İnsan köpeği ısırırsa

Cenk Mutluyakalı

 

Tam da ‘gazeteciliğin’ kaba tanımı gibi…
- Köpek insanı ısırırsa önemli haber değildir.
- İnsan köpeği ısırırsa, manşet !..

***

Akaryakıta zam geldiğinde, ön sayfalarda boy boy!..
Ciddi indirim olunca, birkaç satır…
- “Az bile!”

***

Hep şikayet edilir ya, “Medya karamsarlık yayıyor” diye.
Aslında “genetiği şifreleri” adeta böyle oluşmuştur medyanın.
“Olması gereken”in ilginçliği yoktur.
Gazetecilik muhalif bir ruhtur.

***

“Halkla İlişkiler ve Propaganda” çağında gazetelerden, televizyonlardan beklenti değişti iyice:
“Reklamımızı yap, fotoğrafımızı bas, propagandamızı yay, sev bizi..”


***

İş medyadan açılmışken!..
İnsan kimi zaman diyor ki, “Niye canımızı yiyoruz biz!..”
Her zaman değil, kimin zaman...
Hani geçen sürmanşetten verdik, bir köyümüzde, yurttaşın yolunu “silahlı askerler kesti” diye!.
Herhangi bir Avrupa ülkesinde yaşansaydı bu, neler olurdu, merak ediyorum.
‘Demokratik’ yönetildiği iddiasındaki bir devlet var.
Başbakan var.
Cumhurbaşkanı var.
Hükümet var.
Bakanlıklar var.
Tek bir yetkili, tek kelam laf etmez mi?

***

Şimdi soruyorum size, Pile’de ya da Alayköy’de…
Veya Ledra’da, Kermiya’da, Bostancı’da…
Herhangi bir yurttaşımızı, Kıbrıslı Rum ‘silahlı askerler karşılasa’ ve “kimliğini sorsa” sadece!..
Ne olurdu ?!..

***


Nasıl bu kadar ‘sıradanlaştı’ militarizm, böylesine içselleştirdik, bu kadar duyarsızlaştık acaba?

***


Asker ‘yurttaşa’ silah çekerse önemsiz bir haber, galiba!..