaalanı, elektrik, telekom ve limanlar için yatırım olmayacak....” dedi.
Anlamayan ve anlamak istemeyenlere şunu anlatmak istedi Sayın Büyükelçi;
· Parayı veren düdüğü çalar...
· Para da bende, düdük de... Ben düdüğü çalmaya devam edeceğim. Siz de ıslık çalmaya devam edin...
· Mesele Akça veya Akçe meselesi değildir. Unutulmamalıdır ki ‘Ak akça kara gün içindir’...
· Haberiniz ola, havaalanınız, Elektrik Kurumunuz, Telekominikasyon’unuz ve limanlarınız da özelleştirilecek. Sonra ‘söylemediydiniz’ demeyin.
Anlamayan ve anlamak istemeyenlere duyurulur.