Kamu istihdamlarında liyakat ve eğitimin önemi var mı?

Erkan Okandan

Merkezi bütçeden ödenen maaş nitelikli transfer harcamalarıyla ilgili başladığımız yazı dizisinin 4. yazısında ÇALIŞANLAR GRUBUNUN alt kırılımı olan İŞCİ STATÜSÜNDEKİ kamu çalışanlarının Aralık 2021 ile Haziran 2025 yani son 3,5 yılda 6 aylık periyotlar halindeki değişimi tablomuzda görülmektedir.

Tablomuzdan görüldüğü üzere Aralık 2021'e göre Haziran 2025 itibariyle İŞCİ STATÜSÜNDE ödenen kişi sayısı 363 kişi arttı.

Bu sayı kamuya son 3,5 yılda İŞCİ STATÜSÜNDE 363 kişi istihdam edildi DEMEK DEĞİLDİR. Çünkü bu süre içerisinde vefat, emeklilik asıl ve sürekli memur kadrolarına geçme gibi nedenlerle İŞCİ SAYISINDA azalmalarda olmuştur.

Elimizde bu sürede veri olarak İŞCİ STATÜSÜNDE YENİ İSTİHDAM sayısı olmadığı için Maliye Bakanlığının her ay yayınladığı aylık gelir/gider tablolarında belirtilen KIDEM TAZMİNATI (İşçi statüsünde olanlara ödenir) rakamlarından, ilgili yıllardaki OCAK ve TEMMUZ ayındaki işci barem ıskalasındaki top baremlerin ortalamasını alarak, emekli işcilerin de 33 yıllık ikramiye aldığı varsayımından hareketle sırasıyla,

2022 yılı ödenen Kıdem tazminatı: 53.267.401 TL

2023 yılı ödenen Kıdem tazminatı: 73.394.466 TL

2024 yılı ödenen Kıdem tazminatı: 257.869.596 TL

2025 Ocak-Haziran dönemi ödenen Kıdem tazminatı:113.001.319 TL

Ödenen kıdem tazminatı ve yukarıda oluşturduğumuz metodolojiye göre değerlendirdiğimizde sırasıyla 2022'de 72 kişi 2023'te 54 kişi 2024'te 83 ve 2025 yılında 23 kişi olmak üzere en iyimser tahminle toplamda 232 İŞCİ STATÜSÜNDE kişinin kamudan ayrıldığını ifade etmek yanlış olmayacaktır. Tablomuzdan görüldüğü üzere bu süreçte,

İŞCİ STATÜSÜNDE ÖDENEN KİŞİ SAYISI 363 KİŞİ ARTTI. BU VERİLER IŞIĞINDA BU SÜREÇTE İSTİHDAM EDİLEN İŞCİ SAYISI

232 KİŞİ + 363 KİŞİ =EN İYİMSER TAHMİNLE 595 KİŞİ OLDU.

Bu süreçte şu sorulabilir burada ne anomali var? Farklı nedenlerle kamudan ayrılanların yerine devlet yenilerini istihdam etti.

Kamuoyunun bu noktada sorması gereken, esasen ısrarla her vesileyle sorgulaması gereken sorular şunlardır:

**Bu istihdamlar için münhal ilan edilip yarışma sınavları yapıldı mı?

**Anayasa madde 8: EŞİTLİK HAKKI madde 21: ÇALIŞMA HAKKI ve ÖDEVİ maddelerinde belirtilen herkesin çalışma hakkının olduğu ve devletin çalışma hakkını düzenleme ve herkesin bu haklardan yararlanmasını sağlamak yükümlü görevlerini yerine getirdi mi?

**Bu istihdamlarda hangi kıstas kriterler dikkate alındı? Kamunun ihtiyaçlarına göre yani işe göre adam mı yoksa adamına göre iş mi uyduruldu?

**İşci statüsünde yapılan bu istihdamlar gerçekten İŞCİ yani kol ve beden gücüne dayalı işler için ihtiyaç duyulduğundan dolayı mı istihdam edildi? Yoksa başka özel nedenleri mi var!!!!

**Bu istihdamlar masa başı yani memur görevi yapıyorsa ki yazılı basına da yansıdığı gibi birçoğu masa başı görevlerde yani memur görevi yapmaktadır. Kamunun verdiği hizmetlerin kalitesini nasıl etkiliyor? Bu istihdamları yapanlar kamunun NİCELİK (Sayısal) olarak büyümesine rağmen NİTELİK/VERİMLİLİK açısından gerilediğinin farkına varmalıdırlar tabii UMURLARINDAYSA!!!!

Maaş nitelikli transfer giderleri içinde MEMUR ve EMEKLİ grubundan sonra parasal olarak en büyük 3. grup olan İŞCİ STATÜSÜNDE çalışanların sayısı toplam maaş nitelikli transfer giderleri içindeki oranı,

OCAK 2024 %6,27 iken  HAZİRAN 2025'te yapılan ödemede %6,63

Transfer giderlerinin toplam parasal tutarı içindeki oranı ise,

OCAK 2024 %8,24 iken HAZİRAN 2025'te %11,29 seviyesine çıktı.

YAZIMIZA KAMUDA LİYAKAT ve EĞİTİMİN ÖNEMİ VAR MI?

Diye bir başlık attık. Çünkü ülkedeki gerçek/tüzel herkes kamunun verimliliğinden şikayet etmektedir. Bu yazı dizimizin son yazısında paylaşacağımız tabloda Ocak 2024, OCAK 2025 ve HAZİRAN 2025 itibariyle merkezi bütçeden ödenen maaş nitelikli transfer giderlerini hem kişi sayısı hem de parasal olarak paylaşıp kısa tespit ve değerlendirmelerimizi kamuoyuyla paylaşacağız.

Yazıyla beraber paylaşacağımız tabloya göre çalışan grubu içinde kişi sayısı ve parasal olarak oransal olarak artan grup İŞCİLER olup kendi içinde de bu artan sayı GEÇİCİ İŞCİLERDEN oluşmaktadır.

GEÇİCİ NE DEMEKTİR? En basit yalın şekliyle bir bütçe yılı içerisinde çalıştırılmak üzere proje odaklı yapılan istihdamlardır diyebiliriz ama KKTC'de anlaşılan bu projeler hiç bitmek bilmiyor!!!!!

HAZİRAN 2025 RAKAMLARINA GÖRE KAMUDA 3.049 İŞCİ VARDIR

KADROLU İŞCİ: 445 KİŞİ

GEÇİCİ İŞCİ: 1.803 KİŞİ

ENGELLİ İŞCİ: 17 KİŞİ

SİVİL OLMAYAN İŞCİ: 784 KİŞİ

Kamunun hali hazırda mevcut KADROLU İŞCİ SAYISI son 3,5 yılda istihdam edilen işci sayısı kadar bile değildir. GEÇİCİ İŞCİ SAYISI kadrolu işci sayısından 4 kat fazladır.

Kamuya memur, işci istihdamları nasıl yapılır: Mevcut yasal mevzuat çerçevesinde SAĞLIK ÇALIŞANLARI yasası kapsamı dahilinde olanlar haricinde kamuya MEMUR statüsünde geçici memur istihdamı yapılması yasayla engellenmiştir.

Ancak benzer bir yasal düzenleme İŞCİ istihdamları için yapılmadığından bu durum hükümetler tarafından sürekli olarak suistimal edilmektedir. Rakamlardan görüldüğü üzere de son 3-4 yılda bu şekilde yapılan istihdamlar ciddi sayılara ulaştı. Yukarıda belirttiğimiz gibi ANAYASANIN 8. ve 21. maddeleri en hafifinden dikkate alınmayarak kamuya istihdamlarda vatandaşlar arasında fırsat eşitliği yürütme eliyle ihlal edilmektedir.

Çünkü GKK'nın işci istihdamları dışında değil sınav münhal bile ilan edilmeden İŞCİ STATÜSÜNDE İSTİHDAMLAR YAPILMAKTADIR.

Ülkemizde kamu çalışanlarının tabi olduğu emeklilik yasaları 01.01.2008 öncesi memurlar için (Kadrolu memur, öğretmen, sağlık çalışanları) 26/77 sayılı emeklilik yasası, kamu işcilerinin tabi oldukları emeklilik yasası ise kamu dışında özelde çalışanlarında tabi olduğu 16/1976 sayılı Sosyal Sigortalar emeklilik yasasıdır.

Kamu çalışanı memurlar ve işciler arasında emeklilikte alınan menfaatler açısından 01.01.2008 öncesi kendi içinde bir denge vardı. Bu denge memur statüsünde olanların emekli maaşları daha yüksek olurken işci statüsünde olanların ise emekli olduklarında maaşları daha düşük olmakla birlikte her bir hizmet yılına karşılık 1 brüt maaş kıdem tazminatına ek olarak ihtiyat sandığı  (%5 işveren + %5 çalışan) birikimini almaktaydılar. Yani bir kesim emekli maaşı diğer kesim ise çalışma hayatı bitip emekli olduğunda aldığı ikramiyeler açısından daha iyi durumdaydı.

01.01.2008 tarihi itibariyle kamu/özel fark etmeksizin yürürlüğe giren SOSYAL GÜVENLİK YASASIYLA kamu ve özelde çalışanların emeklilikte alacakları emekli maaşları arasında denklik sağlandı. (Tüm çalışma hayatı boyunca almış olduğu prime esas kazancı üzerinden yapılan hesaplamalarla) Ancak bu yasayla kamu çalışanı olan memurlar (Öğretmen, sağlık çalışanı, mühendis maliye memuru vd)  toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işciler arasında derin farklılıklar ortaya çıkmıştır.

Yazı içerisinde İŞCİ statüsünde yapılan istihdamların fırsat eşitliği yaratılmadan yani münhal ilan edilip yarışma sınavları yapılmadan yapılması kamunun verimliliğine yani kamunun topluma verdiği hizmetlerde kalite sorununa neden olduğunu vurguladık.

ANCAK MEVCUT İŞCİ İSTİHDAMLARININ KAMU MALİYESİNE GETİRDİĞİ ÇOK CİDDİ MALİ YÜKÜ DE GÖZARDI ETMEMELİYİZ.

Daha net sayısallaştırılmış bir şekilde ifade etmek gerekirse, kamuda 01.01.2008 sonrası İŞCİ STATÜSÜ dışında istihdam edilmiş tüm asıl ve sürekli kadrolarda yani münhal ve yarışma sınavları sonrası istihdam edilmiş memur, öğretmen, kadrolu/sözleşmeli sağlık çalışanları emekliliklerinde ikramiye olarak sadece ihtiyat sandığı birikimlerini (%4 İşveren + %4 çalışan) almaktadır. İşci statüsünde istihdam edilenler ise istihdam tarihine bakılmaksızın (Mahkeme kararı var) her hizmet yılına karşılık 1 Brüt maaş kıdem tazminatı ve ihtiyat sandığı birikimlerini (%5 İşveren + %5 çalışan) almaktadır.

Bu çerçevede doktor dışındaki kadroların yani memur ve işcilerin 22 yaşında (18 yaş sonrası 4 yıl eğitim)kamuda işe başladığı doktorların 24 yaşında (18 yaş sonrası 6 yıl eğitim) kamuda istihdam edildiği ve mecburi emekli yaşına (61 yaştan gün alma) kadar hiç terfi almadığı enflasyonun sıfır yani maaş artışı olmadığı bu süre içerisinde sadece barem içi artış alındığı varsayımıyla emeklikte alınacak maddi tutar statülerine göre Temmuz 2025 47/2010 baremleri çerçevesinde,

İŞCİ: İHTİYAT SANDIĞI: 5.015.044 TL KIDEM TAZMİNATI: 5.569.585 TL

OLMAK ÜZERE TOPLAMDA: 10.584.630 TL

MEMUR (lise Hizmet Sınıfı): İHTİYAT SANDIĞI: 4.569.378 TL KIDEM TAZMİNATI YOK.

MEMUR/ÖĞRETMEN/SAĞLIK ÇALIŞANI (Üniversite Hizmet Sınıfı): İHTİYAT SANDIĞI: 5.573.261 TL KIDEM TAZMİNATI YOK.

DOKTOR (Kadrolu/sözleşmeli): İHTİYAT SANDIĞI: 7.586.998TL KIDEM TAZMİNATI YOK.

Bu rakamlara bakıldığı zaman kanaatimce kamuda liyakat ve eğitimin bence önemi yoktur. Oysa ister kamu olsun ister özel bir işletme olsun eğer verim almak isterseniz liyakat ve eğitim ön planda tutulmalıdır. Bunu sağlamak içinde mutlak surette şeffaf münhal ve sınavlar sonrasında bu istihdamların yapılması elzemdir.

Nihayetinde kazanılan maddi menfaatlerde bu liyakat ve eğitime göre olmalıdır. Oysa hali hazırda mevcut mevzuata göre aylık maaşlar açısından bu fark gözetilmiş olmakla birlikte emeklilikte alınacak birikimler arasında 2 kata varan farklılıklar vardır. Bu farkta ne yazık ki münhalsiz, sınavsız eğitim seviyesi daha düşük olan kesim lehinedir. Her türlü emeğin bir değeri vardır. Bu değer İŞCİ statüsünde verilen emekler içinde geçerlidir. Ancak ne yazık ki kamuda İŞCİ STATÜSÜNDE ÇALIŞANLARIN büyük çoğunluğu memur görevleri yapmanın yanında münhalsiz/sınavsız istihdam edilmiştir.

Kısacası tabiri caizse büyük çoğunluğu memur yani masa başı görevlerde bulunan İŞCİ STATÜSÜNDE yasal boşluklardan yararlanılarak, anayasal maddeler dikkate alınmadan yapılan arka kapı istihdamları kamunun verimliliğini olumsuz anlamda etkilemenin yanında,

KAMU MALİYESİNE DE İLERİYE DÖNÜK ÇOK BÜYÜK MALİ MÜKELLEFİYETLER YÜKLEMEKTEDİR.

Yapılması gereken kamuya memur istihdamlarında olduğu gibi Sağlık Çalışanları Yasası kapsamında olup uzman doktorlar (Sonsuz olmama bilahare kadro olma koşuluyla sözleşmeli olabilir) hariç İŞCİ istihdamlarında da mutlak surette münhal ve yarışma sınavı olmalıdır. Kamunun verimliliği ve kamu çalışanları arasında iç huzur, maddi farklılıkların önüne geçilmesi için bu bir gerekliliktir.