İki Yıldönümü

Erdinç Gündüz

21 Aralık 1963- Bir dönüm noktası

21 Aralık 1963... Kıbrıs tarihinde bir dönüm noktası... 

21 Aralık 1963, sadece adanın her yerinde silahlı çatışmaların, ölümlerin, yaralanmaların, katliamların başladığı gün değil. Aynı zamanda iki toplum arasında  ‘Kopma’nın başladığı  tarihtir.... Belki de, ENOSİS hülyasının çökme sürecinin başladığı,  ‘Taksim’e ilk adımın atıldığı tarihtir.....

***

Her şey Lefkoşa’da başlamıştı.  Her iki tarafta da sinirler gergindi.  Gerginliğin bu noktaya varacağını düşünen azdı  ama böyle olması için planlarını inceden inceye yapanlar da vardı.   Ve sonunda, bir bahane bulundu.  Perde gerisindekiler, kıvılcımı ateşe dönüştürmeyi başarmışlardı.

Orada burada, kimler tarafından konduğu belli olmayan  (!) bombalar patladı önce.  Ardından,  gün geçtikçe artan bir dozda, karşılıklı, hiddetli ve şiddetli açıklamalar geldi.  Ortam gerildikçe gerildi. Sonra,  -uzun bir polis takibinden sonra olduğunu sonradan öğrendiğimiz-  Tahdagala olayı meydana geldi ve  silahlar ateşlendi.

21 Aralık 1963 gecesi, Lefkoşa üzerinde  aniden  her tarafta başladı  silahlar patlamaya.  Hiç alışılmamış seslerdi bunlar.  Av tüfekleri yanı sıra, makineli tüfekler, hatta bomba sesleri sarmıştı Lefkoşa semalarını. Belli ki bir süredir hazırlananlar vardı buna. Yıllardır gizlice devam eden  ‘silah ithali (!)’  sonrasında, saklanan silahlar, saklandıkları yerlerden çıkarılmış, ‘görevlilerin’ ellerine verilmişti.  Hatta ve hatta, önceden planlandığı çok net olan bazı noktalarda mevzilenmeler bile olmuştu.

***

21 Aralık gecesinden başlayarak, ‘O’  Lefkoşa, artık bildiğimiz Lefkoşa değildi.  Geriye dönüşü mümkün olmayan ve olmayacak olan ‘bölünme’  gerçekleşmişti. Ve, Lefkoşa’da başlayan ‘bölünme’ Kıbrıs’ın her tarafına yayılacaktı. Aynı, silahlı çarpışmalar gibi....

Ve Bayrak Radyosu

21 Aralık gecesi başlayan çarpışmalar  devam ederken gerçekleşti Bayrak Radyosu’nun kuruluşu.  25 Aralık günü yapıldı ilk yayın. Ve  25 Aralık 1963 de tarihimize  “Bayrak Radyosu’nun Kuruluş Tarihi’ olarak geçti.

Aslında,  ‘o günler’in bir gün geleceğini görenler,  ‘gizli’ bir radyo kurulması için çok daha önceden adımlar atmışlar planlar yapmışlar ama projeyi gerçekleştirememişlerdi. Olaylar patlak verince apar topar oldu her şey.

***

BRT’miz,  önümüzdeki  Çarşamba günü,  bir yaşına daha giriyor.  Daha nice yıllar dilerim...

Geleneksel bir resepsiyon olacak gene. Siyasilerimiz de orada olacak. Söz alanlar övgüler yağdıracaklar. Yağdıracaklar da,  Kurumun yaşamakta olduğu sıkıntılardan söz eden olmayacak, eminim. Ne mali sıkıntılar ne de idari sıkıntıları ağızlarına bile almayacaklardır.

Yeni çıkmış değil bu sıkıntılar. Doksanlı yılların sonlarından beri var.  Kaç hükümet geldi geçti o zamandan bu yana, saymadım. Ama  gelip geçen hepsinin de bol bol sözler verdiğini, ama sözlerin boşta kaldığını biliyorum kesin olarak.

***

Eleştiriler yapmak niyetiyle başlamadım bu yazıya. Niyetim, Kurum’un doğum  yıldönümünü kutlamak, daha nice yıllar dilemekti... Yoktan var ederek kuranları,  abilerimizi, ablalarımızı bir kez daha minnet ve saygı ile selamlamaktı.

Önemli bir bölümü,  (benim hep ‘Birinci Kuşak’  dediklerim)  zamanın Cumhuriyet Radyo-Televizyonu’ndan, CBC’den  gelmişti.  ‘Başlarken’,  önlerinde ve ellerinde hiçbir şey yoktu.  Bırakın teknik olanakları (!), bırakın yayın  malzemesini, hatta  ve hatta önünde oturup çalışacakları bir masaları bile yoktu.  Ama yılmadılar, yorulmadılar. Didindiler ve yarattılar.  Ve en önemlisi, arkalarından gelenleri  (İkinci Kuşak)  eğittiler, yetiştirdiler.

Bugünlere geliş kolay olmadı.  O zamanki zorluklar, bu günlerdeki gibi,  siyasiler veya liderlerden kaynaklanmıyordu.   Dönem, toplum olarak, bir, hayatta kalma kavgası verildiği dönemdi.  Koşullar inanılmaz derecede berbattı.  Ama hiç kimse teslim olmadı, yılmadı.

Bugünün BRT Kurumu’nun doğuş hikayesinin dünyada  kaç benzeri var bilmiyorum.  Benim en büyük gururum, ‘doğumu’ gerçekleştirenleri tanımış olmam, onlarla birlikte çalışmış olmam.... Hepsinin önünde saygı ile eğiliyorum.

Daha nice yıllara BRT


Sokak Ağzı

“Çok güldüm. Başbakan Yardımcısı İHA’lar ne zaman gelecek belli değil açıklaması yaparken, Geçitkale’ye İHA indi. Hatta basın mensuplarına show bile yapılıyordu.” (Gülseren)

***

“Ers’in arkasında artık İHA da var SİHA da. Sırtı yere gelmez bundan böyle.” (Günay Karaduman-Lefkoşa)

***

“İHA’lar yatak odalarımızı da gözetleyecek mi ?” (Yıldan)

***

“Kaç yıl geçti aradan ? Türkiye’de hala FETÖ’cü avı devam ediyor. Ne büyük bir orduymuş meğerse şu FETÖcüler ?” (Kurtalan-Mersin)

***

“Uçuş fiyatlarında, Larnaka ile Ercan arasında dağlar kadar fark var. Bunu bile çözemediler da şimdi Londra’ya direk uçuş için uğraşırlar.”

***

“Erhürman da Cumhurbaşkanlığına aday oldu. Aha gene bölündü çözüm savaşçılarının oyları.” (Abdullah Selvi-Mağusa)


Anlayana

“Dünyanın en yüce tahtına da çıksanız oturacağınız yer kendi kıçınızın üstüdür.” ( Friedrich Nietzsche)