İsrail’in Gazze’deki pozisyonu ile  bizim Kuzey Kıbrıs’taki pozisyonumuz!

Serhat İncirli

KKTC’ye ambargo uygulanıyor mu?
Sanmıyorum!
Çünkü kimse tanımıyor ki ambargo uygulasın!
Kaldı ki, başaran iş insanı ya da yatırımcı, Dünya’nın dört bir yanı ile işbirliği ya da iş yapabiliyor!

-*-*-

KKTC izole edildi mi?
KKTC’yi bizzat kendi yöneticileri Dünya’dan izole etti!
Tabii arada Kıbrıs Türk toplumu da “Kıbrıslı deyişle” gaynamış oldu!

-*-*-

Mevcut durumdan yani bazılarının statüko dediği yapıdan memnun olanlar, sadece yalan ve propaganda ile maçı idare ediyorlar!

-*-*-

Yok ayrı devlet, yok tanınacağız, ahan da dün tanındıydık, yok Türki devletler derken; her alanda ve her anlamda başarısızız!

-*-*-

Bizi tanıma ihtimali en yüksek olan Türkiler, gidip Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıyor, anlaşma da imzalıyor ve asla ayrılıkçı devleti yani KKTC’yi tanımayacaklarını taahhüt ediyor; bizimkiler, inatla ve ısrarla, kendini aldatan eşini istemeye devam eden “affedersiniz” “gavat” misali, bir yağcılık, pir yalakalık, devam!
Ayıp da yok, utanma da!

-*-*-

Neyse!
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze konusunda veya Filistin sorunu ile ilgili olarak en azından sözünü esirgemiyor!
Bu konuda yiğidi öldüreceksin ama hakkını yemeyeceksin!

-*-*-

Dil gücü olarak, Allah ne verdiyse İsrail’e gönderiyor ama o kadar!
Öteki Müslüman devletler de ancak dil gücü ile İsrail’e tepki verebiliyor!
“Pazu gücü” Amerika denen saldırganlık imparatorluğu nedeniyle asla piyasaya sürülemiyor!

-*-*-

Haaaa, Amerika olmasa, İsrail bu kadar saldırgan ve bu kadar güçlü olamaz!
Amerika olmasaydı, belki de İran, İsrail’in işini bitirirdi veya İsrail, asla Gazze’deki soykırıma başlayamazdı, İran’a saldırmak ise aklının dahi ucundan geçemezdi!

-*-*-

Bu Dünya’da, gerçekler, hayaller ve bir de yalanlar söz konusudur!
Gerçek olan, İsrail’in, Amerikan desteği ile birlikte Orta Doğu’da terör estirmesi; Gazze’de resmen soykırım yapması ve etraftaki horozların sadece ötebilmesidir!

-*-*-

Hayal olan, Amerika’nın, İsrail’e verdiği desteği çekmesidir!

-*-*-

Propaganda ise, bazı gerçeklerin, “yokmuş gibi” yapılmasıdır!

-*-*-

En çok propaganda yapan da İsrail’den sonra “bizimkiler”dir!
İsrail, işgal ettiği Filistin topraklarına yerleştirdiği Yahudiler için, “2 bin yıldır bize vaat edilmiş topraklar” gibi bir geri zekalı yalanını yutturmaya çalışmaktadır!

-*-*-

Orası Filistinlilere aittir…
Hazret İbrahim’in soyundan gelenlere yüzlerce yıl önce vaat edilmiş olabilir ama Bor’un Pazarı çoktan geçmiştir!
Sen Yahudi kökenlisin, Ukrayna’dan, Arjantin’den çıkıp geleceksin, insanları evlerinden kovacaksın ve “burası bana 2 bin sene önce vaat edilmişti” diyeceksin!
Ve Dünya da sana “ok, tamam” diyecek?
Yok öyle bir delilik!

-*-*-

Ama ilginçtir, kimse sesini çıkarmıyor!
Erdoğan ve birkaç Müslüman lider, “olmaz böyle şey” diyor; Avrupa’da Amerika’da milyonlarca insan, sanatçı falan da tepki veriyor ama “icraatta” İsrail ve Amerika Gazze’deki soykırımı da sürdürüyor, Filistin topraklarında işgali de!

-*-*-

Mülkiyet ve toprak, Kıbrıs’ta da uyuşmazlığın veya Kıbrıs sorununun en temel sıkıntılarından biri!
Bu sorun veya sıkıntıda, “bizim pozisyon” ile “İsrail’in pozisyonu” arasında çok büyük benzerlikler var!

-*-*-

İsrail Dışişleri Bakanı da geçenlerde Erdoğan’ı, bu konudan veya bu açıktan yakaladı ve vurmayı denedi!
Tabii ki Allah’a şükür Ersin Bey ve Ünal abim devreye girdi, birer açıklama ile İsrailli bakanın yerin yedi kat dibindeki sığınağına girmesini sağladılar!

-*-*-

Yok öyle bir şey!

-*-*-

İsrail, Hamas’ı bahane ediyor, “Hazreti İbrahim vaat etmişti”lerle Dünya’yı kandırıyor, toprakları işgal ediyor!
Ne yazık ki Türkiye’nin Kıbrıs’taki durumu, çok da farklı değildir!

-*-*-

Aradaki tek fark; Kıbrıs’taki sorunun daha çözülebilir olması ve şu anda Türkiye’nin, İsrail kadar tepki görmemesidir!

-*-*-

Sebebi ne olursa olsun, kimsenin mülküne, vaat edildiydi veya kılıçla aldıydık falan diyerek el koyamazsınız!

-*-*-

Ne mi yapmak lazım?
Oturup konuşmak, müzakere etmek tabii ki!

-*-*-

Peki neden oturmuyoruz?
Neden masadan kaçıyoruz?
Neden “haklıysak”, AB’nin temsilcisine bu haklılığımızı açık açık söylemekten bile abidik gubidik gerekçelerle kaçıyoruz!

-*-*-

Efendim, AB’nin Temsilcisi bizden habersiz o göreve getirilmiş!
Bizim de onay vermemiz gerekirmiş!

-*-*-

O pasaportu alıp cebine koyarken bunu düşünecektin kardeşim!

-*-*-

Kendinize ve KKTC adını koyduğunuz hırsızlık sistemine çok güveniyorsanız, buyurun, o cebinizdeki Kıbrıs Cumhuriyeti Pasaportu’nu iade edin!
Atın Nikos Hristodulidis’in yüzüne!
“Al, münasip bir yerine koy!” diye de bağırın!

-*-*-

Değilse, yapamıyorsanız, ki yapamıyorsunuz, açıkça bellidir, o zaman boş yere kendi kendinizi de ahalimizi de kandırmayın!
Çünkü, o sıra var ya o sıra; bir gün o sıra size de gelecek!

-*-*-

Masaya oturun!
Kıbrıs sorunu çözülmelidir!
Çözülmediği müddetçe, bizden başka kaybeden de olmayacaktır!


Allah bizi yangınlardan, Ali Baba 
ve 40 devlet büyüğünden korusun!

Türkiye yine yanıyor!
Yangınlar söndürülemiyor!

-*-*-

En acısı, “yangınlar kasten çıkarılıyor” iddiası!

-*-*-

İnsan, rant için ülkesini yakar mı?
Yakabiliyor herhalde, bilemem!

-*-*-

Ve KKTC!
Ergenekon ile Serdarlı’da yangın çıkmış!
Ağaçlar yanmış!
İçim yandı!

-*-*-

Geçenlerde bisikletle KKTC’den Güney Lefkoşa’ya geçtim!
KKTC’de tek bir ağaç gölgesi yok!
Güneşin altında, hava sıcaklığı 40 derece!
Bisiklet de bende eridik!

-*-*-

Güney’de, Millet Bahçesi’ndeki bisiklet yoluna girdim!
Serin!
Bir yanda parkın içinde fıskiyeler su fışkırtıyor, öte yanda dev ağaçların gölgesinde keyifle bisikletinizi sürebiliyorsunuz!

-*-*-

Telefona baktım, “hava sıcaklığı 29 derece!”

-*-*-

Neyse!
Son zamanlarda Lefkoşa’dan Yeşilırmak’a gittiniz mi?

-*-*-

Yol boyu on binlerce akasya kurudu!

-*-*-

Doğancı’nın Batı tarafındaki çam ormanı tamamen kurudu!

-*-*-

Yedidalga – Yeşilırmak arasında yüzlerce akasya ve çam ağacı da mefta!

-*-*-

Çok ciddi kuraklık var!
Güzelyurt’ta su yok!
Ama bizimkiler, Güzelyurt’tan Orta Mesarya’ya dev borular döşüyor; su taşıyacak!
Ne iş?

-*-*-

Yüce Allah’ım!
Hem biz, hem ağaçlarımızı bu devlet büyüklerinden koru!
Ali Baba ve 40 Devlet Büyüğü yani!!!

Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, 2026 yılının Nisan ayında Kıbrıs'ın güneyinde yapılması planlanan Avrupa Birliği'nin bölgesel zirvesine TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da davet edeceklerini açıkladı… Bahis şirketlerine çağrı yapıyorum; “gelir mi gelmez mi”? Bahisleri görelim! Ben “gelmez” diyorum!