İdeolojik, Politik ve Entelektüel Mukavemet...

Mehmet Çağlar

 

Kendi modeliniz ile tutarlı olan "gerçeklere" odaklanmak, tamamen teolojik pozisyonlar almak demektir...
Sen değişimin siyasetini yapıyorsan eğer, duygular ve sorunlar arsındaki bağlantıyı da anlamalı ve bu beklentiyi karşılamalısın...
Ortaya koyduğun kavramların gerçeklikle payı kesinlikle söz konusu olmalıdır...
Bu gerçeklik ise, "arzunun hayal gücü" ile doyurulmamalıdır !

DENGE NOKTASI
Yine yazıyorum;
Yeni bir sistem kurmak, bilgiyi bağlaşık bir bütünlük ve tutarlı bir gerçeklik görüşü içinde birleştirmeyi gerektirir...
Düşünce, insan hayatındaki en önemli güçtür...
Lâkin, düşünce kuramsal bir temele dayanmalıdır...
Ekonomiyle başa çıkmak için gereken kuramsal çatının ve aklın rehberliği, insanların arzuları ile rasyonel anlayış arasındaki optimum dengeyi kurmayı gerektirir...
Böyle bir "denge noktası" tanımlamayı gerektirir...

Tabi ki, sosyalist partilerde kazanımlar toplumsal olmalıdır.
Buna bağlı olarak yol haritaları çizilir...
Bu dengenin toplumsal koşulları ortaya çıkar...
Bölüşüm ilkeleri örtüştürülür...
Üretim araçlarının mülkiyetini elinde tutan ötekini sömüremez...
Bunun önüne geçilir...

YAŞAM STANDARTLARI BORÇ ALINAMAZ...
Yani adalet temelli bir siyasette, insanlar, araçlarla amaçlar etrafında eşitlik tartışması yapar...
Ortak kaygılarda birleşir ve yüzleşir...

Yaşam standartları borçlanarak sürdürülebilir değildir...
Artık siyasetin de kamuoyundaki toplumsal rolünün bilincine varması gerekiyor...
Siyaset sıradan ve basit bir yandaş becayişi, yani insan kaynağındaki yer değiştirme değildir !..

İdeolojik, politik ve entelektüel bir mukavemettir siyaset...