Kamu Okullarına Ne Oluyor?

Salih Sarpten

En liberal ülkelerde bile eğitimin kamusal bir yanı vardır. Bu kamusal yan, saygın bir yaşam sürebilmek için sadece bireyin sahip olduğu eğitim hakkından değil, eğitimin; “insanlaşma” sürecinin esası olmasından kaynaklanmaktadır.

Her toplumun bir eğitim felsefesi vardır (ya da olmalıdır). Bu felsefe, o toplumun geçmişten gelen birikimlerini süzgeçten geçirerek, iyi ve geliştirilebilir olanı korurken, köhnemiş ve işlevselliğini kaybedenleri ayıklayarak, dinamik bir süreci sağlar. Aslında bütün bunlar da  nasıl bir insan yetiştirmek, nasıl bir halk, nasıl bir ülke ve nasıl bir dünya istiyoruz sorularından ayrı olarak ele alınamaz.

Bir ülkede eğitim, 'insanlaşma' sürecinin en önemli yapı taşları olarak tanımlanmaz ve ona uygun politikaları hayata geçirilmezse, o ülkede özellikle gençlerin, bir geçiş dönemi aracı olarak kabul edilmesi ve tüketim toplumunun birer parçası haline gelecek şekilde yetiştirilmesi kaçınılmaz olur.

İşte tam da bu nedenledir ki eğitim sisteminin temelini oluşturan kamu okullarında olup biten anlamsız bir hal alıyor. 12 yıllık eğitim süreci boyunca İngilizce öğreten ama bir türlü İngilizce konuşturamayan, çok iyi dilbilgisi öğreten ama tek bir kitabı okutamayan, anlatmak istediğini yazamayan, yazdığını okuyamayan öğrenciler yetiştiren başka bir eğitim sistemi var mıdır?

Öğretmen sorunu, alt yapı sorunu, yönetici sorunu, hademe sorunu derken eğitim sistemi “sorunlar yumağı haline gelmiş bir okullar bütünü” olarak karşımıza çıkıyor. Böylece eğitimin kamusal temelleri zedelenmekte, bireyi hayata hazırlama amacı sınavlara hazırlamaya indirgenmekte, kamu okulları da eğitimin temel hedeflerinden uzaklaşarak öğrencilere hem akademik destek .hem de özgüven, özsaygı ve düşünme becerisi kazandırmayan bir yapıya dönüşmektedir.

Eğitim, rast gelelikten uzak, ciddî plânlama ve programlamayı gerektiren bir iştir. Eğitim maksatlıdır. Eğitimin belirlenmiş hedeflere ulaşmak gerekliliği vardır. Ne var ki kamu okulları bu eğitim anlayışından çok uzaktadır.

Öğrencisi, öğretmeni, velisi, okul yöneticisi, hademesi, çalışanı kısacası kamu okulundaki tür bireyler, sistemi yönetenler tarafından;

  • Tutarlı, kararlı ve adil davranılmadığını görmekte,
  • Sorunlarıyla ilgilenilmediği düşünmekte,
  • Ve kendilerini çaresiz hissetmektedir.

Bütün bunlar da;

  • Aşırı derece mutsuzluk
  • Aşırı derecede öğrenci başarısızlığı
  • Öğretimdeki ilerlemenin aşırı derecede yavaş olmasını,
  • Sonuçta da kamusal okulların kamusallık özelliğini kaybetmesini getiriyor.


Anlayana Gülmece

Yabancı Dil

İki erkek arkadaş, şehir meydanında bir banka oturmuş, sohbet ediyorlarken, Yanlarına yaklaşan iki turist kız bir adres sormak isteyerek yanlarına yaklaşır. Önce İngilizce sormuş. Bizimkilerden tık yok. Sonra Fransızca sormuş, yine kapı duvar. Almancayı denemiş, bizimkiler duvara bakar gibi bakıyor. İtalyanca tekrarlamış, hala aval aval bakıyorlar. Sonunda kızlar pes ederek geldikleri gibi oradan uzaklaşırken erklerden biri, diğerine dönerek:

  • "Hiç olmazsa bir yancı dil bilseydik şimdiye kızları tavlamış olurduk..."
     

Diğeri gülümseyerek yanıt verir:

  • “Yok ya… Yabancı dil hiçbir işe yaramaz. Bak kız dört dil biliyor, işini halledebiliyor mu?”

Buraya Dikkat

"Her memleketin hak ettiği bir hükümet vardır."
Joseph Domaistre