Memleketteki kaosu yazmıştık, yazmaya devam ediyoruz…
Seçimlerin 27 Kasım’da yapılıp yapılmayacağı, 18 mi 28 mi belediye ile seçim yapılacağı belli değil…
Anayasa Mahkemesi seçimlerin ertelenmesi ile “Anayasa’ya aykırı” kararını verirken bu süreçte 18 belediyeye düşürülmesini de “aykırı” olarak değerlendirecektir diye düşünüyorum.
Olması gerektiği gibi “Anayasa’ya aykırı” kararı nedeniyle insanımız artık ikamet belgesi bile alamıyor artık muhtarlardan…
Gerçi Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, seçimlerin yapılması gereken Haziran ayından sonra (seçimlerin ertelenmesi nedeniyle) belediye başkanlarının yetkilerinin de artık geçersiz olacağını duyurmuştu ama bu son karar ile artık ne belediye başkanları, ne üyeleri, ne muhtarlar, ne de onların azaları yetkilerini kullanamaz hale geldiler.
Dediğim gibi okulların açılmasına rağmen öğrenciler kayıt için ikamet belgesi alamıyorlar.
Bazı muhtarlar sadece okullara kayıt için ikamet belgesi verebileceklerinin bildirildiğini söylüyorlarken anladığım kadarıyla bazı muhtarlar onu bile vermekten kaçınıyorlar.
***
Başbakanlıktan sonra UBP’nin Genel Başkanlığına da atanan Ünal ÜstEL, bu sorunun yeni farkına varmış görünüyor… “Halledeceyiz” diyor birilerinin iki koltukla ödüllendirdiği Ünal bey…
İçine edilen anayasal düzeni oradan buradan tırtıklayarak halledeceğini söylüyor ÜstEL… Muhalefetten de destek istiyor şimdi.
Tam bir belirsizlik, tam bir kaos.
Kim ne yapacağını bilemiyor…
Partiler de, siyasilerin her biri de, aday olmayı düşünenler de, olanlar da…
Biri aday oluyor ama nereye aday olduğunu bilemiyor…
Örneğin Lapta Belediye Başkanlığı için adaylığını açıklayan biri sadece Lapta için mi yoksa Lapta-Alsancak-Çamlıbel Belediyesi için mi yarışa girecek bilemiyor…
Yarışa girebilecek mi yoksa belediyeler birleşirse başka biri mi yerine aday olacak?
***
27 Kasım’a göre seçim yasaklarının 27 Eylül’de başlaması gerekiyordu. Ancak henüz adaylar ortada yok.
Eğer 27 Kasım’da veya bir hafta sonra seçim olacaksa adaylar seçim yasaklarına yetişir mi, 18 mi yoksa 28 belediye olacağı belirlenir mi?
Offf, soru da soru…
Kimse ne olacağını bilemiyor.
Bu gibi işler ancak KKTC denen yerde olabilir zaten…
Böyle bir ayrıcalığı var KKTC’nin…
Katıksız Kuralsızlığın Toplu Cumhuriyeti…
***
Partilerinde kural, etik, demokrasi olmayan birilerinin devlet işlerinde bu sözcükleri umursamasını beklememek gerek.
Üyelerinin taleplerinin, kararlarının, oylarının aksine gelişen süreçte kahkahalar atarak koltuklara oturanların yasa veya anayasa takmalarını beklemek saflık olur.
Birşeylerin yolunda gitmemesinden rahatsız olmalarını beklemek de saflık hanesine yazılabilir.
Onlar için sadece koltukta oturmak, hatırlı kişileri memnun etmek, o hatırlı kişileri memnun ederken kendilerinin de memnun olması ve kahkaha atması…
Onlar için siyaset bu.
Ne geçim derdi, ne enflasyon, ne demokrasi, ne kural, ne yasa!..
Toplum refahı değil, sadece kendi refahı.