Kendi düşen ağlamaz…

Ünal Fındık

       

Dedikodular doğru çıktı. Dedikodu yazarları bir kere daha galip geldi. 4’lü koalisyon hükümeti nihayet bitti. Bir kere daha bu ülkede Ankara’nın istediği oldu.

Bir süreden bu yana bizzat Ankara’dan bir bakanın yönettiği, yönlendirdiği mevcut koalisyon hükümetinin bozularak, yerine UBP’li bir hükümetin kurulması operasyonu başarıya ulaştı.

Şimdi yeni bir koalisyon kurulacak. Meclis aritmetiğine uygun birkaç değişik koalisyon formülü var. Bunlardan hangisinin olacağına elbette en çok milletvekiline sahip UBP karar verecek.

Beklentiler bir UBP-HP koalisyonunun kurulmasıdır. Aldığım bilgilere göre geçtiğimiz haftalarda Ankara’da dolaylı olarak sürdürülen pazarlık da bu iki parti arasında olmuştu.

Zaten son günlerde ardı ardına Ankara’ya çağrılan iki lider var. UBP başkanı Ersin Tatar ve HP başkanı Kudret Özersay. Pazarlık yapıldı ama Kudret beyin Nisan 2020’de UBP’nin Cumhurbaşkanı adayı göstermeyerek kendisini destekleme talebi reddedildi.

Bu nedenle Özersay meşhur “Gizli saklı alengirli işlerle işimiz olmaz bizim. Namık Kemal Kıbrıs’ta dedikodu konusunda yine haklı çıkıyor ama başta da dediğim gibi hükümet görevinin başındadır” açıklamasını sosyal medyadan paylaştı.

Ama aradan 15 gün geçmeden tam tersini yaptı. Hükümete son noktayı koydu.

Şimdi cevaplanması gereken sorular şunlardır:

  1. Özersay UBP’nin cumhurbaşkanı adayı göstermeyerek kendisini destekleyeceği garantisini aldı mı?
  2. Bu desteği almadıysa bu hükümeti bozmakla UBP ile kuracağı koalisyonda bugünkünden fazla ne alacak?
  3. Özersay kendi istemine acaba kendi partisinden onay aldı mı?
  4. Özersay UBP’den bu yönde bir garanti almadıysa mevcut hükümeti bozma nedeni kendi partisi içindeki rahatsızlıklar ve bazı milletvekillerinin istifa edecekleri yönünde diretmeleri mi?
  5. Hükümette Serdar Denktaş konusundaki rahatsızlık dün mü ortaya çıktı, yoksa bu konu uzun zamandır biliniyordu ama başka nedenlerle bugünlere mi ertelendi?

Bu sorular çoğaltılabilir. Ama HP ve Özersay bu kararı almakla geleceğini artık UBP’nin insafına bırakmıştır.

Bu andan itibaren ipler artık UBP’nin elindedir. Şimdiden HP ile koalisyona sıcak akmayan UBP eski başkanı Hüseyin Özgürgün bunun ilk işaretlerini verdi. Göreceksiniz bunun arkası gelecek.

Bu saatten sonra UBP’nin HP’ye ihtiyacı yoktur. Ama HP’nin ve Özersay’ın siyasette devam edebilmesi için UBP’ye şiddetle ihtiyacı var.

Daha rüştünü ispat edemeden muhalefette kalacak bir HP’nin siyasi geleceği belirsizdir. Zaten siyasi yelpazenin neresinde olduğuna net olarak henüz karar verememiş bir siyasi partinin nereye savrulacağı bilinmez.

***

Ankara 4’lü koalisyonun kurulmasından memnun değildi. Bu hükümeti bitirmek içi elinden geleni yaptı. Muhtemelen şimdi UBP ağırlıklı bir koalisyon kurulacak. Ama bu sadece UBP-HP olmayacak.

Belki başarılabilirse UBP-CTP, ya da ikisi de olmazsa UBP-YDP azınlık hükümeti da olabilir.

UBP-YDP güvenoyu almaz mı diyorsunuz?

Onun da formülleri vardır. Geçmiş hükümet döneminde olmuştu. DP’den istifa ederek bağımsız kalan vekiller UBP-DP koalisyonuna güven oyu vermişti.

Şimdi de HP’den istifa ederek bağımsız kalacağı konuşulan 3 milletvekilinden bahsediliyor. Bu durumda UBP+YDP=23+3=26 olur. Bu da güvenoyu için yeter sayıdır.

Son bir not. 4’lü koalisyon hükümetine çeşitli gerekçelerle mali katkı yapmayan Ankara yeni hükümetin kurulmasıyla beraber muslukları açarak burayı paraya boğacak beklentisi içinde olanlara bir çift lafım var.

Boşuna beklemeyin. Boşu boşuna ümitlenmeyin. Ama ondan önce “bu paralar neyin karşılığı” diye sadece bir düşünün.