Karpaz eşekleri belediye emekçilerine karşı!

İbrahim Özejder

 

• Kıbrıs’ta çevre duyarlılığının sembolü olan özgür eşekler, ‘insani’ hakların engelleyicisi olarak gösterilmemeli
• Dipkarpazlı belediye emekçilerinin uğradığı haksızlıkların sebeplerinden biri olarak okura, karpaz eşeklerini işaret etmek, çevreci gazetecilik adına talihsizliktir
• Yenidüzen, “Bozat: Başkan, Karpaz eşeklerine, çalışandan daha fazla önem veriyor” başlığıyla, kendi yayın ilkelerine ters düşmüştür
• Bireyin, “çevre korumacı” dünya algısının  oluşmasında belki de en önemli araç medyadır.
• Haberi okutmaya yönelik çarpıcı başlıklar okurda, istenmeyen  algılamalara yol açabiliyor


Eriyen buzullar, kavurucu sıcaklar, toprak, hava, su kirliliği, nesli tükenen canlılar, bitkiler, yokolan ormanlar, tükenen su kaynakları, daralan yasam alanları…
Sadece bilimsel verilerden değil, hissettiklerimiz ve gördüklerimizden de anlıyoruz ki, dünya topyekün bir çevre felaketine doğru gidiyor. İnsanoğlunun, dünyayı ve hayatı algılayış biçiminde köklü değişiklikler olmazsa, çevre felaketi önlenemeyecek gibi görünüyor.

Yenidüzen yayın ilkeleri No: 13: “Sürdürülebilir çevre prensibiyle hareket edilir”

Yenidüzen, 13. yayın ilkesi ile  çağın gereklerine uygun, çevreci gazetecilik açısından doğru misyonu seçmiştir.  Haberler ve köşe yazılarıyla, misyonuna uygun hareket ettiği görülüyor. Ancak geleneksel gazeteciliğin kodlamaları o kadar çok tuzakla doludur ki yetrerli özen göstermezseniz, kendinizi çevre karşıtı rolünde bulabilirsiniz.
7 Haziran tarihli gazetede, 7. Sayfada yer alan habere atılan başlıkta olduğu gibi: “Bozat: Başkan, Karpaz eşeklerine, çalışandan daha fazla önem veriyor”.  TAK/Yenidüzen imzası taşıyan haberi yazanların, atılan başlığın okur tarafından nasıl algılanacağını hesap etmediği anlaşılıyor. 

Başlığın çağrıştırdıkları

Başlığı okuyanların nasıl fikir yürüteceğini tahmin edebiliriz:
“Dipkarpaz Belediye Başkanı, mali olanakları özgür eşeklerin korunması veya yaşam alanlarının geliştirilmesi için harcıyor. Dolayısıyla belediye çalışanlarının haklarını vermiyor.” 

Geleneksel ‘insan merkezli’ dünya algımız bizi, insanla herhangi bir maddi olgu karşı karşıya geldi mi, insandan yana tavır almaya yöneltir: Bu haberin başlığını okuyunca, “Karpaz’da eşekleri korumaktan vazgeçilsin, insanlara hakları verilsin” diye düşünürüz. Öyle ya, “herşey insan için”dir. Çevreyi korumaktan yana olanlar bile bu “insani” kıyaslama karşısında teslim olur.

Ya insan ya çevre

Medya, “ya insan ya çevre” kıyaslamasını sürdürdüğü sürece, çevre bilincinin gelişmesine hizmet etmez. Geleneksel insan algısı gibi geleneksel medya dili de çevreci değildir. Bu nedenle çevre haberlerinde yeni bir gazetecilik dili geliştirilmeli, özellikle haber başlıklarında daha dikkatli olunmalıdır.

Habere gelince

Haber, haklarını alamayan ve 50 gündür grevde bullunan Dipkarpaz Belediyesi çalışanlarının, Lefkoşa’da gerçeklestirdikleri yeni bir eylemle ilgiliydi. UBP parti binası önündeki eylemde konuşan Belediye Emekçileri Sendikası (BES) Başkanı Savaş Bozat, sorunu çözmek üzere UBP genel başkanı Hüseyin Özgürgün’ü göreve çağırıyordu.
Bozat’ın konuşmasından bölümler yayınlanan haberin 9. cümlesine kadar Karpaz eseklerinden bahsedilmiyor. Konuşmanın bütününe baktığımızda da eşeklerin, haberin önemli unsurlarından biri olmadığını anlıyoruz. Haberde eşek kelimesi sadece 9. cümlede ve şöyle geçiyor: “Dipkarpaz Belediyesi’nin ‘karpaz eşeklerine halkı ve çalışanından daha fazla önem verdiğini’ iddia eden Bozat, Dipkarpaz’da insanlık ayıbı yaşandığını…”

Sendika başkanı,  insan-eşek kıyaslamasıyla, emekçilerin haklılığını daha iyi vurgulamak istemiş olabilir. Ancak, Kıbrıs’ta çevre duyarlılığının sembolü olmuş karpaz eşeklerini, bir hak arama mücadelesinin konusu yapması son derece isabetsiz bir tavır olmuştur.  Çevreci kamuoyunun reel siyasetle belki de en çok çatıştığı mecra olan Karpaz ve özgür eşekler sözkousu olduğunda, bir sivil toplum örgütü temsilcisinin daha dikkatli olması gerekirdi.

Eşeklerle ilgili sözler haberde yer almamalıydı

Öte yandan Yenidüzen’in, bu haberde Karpaz eşeklerini neden başlığa taşıdığını da anlamak mümkün değil.  Sendika Başkanı söylemiş olsa dahi, eşeklerle ilgili sözlere haberde yer vermemeliydi. Eşeklerden bahsedilmese, BES eylemi, haber  değerinden hiç birşey kaybetmeyecekti. Anlaşılan, öngörülmeyen algılamalara zemin hazırlayan bu başlık, “çarpıcı” başlık arayışının sonucu ortaya çıktı.

Başlık meselesi

Habercilikte başlıklar önemlidir. Kötü, ilgi çekmeyen bir başlık haberi okutmaz. Habere uygun, ilgi çekici bir başlık arayışı elbette anlaşılırdır. Burda dikkat edilmesi gereken, öncelikle haberin özünden uzaklaşmamak ve farklı algılamalara yolaçmamaktır. Maalesef medyamızda çarpıcı başlık arayışları  azımsanmayacak derecede hak ihlali, etik ve toplumsal sorunlara yolaçmaya devam ediyor.