KARAYA OTURAN GEMİ, BAKAN VE ELÇİ

Sami Özuslu

KKTC’nin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, ‘2019’da Mağusa Limanı’na demirleyen ve 2020’de demirden kurtularak, Gülseren bölgesinde karaya oturan M/T RAWAN isimli tankeri kurtarma çalışması başlatıldığını’ duyurdu. Bakan Resmiye Canaltay da 35 metre kadar yüzdürülen gemiyle ilgili demeç verdi.

Hatta Laguna bölgesinde 2016’dan beri karaya oturmuş Chridsul gemisini kurtarmak için de çalışma başlatılmış.

Hakikaten önemli… Her iki gemi de kurtarılmalıydı. Güzel haber bunlar.

Tabii KKTC’nin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ve de Bakanı ‘gemi kurtarma’ konulu beyanatlar verirken, ‘KKTC’yi kurtarma’ya dönük açıklamaları da TC’nin Lefkoşa Büyükelçisi yapıyordu.

Katıldığı MÜSİAD toplantısında konuşan Büyükelçi Ali Murat Başçeri müthiş şeyler söyledi.

Dikkatlerden kaçmış olabilir ama Büyükelçi bir yandan ‘KKTC nasıl kurtulur’ konulu konuşma yaparken son derece kritik itiraflarda da bulundu.

Kendisini alkışlayan iş çevreleri henüz bir yorum yapmadı –ya da yapAmadı- ama bunları bir kenara not etmek gerekir.

Bizim Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanımız’ın gösterdiği üstün başarıyla, karaya oturan ekonomiyi değil 35 metre, bir milimetre dahi ileriye götüremeyen zihniyetin iflasının itirafını yaptı Büyükelçi Başçeri ve KTTO salonunu dolduran iş çevreleri kendisini alkışladı.

Neyin alkışıydı bunlar, anlamadım!

**

Başçeri klasikleşmiş/klişeleşmiş ‘yeni şeyler söylemek lazım’ cümlesinin peşi sıra, bize gerçekten de ‘hafızamızla dalga geçiliyor’ hissi veren ‘eski şeyler’ söyledi.

Lakin bu ‘eski şeyler’, kendilerinin daha önce söyledikleri değil. Başkalarının replikleri…

‘Üreten ve ürettiğini satabilen bir KKTC’ hedefi olmalıymış dedi Büyükelçi…

Vallahi dedi!..

Bunun için de ‘üretim ve imalat sektörlerinin geliştirilmesi’ gerekiyormuş.

Bunu da dedi…

Hafızam da bana ‘Bu işte bir gariplik var’ diye uyarı sinyali gönderdi.

Zorladım ve uyarının haklı olduğunu anladım.

Bugün Ali Murat Başçeri’nin görev yaptığı Lefkoşa Büyüklçiliği, ona bağlı TC Yardım Heyeti –ya da yenilenmiş adıyla Kalkınma ve İşbirliği Ofisi- KKTC’ye her daim ‘hizmetler sektörü ile kalkınma stratejisi’ni önermiş ve de dayatmıştı.

Turgut Özal döneminden başlayarak ‘Siz üretmeyin, biz sizi besleriz’ mantığı ile yaklaşılmış ve buradaki sağ –ve de sığ- siyaset de bu ‘ana-yavru’ modeline balıklama dalmış, memleket bu zihniyetle bugünkü ‘muhtaç ve bağımlı’ hale getirilmişti.

KKTC için ‘turizm’ ve ‘yükseköğretim’i ‘lokomotif’ diye tanımlayan, bunun yanına da ‘kumarhane’ sektörünü 1996’da kendi başından def ederek ada yarısına ihraç eden bizzat Ankara iktidarlarıydı.

Lakin ne gam!..

Gelmiş geçmiş her Büyükelçi gibi ‘öğreten adam’ edalarıyla Kıbrıslı Türklere ‘ekonomik kalkınma dersi’ vermeye Başçeri de devam etti.

Sanayi Holding başta olmak üzere bu toplumun üretken geçmişine saygı gösteren bir tek cümle kurmaksızın hem de…

Narenciye, patates, giyim sektörü ve diğerlerinin ileriye değil geriye gitmesinin yegane sebebinin dünyadan ve uluslararası hukuk sisteminden kopuk olmaktan kaynaklandığına da değinmeden…

Köy yollarına asfalt dökülmesi gibi basit işlere bile Yardım Heyeti karar veriyorken bizim Bayındırlık Bakanı ‘karaya oturan gemi’yle uğraşmayı ‘başarı’ sayıp medyaya ‘haber’ diye servis ederken, ‘KKTC’yi kurtarma’ işini de yine-yeni-yeniden ‘yeni şeyler’ söylüyormuş gibi yapan TC Lefkoşa Büyükelçisi üstleniyor.

İtiraflarını daha da ileri götürerek üstelik…

‘Mevcut uygulamalarla hedeflenene varılamadığının kabul edilmesini’ istiyormuş Büyükelçi…

Sanki o ‘uygulamalar’a yıllardır kendileri karar vermemişler, bunu dayatmamışlar, itiraz eden her hükümeti bozmamışlar, karşı çıkan partileri tertiplememişler, ‘çıkıntılık’ yapan siyasilerin üzerini çizmemişler, seçimlere müdahale edip ‘evet efendimci’leri koltuğa oturtmamışlar gibi…

MÜSİAD kongresinde konuşan Elçi’yi alkışladı ama bizim iş insanlarımız yine…

Bravo gerçekten!..

Bize ‘yeni şeyler’ konulu ders veren Büyükelçi’ye de…

Alkışlayanlara da…

Resmiye hanıma da tebrikler…

Karaya oturan gemiyi 35 metre yüzdürdüğü için…

Herkes ‘kendi işini’ yapıyor KKTC’de…