Ellerinizi uzatınız, hazır olunuz.
Bu “kelepçe” var ya…
Bir gün hepimizin ellerine takılabilir.
Bu siyasetle!
Bu gerilimle!
Bu zihniyetle!
Yaşadığımız kuşatmanın, yalnızlaşmanın, yokluğun simgesidir kelepçe. Kilitlendiğimiz yozluğun, hapsedildiğimiz vasatlığın, üzerimize çöken köhneliğin imgesidir.
Eğer yalnızca sonuçlara bakar, sebeplerin köküne inmezsek…
Bu topraklarda yaşamak daha da ağırlaşacak.
Ödenecek bedel, her seferinde daha çok can yakacak. Sustuğumuz sürece o bedeli ödeyen yine halk olacak.
***
İnsan hakları ihlalinin “ama”sı olmaz; “fakat”ı, “yani”si, “hani”si olmaz!
İhlal, ihlaldir.
Kıbrıs’ın kuzeyi, bu çıplak hakikat karşısında medeniyet çizgisinden çok uzaktadır.
***
“Taşınmaz Mal Komisyonu”na başvurmuş bir mülk sahibini…
Hem de yanıtsız bırakarak, kimseleri ikna etmeyen gerekçelerle tutuklamak…
Onu hapiste tutmak…
Hem davet etmek, "gel, komisyona başvur", hem de içeri atmak...
Bir avukatı elleri kelepçeli mahkeme önüne çıkarmak…
Eski bir başbakanı olduğu gibi…
Yürümekte zorlanan bir hekimi, bir eczacıyı olduğu gibi…
Kim olursa olsun, ne fark eder?
Eğer bir kişi saldırgan değilse, kaçmayacaksa, katil değilse azılı… Onu toplumun önüne kelepçeyle çıkarmak, devletin kudretini değil, aczini gösterir.
Üstelik hepimiz biliyoruz...
Gün doğarken, sessiz sedasız, kimselerin görmediği bir saatte yargıç önüne çıkarılan “hatırlı yakınları”…
Sonra devletin en tepesinden gelen itiraf:
“İlgili mevzuatta değişiklik yapılmalı.”
Ne iyi aklına geldi!
Şimdi…
Giderayak (!)
***
“Statüko”yu koruma siyaseti iflas etmiştir.
Bunu Tahsin Bey bile söylüyor:
Birleşmiş Milletler, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıma kararını geri almadıkça “iki devlet” olmaz!
O kadar çok tutarsızlık var ki…
Beş yıldır yüzüne bakmadığı karma evlilik mağduru çocuklara, şimdi “hakkınızı arıyorum” diyor zoraki lider.
Hangi kimlikten söz ediyor?
“KKTC kimliği” mi?
Tutarsızdır, zeminsizdir, hayalden ibarettir bu siyaset!
Bu zihniyet yüzünden hepimiz, Avrupa Birliği vatandaşlığımızı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız.
***
Ellerinizi uzatınız, hazır olunuz.
Bu “kelepçe” var ya…
Bir gün hepimizin ellerine takılabilir.
Bu siyasetle!
Bu gerilimle!
Bu zihniyetle!
“DUR” demezsek eğer...