Özden Nazım Selenge
“Kara gözünde çok şey okudum,
Ozanım bugün şairim bugün.”
“Hayır, ne ozanım ne şairim.
Şair dostlarca, gafletimin bağışlanmasını isterim.”
Diyerekten başlarım söze.
DERDİM
Sağlıcakla kal sağlık derdim,
Ölümlerden,
Ölüm beğenseydim.
YEŞİL
Aşkın yeşil aktığını,
Bilmezdim,
Çalana kadar,
Kuşun bakışını.
DEDİ
Bir taş attım gökyüzüne,
Tık dedi.
Kuşlar çıktı,
Annemiz evde yok dedi.
OYSA
Kapısına koyalı,
Mandalı kırıldı,
Oysa,
Hepsi bir defa,
Öpmüştü siyah beyazı.
ZEYTİN AĞACI AŞIK
Zeytin Ağacı,
AŞIK…
Hikâyesi,
En çılgın
Hali
Mormenekşenin…
Ve bütün renklerin,
Deli ucu…
Bin zamanlık,
Koca zeytin,
İnkârında geçmişinin…
Bir silkindi,
Döktü yerlere,
Ulu bilgeliğini,
Ağırlığını arın
Ve
Dünyayla yaşıt,
Neçe hikâyelerini.
Yalnız barışı,
Saçına taktı…
Çizgilerinden utanmadı,
Güzelliğiydi…
Kalım savaşıydı
Eğikliği…
Zeytin Ağacı,
Bilir ya artık aşkı,
YANAR…
Beden suyu kül olur.
Kül kaynar,
Köpüğü, kayısı rengi.
DAHA NE…
İSTER
Uzaktan öp beni,
İstersen dokunma,
Ama
Okşa.
Otur uzun…
Uzan yanıma,
Sesinle seviş,
Şelâle
Sözlerini dök,
Tenime…
Sonra,
Deniz kenarına
Götür.
Gündüz değil,
Denizin
Gece sesini
Duyasım geldi.