Sol sadece seçime girerken mi birleşmeli?
Hayır, sol, içinde olduğumuz ahval ve şerait gereği, zaten çoktan birleşmiş olmalıydı.
-*-*-
Ve eğer seçime tek bir listeyle girilecekse, bu liste aylar öncesinden “ismiyle birlikte” belirlenmiş olmalıydı.
Şimdi seçime birkaç hafta kala, “sol birleşmedi, hepsi egosuna yenik düştü” diyerek “eh o zaman biz de sizi boykot ediyoruz” demek bana doğru gelmiyor.
-*-*-
Çünkü şu anda solun yeni bir isim altında birleşme şansı olmadığı gibi, CTP veya TDP’yi “birleşmeliydiniz” diye zorlamak yasal olarak mümkün değildir.
-*-*-
Neden mi?
Seçim ve Halkoylaması Yasası, “… Siyasal partiler ortak liste halinde aday gösteremezler. Adaylıklarını bağımsız olarak koyan kişiler de ortak liste yapamazlar” demektedir.
-*-*-
Dün de yazdık, gerek pandemi gerekse ekonomi; şu anda Dünya’nın hangi kurumuna, hangi ülkesine, hangi başkentine giderseniz gidin, “Kıbrıs” genelinde ya da “Kuzey Kıbrıs” özelinde bir “işgal” sorunu olduğu konusuyla ilgilenmez.
Yani boykot oranı yüksek olsa bile, bunun istenilen “uluslararası baskı elde etme” sonucunu yaratma şansı düşüktür.
-*-*-
Boykottan vazgeçin.
Sandığa gidin; boykota sizi zorlayan parti ya da partiler dışında bir seçeneğe oy atın…
Sandığa gidin; karma oy tercihinizi kullanın, eminim sizin gibi düşünen ama aday olanlar bulacaksınız.
İlla ki “soldan” olmasına bile gerek yok.
Temiz, hesap verebilir, adı pisliğe bulaşmamış çok aday olduğundan eminim.
-*-*-
Haaa “İngiliz usulü” de yapabilirsiniz; merkez ve sol tarafı bir partiye, merkez ve sağ tarafı öteki partiye olmadı; bunlar dışında kalan ötekilere…
Haliyle boykotçusunuz ve terazide tarttığınızda “merkezin sağ tarafı” daha biatçı, daha itaatçı, daha işbirlikçiyse; merkezin soluna şans tanımak sıkıntı yaratmamalı…
-*-*-
Ayrıca eleştirdiğim konuda kişisel hata yapmış ve özeleştirisini de iyice yutmuş bir seçmen kardeşiniz olarak diyorum ki; Türkiye’yi yöneten grubun “seni istemiyoruz” diye açık açık adını verdiği ama buna rağmen hala inat ve ısrarla biat ve itaat noktasında sersemlemiş UBP’yi “tumba” ettirmenin yolu boykot değildir.
Boykot, tumba etme olasılığı bulunan UBP’yi düz yola çıkarır ve şikayetçi olduklarınızı buralara daha kral yapar!
Kimsenin de zerre kadar umurunda olmaz!
-*-*-
Boykot bir haktır.
En demokratik hakların başında gelir.
En ciddi siyasi tokat şekillerinden de biridir.
Ve KKTC adı verilmiş sahteliğe ciddi ders verebilir ama şartlar gerçekten uygun değildir.
-*-*-
Tekrar etmek gibi olacak ancak yüzde 90 boykotçumuz olsa; yüzde 10’luk “ilahi yarabbi şükür, demokratik seçimimizi de yaptık” diyecek bir kitlemiz mevcuttur…
Bunun da ötesinde, hiçbir şey yokmuş gibi davranacak ve bu seçim sonucunu alkışlayacak bir Türkiye Hükümdarlığı söz konusudur!
Ve hepsinden acısı; bu sonucu Dünya’ya aktaracak ne lobicilik örgütlerimiz ne de örgütlü birlikteliğimiz vardır.
-*-*-
Efendim, “CTP ve TDP de statükocudur diye” düşünüyorsanız; HP’ye şans vermeyi düşünmüyorsanız; YDP zaten imkansızsa; yasal olarak bir parti ya da tek liste yaratma şansınız kalmadı ancak YKP, BKP, Bağımsızlık Yolu, Sol Hareket veya TKP adı altında seçime girmek için hala birkaç günlük şansınız bulunmaktadır.
Bir adet şiir!
Ekmeğe zam yapıldı.
Kıb – Tek battı.
Bizimkiler batırdı.
Covid – 19 mahkemeleri tıkadı.
21 yaşındaki bir kadın trafik kazasına yaşamını yitirdi.
Yağmur yağdı, elektrikler kesildi.
Hastane personeline saldırıldı.
Küçük çocuğa cinsel organını gösteren kişinin cezası artırıldı.
Hastane projeleri tamamlanmayacak.
Faiz bey, Fuat bey ile küs olmadıklarını açıkladı.
Güzelyurtlu narenciyeci, narenciyeyi ne yapacağını bilmiyor.
Omicron bu ülkeye gelirse, ne olacak, kimse çözemiyor.
Aşılama ne aşamada? Nüfusu tam bilen yok!
Yolcu sayısı azaldı.
Turist sayısı sıfırlandı.
Fırtına kırdı geçirdi.
Akaryakıt da zamlanmıştı.
Bir değişiklik olsun, gidip görürdük, Trodos’a kar yağdı ama oralar artık çok pahalı.
Gazete başlıklarından biri “büyük kriz kapıda” şeklindeydi.
Solcular birlik olamadı.
Boykotçular kızdı.
Bu arada Kıbrıs Zafere Doğru dizisi fiyaskoyla bitiriliyormuş!
Erdoğan konuşmayı sürdürüyor; döviz vuruyor.
Erdoğan, “bu da bizi teğet geçecek” dedi.
Oysa bizi çoktan delip geçti!
Bu şiir burada bitti!
Bu da şiir mi?
Cumhurbaşkanının açıklamaları gerçekten açıklamaysa; evet şiirdir!
Bol sallamalı, ama KKTC’yi tanıtma maksatlı, üst kalite, serbest vezin!
Seçin beni uçurayım sizi… 2021’de her türlü söz verildi, hiç biri tutulmadı. Sonunda Erdoğan konuştukça, döviz fırladı ve hepimiz yeni bir yıla tamamen batmış olarak giriyoruz. Biliyor musunuz 2021’de ne KKTC tanındı, ne de tanıtmak için biri girişimde bulundu. Ne turist eldi, ne söz verildiği gibi yeni hastanemiz oldu, ne yollarımız bitirildi. Ama bir yığın yalan ortaya atıldı. Onlarca yalan söylendi. Hala da söyleniyor. Sadece yeniden seçilmek uğruna. Ben de adayım… Seçilirsem, TC Büyükelçiliği ve TC Cumhurbaşkanı Yardımcılığı’nın yardımları ile ülkedeki trafik sorununu çözme sözü veriyorum. Nasıl mı? Fotoğraftaki gibi… Söz… Hem vallahi, hem billahi! Rumlar da çatlasın! (Not: Yalandan ölen olmamıştır.)