İnadı bırakalım

Cenk Mutluyakalı

Bir futbol yazısı gündeme aldım bugün!

İlgi duymayan affetsin şimdiden...

***

Ülkemizde futbol -pek çok başka alan gibi - dünyaya kapalı toplumsal hallerimizden ötürü “evrensel biçimlerin” dışındadır.

Ne amatördür, ne profesyonel!

Yine de değerlerimizi yaşatan ender alanlardan biridir.

Epeyce yozlaşsa da en önemli sosyal buluşma noktamızdır.

***

Parayı ya “bulanın” ya da “verenin” yöneticilik yaptığı, kulüplerin kimi grupların adeta “varlık sebebi”ne dönüştüğü, pek çok insanın kendine “statü alanı” yarattığı bir düzen ortaya çıkmıştır.

Elbette futbola gönül verenlerin emeği, sevgisi, bağlılığı inkâr edilemez.

Bu toplumu birbirine kenetleyen “tutkal” onların alın terindedir.

***

Altyapı içler acısıdır!

Politik plansızlıkla “her köye bir çim saha” peşine düşen oy avcıları, örneğin çayır çimenin yanı sıra “soyunma odası”na ihtiyaç olduğunu unutmuştur!

Ayıptır söylemesi antrenmanlarda “işeyecek” yer yoktur.

Çoğu takım için antrenman yapacak saha bulmak bile mucizedir.
Teknoloji mi dediniz?
Hiç giremeyelim.

***

Şimdi bunları niye yazdım?

Salgın döneminde dünyanın yanıt aradığı en popüler soru şu oldu: Futbol nasıl devam edecek?

Üstelik bu tartışmamın odağındaki ülkelerin çoğu “uluslararası futbol organizasyonu” yardımlarına da açıktır. Ciddi “yayın hakkı” gelirleri vardır. Hemen hepsi dünya pazarında birer oyuncudur ayrıca “sağlık protokollerini” uygulayacak altyapıya sahiptir.
 

***

Sonuç olarak!

Ada yarısında sahip olduğumuz “alt” ve “üst” yapı, futbol ekonomisi ve gerçekler salgın şartları anlamında “normalleşmek” için tehlikelidir.

Derim ki, bu krizi bir fırsata çevirelim;

1- Bu sezonu unutalım.

2- En üst ligde Mağusa Türk Gücü şampiyonluğu hak etti, kupasını verelim.

3- Küme düşmeyi bu sezon kaldıralım.

4- Yeni sezon için bir üst lige çıkacak takımlara, güncel puanları da gözeterek ‘final maçları’ oynatalım.

5- Futbolun kaynaklarını ‘yutan’ yabancı oyuncu hakkını 3 yıl donduralım.

6- Altyapıya yönelelim, 3 yıl boyunca ‘amatör’ futbolcularımız için bir ‘harçlık’ belirleyelim ve bunun dışında ödeme yapmayalım.

Ve tüm bunları şu çözüm için kullanalım:

“Altyapımızı geliştirelim!”

Futbol liglerimizde kullanılacak her bir stat ve antrenman sahasının kriterlerini tek tek yazalım; soyunma odasından duşuna, tuvaletinden çeşmesine, tribününden zemine modern koşullar yaratalım.

Stat, saha, kulüp, finans, yönetim şartlarını belirleyelim ve buna ulaşamayan kulüpleri 3 yıl sonra liglerin dışına alalım.
Yeni sezonu da ‘şartlara göre’ ekimde başlatalım.

***

İnadı bırakalım.
Dünya bizi içine almasa da biz dünyayı içimize alalım.