İtibara büyük abdest!

Serhat İncirli

Külliye Meclisi’nde geçtiğimiz Salı günü CTP Milletvekili Sami Özuslu da Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars da, elini kolunu sallayarak ülkeye insan vurmaya gelenleri eleştirdi…

UBP Milletvekili Hakan Dinçyürek çok kızdı!

Dinçyürek dedi ki, “… devletin itibarını da cart da curt da fart da furt da!”

-*-*-

Ülkeye tetikçi geliyor; Özuslu ve Baybars “brüyooo” diyor; Dinçyürek, “… itibar”dan söz ediyor!

-*-*-

Neyin itibarı?

Hangi itibar?

-*-*-

Sevgili Hakan Dinçyürek, emlak sektörünü batırdığınız yasanın itibarı mı?

Çıkmaza soktuğunuz Kıbrıs sorununun itibarı mı?

-*-*-

Merkez Bankası bina ihalesi iptal edildi; şimdi Türkiye’de ihaleye çıkılacak!

Sence bu mudur devletinin itibarı?

-*-*-

Bitirilemeyen Girne Hastanesi itibarı mı?

Başlayamayan Güzelyurt Hastanesi yarım inşaatının itibarı mı?

Olmayan ilaçların itibarı mı?

-*-*-

Münhal oyunları mı?

Baş örtüsü dalkavukluğunuz mu?

Eğitimde ülkenin geldiği nokta mı?

-*-*-

Narenciyeyi batırışınız, ülkeye Avrupa’dan sayılı turist dahi getirememeniz mi?

-*-*-

İntihar eden seks endüstrisi kölesi kadınlar mı itibarınız?

-*-*-

Yoksa, “alkol aldın, ceza” diye halktan para toplayıp maaş ödemeyi başarı sayan hükümet mi itibar?

-*-*-

Emlakçılardan, inşaat sektöründen kestiğiniz ve Taşınmaz Mal Komisyonu’na vermeniz gereken milyonlarca lirayı da maaşlara yatırdınız!

Bu mu bahsettiğin itibar?

-*-*-

Boş ver tetikçi cennetine dönüşmemizi; hırsızlar, kaçaklar, haaa hepsinden acısı, insan kaçakçılığı mı itibar?

-*-*-

Dipkarpaz – Apostolos Andreas yoluna asfalt dökmek mi itibar?

Siddin seneden fazladır sıfır mıydı itibar yani?

-*-*-

Rum ya da Ermeni insanlara ait çalıntı veya ganimet toprak üzerine külliyeden meclis ve saray yapmak mı itibar?

-*-*-

Yapma Hakan doktor!

Etme Hakan doktor!

Al Özdemir doktoru, dön hastanene lütfen!

En azından çok iyi bildiğiniz ve saygı duyduğumuz; hatta itibarlı olduğunuz işi yapın!

Batırdınız!

-*-*-

Devletin itibarıymış!

Sahte diplomalar mı itibar?

"Sahte diploma aldım" diyen vekilin dokunulmazlığını kaldıramamak mı itibar?

-*-*-

Türkiye’nin buraya gönderdiği ve bu toplumun yaşam şeklini kıskanan iki bilemedin üç dilbandi, “Alafranga tuvalette büyük abdest yasaklandı” dese; korkudan, tümünüz s.çamayacaksınız be doktor!

Bu mu itibar?


Hiç konuşmadığımız önemli bir mesele: Schengen!

Rum basınında dün sabah bir haber dikkatimi çekti…

Aslında geçenlerde de Avrupa Parlamentosu Başkanı Metsola’nın Kıbrıs ziyaretinde aynı mesele yine konuşmaların gündemindeydi…

-*-*-

Nedir bu mesele?

Bu mesele, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 2026’dan itibaren – yani 1 Ocak 2026 itibarı ile “Schengen Bölgesi’ne katılması” olayından ibarettir!

-*-*-

Çok önemli bir tartışma konusu…

Ve çok ciddi şekilde “açıklığa kavuşturulması gereken” bir sıkıntı!

-*-*-

Peki neden?

-*-*-

Rum Yönetimi Adalet ve Kamu Düzeni eski bakanlarından, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Anna Kukkidu Prokopiu bu konuya dikkat çekiyor ve özetle diyor ki, “… Kıbrıs Cumhuriyeti  Schengen bölgesine katılırsa, KKTC ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasındaki geçiş noktaları, sınır kapısına dönüşecek!”

-*-*-

Bu ne demektir?

Aslında bu, Kuzey Kıbrıs’ın AB dışına atılması gibi de algılanabilir ki “ayrı devletçi” Ersin Tatar’ın ekmeğine bal sürülmüş olur; bunun da ötesinde geçişler daha da zorlaşır; pasaport kontrolü şart olur…

-*-*-

Hatta Schengen Vizesi alan örneğin her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı da özel bir şerh uygulaması yoksa bu sınır kapılarından geçiş yapabilir…

-*-*-

Prokopiou diyor ki; "Schengen’e girersek Yeşil Hat, Rumların onayı/imzası ile AB’nin dış sınırı haline gelir”…

-*-*-

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in, Güney Kıbrıs’ın 2026’dan itibaren Schengen bölgesine dahil olacağı açıklamasının ardından eski Dışişleri Bakanı ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Anna Kukkidu Prokopiu, Schengen’le ilgili sorunun teknik değil, Yeşil Hat dolayısıyla siyasi olduğuna dikkat çekiyor…

-*-*-

Alithia gazetesinin haberine göre, Alpha TV’de bir programa katılan Prokopiu, “Schengen, bölünmüş devlet için mümkün değil” diyor…

-*-*-

Prokopiu, İrlanda’nın AB ve Euro bölgesi üyesi olmakla birlikte Kuzey ve Güney kesimleri arasında katı bir sınır çekmemek için Schengen’e girmemeyi tercih ettiğini de hatırlatıyor…  

-*-*-

“Biz, barikatlarda ne olacağına, kontrolü kimin, hangi mekanizmayla, hangi toprak tanımasıyla yapacağına ve hangi hukuki ve siyasi emrivakiler yaratacağına netlik kazandırmadan Schengen bölgesine katılmaya istekli olduğumuzu söylüyoruz” diyen Prokopiu, Avrupa komitelerinde “Yeşil Hat nedir, dış sınır mı? Sorularının gündeme getirildiğine de işaret ediyor…  

-*-*-

Bu arada bir hatırlatma yapalım… İrlanda Cumhuriyeti Schengen Bölgesi'ne dahil değildir… Bunun temel nedeni, Birleşik Krallık ile ortak seyahat alanına sahip olması ve Kuzey İrlanda ile açık sınır politikasını korumak istemesidir…

-*-*-

Serbest İrlanda veya İrlanda Cumhuriyeti, “Birleşik Krallık toprağı” olsa bile Kuzey İrlandalı insanların kendi topraklarına geçişlerinde pasaport kullanmalarını engellemek ve bir anlamda “onlar benim vatandaşımdır” demek için Schengen’e üye olmuyor…

-*-*-

Kısacası Schengen vizesiyle Kuzey İrlanda'ya veya İrlanda Cumhuriyeti'ne giriş yapılamaz…

İngiliz vatandaşı olmayıp Kuzey İrlanda'ya seyahat etmek isteyenler, Birleşik Krallık vizesi almak zorundadır…

AB vatandaşları, İrlanda Cumhuriyeti'ne rahatça girebilir… Diğerleri – mesela TC vatandaşları, İrlanda vizesi almazsa ülkeye giremez…


Dünya bir büyük devrimcisini daha yitirdi… "Pepe" Mujica ya da tam adıyla José Alberto Mujica Cordano 13 Mayıs'ta, 89 yaşında hayatını kaybetti… Eski bir gerilla lideriydi… Uruguay'ı 2010-2015 yılları arasında yöneten başkanıydı… Son derece mütevazı yaşam tarzı nedeniyle "dünyanın en yoksul başkanı" olarak biliniyordu. Tüketim çılgınlığına karşıydı…  Başkanlığı döneminde, Uruguay’ı esrarın eğlence amaçlı kullanımını yasallaştıran ilk ülke olmasını sağlamıştı… Saygıyla