Kıbrıslı ‘melek’ mi ‘cin’ mi?

Cenk Mutluyakalı

“Kıbrıs'ta ya Türksün ya da Rumsun...”
Tatar karar veriyor!
New York’tan dünyaya mesaj verdi ve böylece Kıbrıslı Türk gençliğinin önünü açtı (!)

“Kıbrıslıyım” diyorsanız eğer...
Olmaz!
Hâlbuki yüz binden fazla insanın cebindeki kimlikte tabiiyeti diye “Kıbrıslı” yazıyor
Tatar en yakınlarının kimliklerine baksa görecek.

Kendi özgür iradesi değil mi herkesin…
Hem niye bu kadar abartıyorlar bu “etnik” meseleyi…
Kıbrıs ülkesinde birlikte yaşayabiliriz; eşit, çağdaş, ileri “yurttaşlık” hakkı hepimize yeter!
Ah bu örümcek kafalar…

***
Türk ve Rum dışındakileri “leylekler” getirmiştir belki adaya...

Ya da…
Yeni ders kitaplarında yazdığı gibi…
Kıbrıslı da melektir, cindir (!)

Nihayetinde “bilim” yanılıyor olamaz, kimin ne olduğuna, Allah karar verir yalnızca (!)

 


Zenginin malı, züğürdün çenesi

"İnsanlarda para yok" diyoruz ya!

Hepsi değil...

Kimileri "deste deste" saklıyor.

"Cebimde bir kuruş yok" diyor çünkü parası bankada (!)

Ya da eve, arabaya, varlığa dönüştürmüş.

Asıl yoksulluk kamusal hizmette, altyapıda, yolda, sokakta…
Güvencesiz, korumasız, güçsüz asgari ücretlide…

***

Merkez Bankası'nın 2023 ilk çeyrek raporuna göre bankalarda 200 bin liraya kadar 1 milyon 184 bin 919 farklı mevduat hesabı var.

1 milyon hesabının kaç kişiye ait olduğunu bilmiyoruz çünkü bir kişinin birkaç hesabı olabilir.

Tabii unutmadan bu hesapların içinde öğrenciler de var, askerler de, işçiler de…

"KKTC" yurttaşları değil sadece...

200 bin liradan 1 milyon liraya kadar olan mevduat hesapları ise 92 bin 606 adet!
Sanmıyorum ki bunlar arasında öğrenciler, işçiler olsun…
10 milyon liraya kadar 17 bin 58 farklı hesap var…
20 milyon liraya kadar 507, 50 milyon TL’ye kadar da 235…

Bir de 50 milyon TL üzeri mevduatlar var, 66 adet!

Unutmadan!
Türk Lirası olarak yazıyoruz ancak bankalardaki mevduatların yüzde 80’i de döviz cinsinden!
Her yüz mevduattan yirmisi ‘TL’ye güveniyor.

***
2023’ün ilk çeyreği itibarıyla toplamda 112.5 milyar TL mevduat var bankalarda...

52 milyar da borç!

Yarı yarıya neredeyse...

Varlığımız borcumuzun iki katı…

Bunun için sevinebiliriz.
Dedim ya “yoksulluğa” gözlerimizi kapatırsak eğer…
Çünkü genelde dereler denize akıyor ada yarısında kurulan düzende…
 


“En iyi faizi kovalayınız”

‘Türk Lirası’nı değerlendirmek için son dönemde Türkiye’deki “Politika Faizi” artıyor.
Bu durumda “mevduat faizi” de yükseliyor.
Kıbrıs’ın kuzeyinde bankalar bu artışı yapıyor mu?

Merkez Bankası Başkanı Rifat Günay, yurttaşın hem kredi alırken, hem de mevduat yatırırken en doğru faizi kovalaması gerektiğini söylüyor.
Bir ayakkabı alırken üç dört mağaza geziliyor; oysa mevduat yatırırken ya da borç alırken bu araştırma yapılmıyor” diyor Günay…

Şu öğüdü veriyor:
“Bankada paranız varsa takip edeceksiniz. Borcunuzu da vadenizi de... Faizlere bakacaksınız mutlaka. En uygun faiz neredeyse oraya yöneleceksiniz…”

Bankalar faiz uygulaması anlamında “serbest.”
Denetleyecek olan müşteri!
“Daha yüksek faiz neredeyse paranızı alınız, o bankaya götürünüz, başka yolu yok.”

Özellikle borçlanırken “maaşım oraya yatırıyor” gerekçesi ile çoğu insanın gerekli araştırmayı yapmadığını anlatıyor Rifat Günay, şu sözleri kullanıyor: “En uygun maliyetle borçlanınız, tüm bankaları araştırınız, maaşınız bir bankadan ötekine de aktarılır, sorun değil. Para yönetmek ciddi iştir. O nedenle zaten finans okuryazarlığı üzerinde Bankalar Birliği’yle birlikte çalışıyoruz.”

Bir bankada az ya da çok mevduatınız varsa sorunuz ve kontrol ediniz: Faizim ne kadar?
Sonra diğer bankaları da araştırınız.
Bankanızdan en iyi faizi talep ediniz.
Vermiyorsa…
Değiştiriniz!



Bir ‘münhal’ ve doğru uygulama

Merkez Bankası "personel" alacak.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu'na yönelik en son istihdamlar tartışıyor ya...

Yandaşlık üzerinden...

Sendika başkanının, polis müdürünün oğlu...
Ötekinin yeğeni…
Berikinin kardeşi…

Kamuda en son istihdamlar da aynı...

UBP-DP-YDP kendi içinde üleşmiş...

Tüm bu tartışmalar yaşanırken, Merkez Bankası da "münhal" açtı.

Bir "üniversite" üzerinden de sınav yaptı.

Sınav sonuçları internet sayfasından tek tek yayınlandı, kim kaçtı doğru, kaç yanlış yaptı, kaç puan aldı.

Bir sonraki sınava katılmaya kazananlar ilan edildi.

Hiç de tartışılmadı.

Niye?

Çünkü Merkez Bankası "hükümetten arınmış" bir yer!
 

"Türkiye'den atanmış" bir "Başkan"ı var!

Öyle de...

Hükümetin de "Türkiye'den atanmış bir Başbakanı” yok mu?

Mesele yetkinlikle ilgili sanırım...

Bir de zihniyetle!