KİM YÖNETİYOR?

Sami Özuslu

Uzun süren gaybubetinden sonra nihayet arz-ı endam eyleyen Sadrazam

Hüseyin Efendi altı üstü tutmayan açıklamalar yapmaya başladı.
Gerçekten komik sözler söyledi. Kendisi için üzgünüm.
Bu ülkede yıllardır uygulanan saat dilimi için 'Rum saati' dedi. Hatta
'Başpapaz saati' gibi soğuk savaşımtrak terimler de kullandı.
Akıl hocasının kim olduğunu bilmiyorum, lakin Özgürgün böyle davranarak
toplumu 'bölmek'ten başka bir iş yapmıyor.
Oysa Başbakan'ın her kesimi kucaklamak, bütünleştirici olmak gibi bir
görevi olsa gerek.
Yoksa yok mu?

***

Özgürgün neden Suudi Arabistan saat dilimini tercih ettiğini bir türlü

izah edemiyor.
Türkiye'yle saat farkımız olursa bankacılık, haberleşme, ulaştırma gibi
alanlarda sıkıntı olacağını söylüyor. Oysa bunların hiçbiri doğru değil.
Çok kısa süreli hazırlıklar sonrasında bankacılıktaki sıkıntıları gidermek
bal gibi mümkün. Haberleşme ve ulaşımda ise hiçbir sıkıntı yok. Her ülke
kendi lokal saatini uygular, olur biter.
Teknik bakımdan var dediği sorunlar aslında hayal ürünü. Ya da bahane...
Zaten kimse ikna olmuş değil.
Ve Özgürgün -bence kendisinin de inanmadığı- bu bahanelerin arkasına
sığınmaya çalışırken, ağzından bir de 'bakla' çıkardı.
Fark ettiniz mi?

***

Sadrazam Hüseyin Paşa hazretleri aynen şunu söyledi:
"Saatleri geri alırsak, ülkeyi hükümet mi yoksa sendikalar mı yönetir
sorusu gündeme gelecek."
Haa...
Demek ki Özgürgün'de böyle bir kompleks oluştu.
"Ben yönetirim ülkeyi. Sendikalar da kim oluyor?"
Bu görüş sokakta prim yapabilir. Sendikaların yönetimlerinden memnun
olmayan geniş bir kesim var. Oraya oynuyor Özgürgün, belli.
Lakin sokaktaki vatandaş geri zekalı değil.
Kış saati talebini sendikalar da dile getiriyor ama bu halkın yüzde 90'dan
fazlasının ortak talebi...
Hem kötü bir haber daha: Türkiye'de de Suudi saatinin geri alınması için
harekete geçen kesimler var.
Türkiye kış saatine, yani normal saat uygulamasına geri dönerse, Özgürgün
acaba 'Başpapaz saati'ni uygulamamaktaki ısrar ve inadını sürdürecek mi?

***

Dönelim 'ülkeyi hükümet mi, sendikalar mı yönetiyor' sorusuna...
Keşke biri yönetseydi!
Yönetim olsaydı eğer, saat ayarı bile yapamayacak hale düşmez, böyle abuk
sabuk bir uygulama nedeniyle bunca efor harcamaz, belki üç insanımızı
toprağa vermez, başta gençler olmak üzere toplumun kimyasını bozmazdık.
Sendikalar yönetmiyor ülkeyi.
Ama siz de yönetmiyorsunuz.
Yönetemiyorsunuz.
Ankara'ya tavla teslim, basiretsiz bir şekilde orada oturuyor, pahalı
otomobillerde caka satıyor, etrafınıza rant dağıtıyorsunuz sadece.
Yönetmek buysa eğer, istemez.
Yönetmeyin lütfen!