Kamu maliyesinin en katı ve aynı zamanda en büyük gider kalemi olan maaş nitelikli transfer giderleri yazımızın 6. ve son yazısı

Erkan Okandan

Okuyanlar, izleyenler hatırlayacaktır bu yazıdan önceki 5 yazımızda bu yazımızın tablosunda görülen ana gruplar ile alt kırılımlarındaki ödenen kişi sayısı bazında son 3,5 yıllık değişimi analiz etmiştik.

Bu yazımızda ise tablodan görüldüğü üzere başlangıç yılı Ocak 2024  sonra Ocak 2025 ve en güncel tarih olan Haziran 2025 olmak üzere aynı tablo üzerinden ana gruplar ve alt kırılımlarındaki gerek maaş alan kişi sayısı gerekse ödenen parasal tutar olarak transfer giderleri  toplamı içindeki,

ORANSAL ve RAKAMSAL OLARAK OLUŞTURDUĞUMUZ TABLOMUZ YARDIMIYLA TESBİT ve DEĞERLENDİRMELERDE BULUNACAĞIZ.

Öncelikle bu yazı dizimizdeki paylaşımlarımız ve bu final yazımızın tablosundan da görüldüğü üzere bütçenin %80'i gibi büyük bir kısmı memur maaşlarına gider gibi söylem ve benzeri söylemler yanlıştır.

DOĞRU SÖYLEM BÜTÇENİN BÜYÜK BİR KISMI MAAŞ NİTELİKLİ TRANSFER HARCAMALARINA GİDER OLMALIDIR.

Arkasından da bu söylem veya benzeri söylemde bulunanlar bu rakamın/oranın içinde hangi maaşlar vardır? çalışan mı? emekli mi? destek verilenler mi? Çalışanlar grubu artıyorsa niçin artıyor? Bu grubun içeriği nedir? Kişi sayıları artıyorsa hangi istihdamlar ön plana çıkıyor? Emekli sayısı artıyorsa niçin artıyor? Destek verilenlerin sayısı artıyorsa niçin artıyor? Ekonomik nedenlerle mi? yoksa başka nedenler mi? Var gibi soruları en azından siyasi partiler, odalar, sendikalar ve nihayetinde yazılı ve görsel basındaki program sunucular sorgulamalıdır. Sorgulamalıdır ki kamuoyunda oluşabilecek yanlış algılar ortadan kaldırmış oluruz.

Öncelikle söylemekte yarar vardır. Mevcut durumda bütçenin neredeyse %80'i gibi büyük bir oranın maaş nitelikli TRANSFER GİDERLERİNE gitmesi kabul edilebilir bir oran değildir. Ancak bu durum yılların birikimi olarak bugüne kadar taşıdığımız yapısal bir sorunumuzdur. Bu durumun birçok nedeni olmakla birlikte birkaç tane nedeni paylaşmak yararlı olacaktır.

1-Tek sosyal Güvenlik yasası öncesinde kamu çalışanlarının emeklilik hakkı elde etmek için yeterli bulunan hizmet süresi, yaş ve emeklilik prim ödemelerindeki tabiri caizse akla ziyan AKTÜERYAL hiçbir hesaba dayanmayan kimse kusura bakmasın ama siyasi popülizmin getirdiği sonuçlar.

 

2-Siyaset kurumunun kamunun ihtiyacı var mı? Yok mu? bakmaksızın benim şahsi tabirimle ARKA KAPI istihdamlarıyla kamuyu münhalsiz/sınavsız istihdamlarla büyütmesi.

 

3-Kısmen masum görebileceğim bir adımla Sosyal devlet anlayışıyla özelleştirme yasası çerçevesinde özelleştirilen kamu kurumları ve tasviye edilen kamu özel bankalardaki çalışanların kamuya istihdam edilmeleri (Burada da siyaset kurumu yine suçludur. Çünkü özelleştirilen kurumların geçirdiği süreçler ortadadır kötü yönetim ve doğacak sonuçları görmeden atılan adımlar. Tasfiye edilen bankalar içinde en hafifinden ortada ciddi bir denetim zaafiyeti vardı ki battılar diyebiliriz)

 

4-Ülkede tahminlerinde çok ötesinde bir kayıt dışılık vardır. Hatta kayıt altında görülmekle beraber biraz ekonomiden anlayan birinin bile görebileceği devlete beyan edilmeyen gelirler üzerinden kamu maliyesinin alması gereken vergileri alamadığı için bütçenin gelirler kısmı olması gereken rakamlarda olmayınca/olamayınca EN KATI giderleri olan maaş nitelikli transfer giderleri bütçe içerisinde ciddi yer tutuyor.

 

TABLO ÜZERİNDEN TESBİT ve DEĞERLENDİRMELERİMİZ:

* Ocak 2024'e göre Haziran 2025 itibariyle MEMUR Grubunda kişi sayısı 135 kişi artmasına rağmen TOPLAM TRANSFER giderleri içerisindeki memur grubu kişi sayısında %36,16'dan %35,48'e parasal olarak %53,69'dan %51,56'ya gerileme oldu.

Bu sürede barem içi artışlar, terfiler gibi maaş ödemesinin artmasını sağlayan nedenler olmasına rağmen parasal oranda %2,13 gerilemenin tablodaki verilere göre,

1-İŞCİ grubundaki gerek kişi sayısı gerekse parasal artış.

2-Emeklilik hakkı geldiği için emekliye ayrılan personelin maaşlarının yeni istihdam edilen memurlara göre daha yüksek olmasıdır. Dolayısıyla nette parasal artış az oldu.

Bu grupta Ocak 2024'e göre Haziran 2025'te KADROLU memurda 107 ÖĞRETMEN sayısında 80 kişi SÖZLEŞMELİ sayısında ise 31 kişi artış oldu. Geçici MEMUR sayısında ise 71 kişi azalış oldu. Muhtemelen bu 71 kişinin bir kısmı asıl ve sürekli kadrolar için açılan münhaller sonrası kadrolanmış veya emeklilik yaşı geldiği için Sosyal Sigortalardan emekli olmuştur. Yani tablo kapsamı dışına çıktı.

***Çalışan grubunun 2. alt kırılımı olan İŞCİLERDE ise Ocak 2024'e göre 176 kişi sivil görevde olmayan işci sayısında ise 90 kişilik artış oldu. Bunun dışında kadrolu işci sayısında da muhtemelen emeklilik nedeniyle 25 kişi azalma oldu. Bu verilerin sonucunda OCAK 2024'e göre Haziran 2025 itibariyle kişi sayısı toplam transferler içindeki kişi sayısı payı %6,27'den %6,63'e parasal olarak ise %8,24'ten %11,29'a çıktı. Yazı dizimizin işcilerle ilgili bölümünde geçici işci sayısının kadrolu işci sayısının 4 katından fazla olduğunu bu istihdamların fırsat eşitliği yaratılmadan münhal ilan edilmeden yarışma sınavları yapılmadığını vurgulamıştık. Yine hatırlatmakta yarar vardır. Bu istihdamların çok büyük kısmının memur yani masa başı görevlerde bulunduğunu ve özellikle emeklilikte ikramiye açısından kamu maliyesine bir öğretmen, doktor mühendise göre 2 kata varan maliyeti olduğunu belirtmiştik.

***Kişi sayısı olarak en büyük artış EMEKLİ grubunda olmuştur. Buna rağmen İŞCİ grubundaki ciddi artış toplam transferler içerisindeki artış oranını kişi sayısında Ocak 2024'e göre Haziran 2025'te %34,34 oranından kısmi bir artışla %34,67'e parasal tutarda ise %31,83'ten %31,32'ye kısmi bir gerileme oldu.

Detaya baktığımızda ise bu dönemde Emekli sandığı fonu kapsamında olmayan (1 Temmuz 1987 öncesi kamuda asli kadrolarda olanlar) emekli sayısında 270 kişi oran olarak %1,99 azalma olurken (Yaş nedeniyle vefat bu statüde yeni emekli girişi artık yoktur) Emekli Sandığı Fonu kapsamında olan emekli sayısında kişi sayısı olarak 884 kişi oransal olarak ise 1,60 artış oldu. (Bu kapsamda olanların artık emeklilik yaşı geldi ve bu statüde emeklilik hakkını kazanan mecburi emekli yaşını beklemeden emekliliği tercih ediyor.

 

Mücahit emeklisi sayısında da 59 kişilik bir azalma olurken (Bu statüde yeni emekli girişi yok vefat nedeniyle azalış var) belediye emeklisi sayısında ise 19 kişilik kısmi bir artış oldu.

Sonuç olarak daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi mevcut emeklilik yasaları çerçevesinde önümüzdeki yıllarda merkezi bütçeden ödenen emekli sayısının 18.500 - 19.000 seviyelerinde pik yaptıktan sonra bir süre yatay sonrasında ise azalış olacağını öngörmekteyim. Bunun nedeni ise hali hazırda emeklilik hakkı kazananların kamu çalışanlarının Emekli Sandığı Fonu kapsamında olmaları ve kamuya yapılan yeni istihdamların ise 2030'lu yıllarda emeklilik hakkı elde ettiklerinde emeklilik maaşlarını merkezi bütçe yerine Sosyal Sigortalar Dairesinden alacak olmalarıdır.

***Destek verilenler grubunda yazı dizisinin ENGELLİ sayısını işlediğimiz yazımızda belirttiğimiz gibi bu grupta engelli sayısında 295 kişi artışa rağmen toplam transferler içindeki kişi sayısı oranı değişmeyip %23,23 olarak kalırken bu grubun maaşları düşük olduğu için parasal tutar oranı ise %6,24'ten %5,83 oranına geriledi.

 

SON SÖZ: Merkezi bütçeden ödenen maaş nitelikli transfer giderleri konu edilip oran verildiğinde kanaatimce yanlış anlamalara neden olmamak bazı kesimler tarafından bilerek veya bilmeyerek manipüle edilmemesi için mutla surette bu tablo ve metin kısmında değindiğimiz ana hatların dikkate alınması gerektiği kanaatindeyim.

Son olarak söylemek istediğim evet maaş nitelikli transfer giderlerimiz bütçe içerisinde ciddi yer tutmaktadır. Ama bunun esas nedeni geçmişin hatalı politikalarıyla siyasi popülizmlerle olduğunu da unutmayalım ve en azından,

YENİ MÜKELLEFİYETLER OLUŞMAMASI İÇİN HÜKÜMET EDENLERİ HER BİREYİN HER SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜNÜN SORGULAMASI GEREKİR KANAATİNDEYİM