İdeolojiler ölmüşmüş !...

Mehmet Çağlar

 


Sizce ülkemizin içerisinde bulunduğu mevcut durum nasıl tanımlanabilir?

Geçmişte birilerinin şükran ile açıkladığı şimdilerde ise ekonomik tıkanıklıkların yarattığı duygular ve psikoloji içerisinde "Çağdaşlaşma" formları üretiyoruz mu demek lazım?
Yani sizce KKTC'nin kamusal alanını kullanmak, nerdeyse yarım asırda oluşturulan rejime karşı çaresizlik içerisinde kalmak mı demek?
Ülkemizi ve toplumumuzu bu durumlara sürükleyenlerin tarzını sürdürmek İlerici ve yeni bir Sol Demokrasi Formülü mü?

Nedir mevcut durum?
Nasıl tanımlanabilir?

Örneğin aşağıdaki bazı hedefler bazında nasıl tanımlarsınız yıllardır süren mevcut durumu?:

Üçlü kararnameler ile atamaları?
Bakanlıkların örtülü ödeneklerini artırmayı?
Hesap soramamayı?
Yapanın yanına kalmasını?

Bunlar hakkında niteliksel betimleme yapabilir misiniz?

Sormak lazım mevcut durum göstergeleri mevcut mu şu anda?
Örneğin;
Sayın Arabacıoğlu'nun şahsına saygım bakidir ama;
Öğrenci oranı ve sayısı ekonomik yaşama katkı koysun diye artsın derken, özellikle eğitim kalitesi ile ilgili herhangi bir gösterge mevcut mu?
Değil !
Tabii ki, göstergelerin neler olacağı eğitimden neler beklendiğine bağlıdır...

Malesef topluma ve siyasete müdahale fikri bu ortamda ürüyor...

Toplumun değil de kendinizin, bireylerin ya da bazı küçük zümrelerin şartlarına göre hayatı ve politikayı restore etmek Sol İdeolojilerle bağdaşır mı ?
Eşitlik, adalet, katılımcılık, birlik, mücadele ve dayanışma olmadan Sol Ideoloji yaşayabilir mi?
Sol ideolojide seçilmek en önemli amaç olabilir mi ?

Yoksa rejime uyup bunlar önemli demek durumuna mı gelinecek?!...

Yoksa bu sorulara yanıtlar yumuşadığından dolayı mı Parti içerisinde bazı kesimler kendilerini son dönemlerde Ankara'ya bakarak hizalama durumuna geliyor?!...
Ankara'nın değerlendirmelerinin bu kesimlerin siyasi algılayışının çok üzerinde ve önemli bir etkiye sahip olduğu artık bir gerçeklik mi?!...
Çünkü hatırı sayılır bir süreden beri ortada taklit, aktarma ya da dogma çerçevesi dışında yaratılan ve ortaya konan bir plan, strateji, düş ve düşün maalesef ki yok!
Bu süreç böyle gittiği ve Parti DNA'larımıza sahip çıkılmadığı takdirde, eğer bu toplum için bir şey yapmak ve toplumsal değişimi ileriye taşımak için otorite de kalmazsa unutmayın ki tekrar seçilmenin bir anlamı da kalmaz!..

Kimilerine göre günümüzde artık İdeolojiler ölmüşmüş!..
Böyle düşünenlere seslenmek istiyorum son olarak:
"İyi o halde ...!
İdeolojiyi unutun..!
Politikanızı tüketici işine dönüştürün...!
Sayısal çoğunluğa bakın...!
Niteliği unutup niceliğe önem verin..!
Arzu kültürünü besleyin..!
Heveslere oynayın..!
Böylelikle sanki de kâr payı dağıtan bir şirket haline gelinsin...!
Toplumun ihtiyaç ve istekleri serbest piyasa tarafından okunup, doyurulsun...!
Siz de buna öncülük edin...
Kamusal alanları ve toplumsal kurumlarımızı zarar ediyorlar gerekçeleri ile ya da biz toplum olarak bu işi beceremiyoruz diye özelleştirin ve tekelleştirin...! "

Son yıllarda böyle düşünenler var sağda solda ve "aslında biz ülke şartlarında ve bu ekonomik kriz ve çıkmazda gereğini yapıyoruz, bizi anlamıyorsunuz" diyorlar..!
Allahaşkına, bu geldiğimiz limanda kim neyi anlayacak daha?
Ve böyle düşünenlere sormak lazım;
Siz kendinizi gerçekten anlıyor musunuz ?!..